Bağdad bombardımanı ve sonrası

A -
A +

Ankara, Bağdad bombardımanını kendisine önceden bildirmediği için Washington'a sitemlerini iletti. Şimdi Türk hükûmeti, bombardımanın periyodik şekilde arkasının gelip gelmiyeceğini öğrenmek istiyor. Zira en yakın, en önemli, en büyük müttefikimiz olan ABD, uçaklarını güneyden, Körfez'den, uçak gemisinden değil de, bu defa kuzeyden, İncirlik'ten uçurmak için Türkiye'den izin istiyebilir. Güneyden bombardıman sürprizine uğrayan Ankara, Irak'ı kuzeyden bombardıman talebi karşısında tereddüd edebilir. Zira on yıl sonra yeniden Bağdad'a büyükelçi göndermek üzere idik. Bush yönetiminin Irak politikası sözle değil, artık fiilen açığa çıkınca, büyükelçimiz herhalde Bağdad'a gitmeyecektir. Aykırı bir davranış, Washington'la ilişkilerimizi bozabilir. Bakarsınız Başkan Bush, Beyaz Saray'dan birkaç yüz metre ilerideki makamlarında oturan IMF ve Dünya Bankası başkanlarını telefonla arıyabilir! Bununla beraber, bazı Arap ve Avrupa ülkeleri derecesinde olsun Irak'la ticarî ilişkiler kurmak, Türkiye'nin de hakkıdır. Körfez Savaşı'ndan önce Irak'la ticaret hacmimiz, Almanya'dan sonra 2. durumda idi. Irak ambargosu, Türkiye'ye 100 ilâ 150 milyar dolara mâl oldu. Güneydoğumuz, yoksul bir bölge hâline düştü. Körfez Savaşı'nın bütün faturası, Türkiye'ye çıktı. Saddam'ın İsrail'i, diplomatik üslûbu aşan sözlerle tehdidi, borbardımanın birinci sebebidir. Saddam'ın, halkının boğazından keserek biyolojik ve nükleer silâhlar üzerinde çalışmalarına devam etmesi, ikinci sebeptir. Halbuki bu tip silâhları asla kullanamaz. Her hâl-ü kârda Bush ekibinin Orta Doğu politikası, Clinton'dan farklı olacaktır. Bu husus kesinlik kazandı. Türkiye de, dış siyasetini buna göre ayarlayacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.