Asım el-Ahvel hazretleri Tabiînin meşhurlarından olup, Basra'da yetişmiş olan hadis âlimlerindendir. Enes bin Mâlik gibi büyük sahabilerden hadis rivayet etmiştir. Medâin'de kadılık görevinde bulunduğu sırada. 142 (m. 759)'de vefat etmiştir. Hazret-i Osman'ın (radıyallahü anh) faziletleri hakkında nakletttiği bazı hadis-i şerifler:
Talha bin Abdullah'ın (radıyallahü anh) haber verdiği bir hadis-i şerifte, Resûlullah "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" Efendimiz buyurdu ki:
(Her Peygamberin bir arkadaşı vardır. Benim de, Cennette arkadaşım Osman'dır).
Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) buyurdu ki: Biat-ı rıdvan yapılırken, Osman (radıyallahü anh) yoktu. Vazife ile Mekke'ye gönderilmişti. Resûlullah Efendimiz efendimiz iki mübarek elini birbiri ile tutup;
(Osman, Allahın ve Resûlünün işini görmektedir. Onun yerine ben biat ediyorum) buyurdu. Kendi mübarek elini, Osman'ın eli yaptı.
Mürre bin Kâ'b (radıyallahü teâlâ anh) buyuruyor ki: Resûlullah Efendimiz yakında çıkacak fitneleri anlatıyordu. O anda, biri geçti. Mübarek eli ile, onu göstererek;
(Fitne günü, bu kimse, hidayet üzeredir) buyurdu. Kalktım, baktım. Geçen kimse Osman idi.
Abdullah ibn-i Abbas (radıyallahü anhüma) buyuruyor ki:
Huneyn günü kâfirler dağıldıktan sonra Resûlullah Efendimiz ile birinin yanından geçtik. Resûlullah Efendimiz o kimseye;
(Ey Allahın düşmanı! Allahü teâlâ seni sevmez) buyurdu. (Bu Kureyşlileri sevmiyor) dedim. (Evet, Osman'ı sevmez) buyurdu.
Abdullah ibn-i Abbâs buyuruyor ki: Resûlullah efendimizden işittim. Buyurdu ki:
(Yemin ederim ki, Osman, ümmetimden yetmişbin kişiye şefaat ederek, Cehenneme girmekten kurtaracaktır).
Resûlullah efendimiz, kızı Rukayye'yi Osman'a verdikten bir zaman sonra, kızına;
(Osman bin Affân'ı nasıl buldun?) dedi. Hayırlı, iyi gördüm dedi. (Ey canım kızım! Osman'a çok saygı göster. Çünkü, eshabım arasında, ahlakı bana en çok benzeyen odur!) buyurdu.