"Kelam ilmi, dinî akidelerin ispatı için gerekli delil ve hüccetlerin bildirilmesi ve şüphelerin giderilmesini anlatan bir ilimdir..."
Kâdı Hân hazretleri Hanefî fıkıh âlimlerinden olup ismi, Hasen Fergânî'dir. Türkistan'da Fergana'ya yakın Özcend'de doğdu. Zamanın meşhur âlimlerden ilim tahsil etti. 592 (m. 1196)'da vefat etti. "Hâniyye" isminde bir fetva kitabı meşhûrdur. "Hazar ve İbâha" kısmında diyor ki:
"Kelam ilmi, dinî akidelerin ispatı için gerekli delil ve hüccetlerin bildirilmesi ve şüphelerin giderilmesini anlatan bir ilimdir, ihtiyacından çok kelam ilmini öğrenmek, kelamda görüş ortaya atmak ve münazara etmek yasak edilmiştir. Zira İmâm-ı Azam Ebû Hanîfe'nin oğlu Hammâd'dan rivâyet edilir ki: Kelam meseleleri hakkında konuşmaktan, babam beni menederdi. Bunun üzerine babama: 'Babacığım, ben sizi kelamdan konuşurken gördüm. Acaba siz beni niçin bundan menediyorsunuz?' diye sordum. Babam cevabında: Ey yavrum! Biz gerçi kelamdan konuşurduk. Ama, sanki başımızın üstünde kuş vardı. Yani başına kuş konmuş bir kimsenin, onu uçurmamak için gösterdiği dikkat ve uyanıklığı gösterirdik."
"Fetâvâ-i Kâdı Hân"da diyor ki:
"Diş arasında yemek artığı bulunursa, gusül tamam olmaz. Bunu çıkarıp altını yıkamak lazımdır."
"Farzdan önce sünnet kılmak, şeytanın ümidini kırmak, onu üzmek için emrolundu. Şeytan, Allahü teâlânın emretmediği sünnetlerde bile, insanı aldatamıyorum, emrettiği farzlarda hiç aldatamam diye üzülür."
"Namazı cemaatle ve 'Tumânînet' ile kılmak, rükûdan sonra 'Kavme' yapmak ve iki secde arasında 'Celse' yapmak Resûlullah efendimiz tarafından bildirilmiştir. Kavmenin ve celsenin farz olduğunu bildiren âlimler vardır. İkisinden birisini unutunca, Secde-i Sehv yapmak vaciptir ve bilerek yapmayanın namazı tekrar kılması lazımdır."
"Birisine her 'şeyde vekilimsin' dese, yalnız malını korumak için vekil yapmış olur. 'Her şeyde vekilimsin, emrin caizdir' dese, alışveriş, hediye etmek ve sadaka gibi bütün alışverişte vekil yapmış olur."
"Necaset bulaşmış büyük yaygı üç defa yıkanır. Başka şeye gerek kalmaz."
"Nemmâm, yani koğuculuk yapanın, şarkı söyleyenin, tegannî edenin, vakfelere riayet etmeyenin imamlığı mekruhtur." [Vakfe; Kur'ân-ı kerîm okunurken durulması lazım gelen yerlerde durmaktır. Vakfe yerlerinde durmayıp, başka yerlerde duran kimse imam olursa, buna uymak mekruhtur.]