Fransa Asya'yı bırakmıyor

A -
A +

Fransa -bir iki ada dışında- Afrika kıtasından çekildi. Afrika'da tam 20 devlete Fransızca'yı hem de tamama yakınına resmî dil şeklinde bıraktı, Belçika hâtırası Fransızca konuşan 3 Afrika devletini ekleyiniz. Şimdi Okyanusya ve Antil Adalarında Denizaşırı Fransa falan sloganı ile tutunuyor. İmparatorluk tasfiye etmiş bir millet olarak biz Türkler, Fransızların bu başarılı tasfiyelerini kıskanmıyoruz. Mümkünse ibret almak istiyoruz. Türkiye'nin Batı'ya dönük Yenileşme (Osm. Teceddüd) hareketi, Fransa'yı örnek almıştır. Asya'da Fransızlar, aynı başarıya ulaşamadılar. 1946'da apar topar Suriye ile Lübnan'a bağımsızlık verdikleri yetmedi. Hemen ardından, Vietnam, Kamboç, Laos sömürgeleriyle başa çıkamadılar. Birleşik Amerika'yı bu topraklarda imdatlarına çağırdılar. Fransız romanlarında o zamanlar merakla okuduğum Fransız Hindiçînîsi'nde ve Suriye'de bugün artık Fransızca bileni arayın ki bulasınız. Herkes İngilizce'nin peşinde. İsrail bile Fransızca'yı bıraktı. Yalnız minicik Lübnan'da, Fransızca, herkesin bildiği gerçek bir resmî dildir. Ama Hizbullah'ın kucağına düşecek bir Lübnan'da âkıbeti bellidir. Fransa, her çağda gerçek bir büyük devlettir. Biz artık küçüldük kompleksine 1940-44 Alman işgalinde bile kapılmadı. Bugün Moğolistan gibi tarihte Fransızlarla ilgisi bulunmamış bir ülkede Amerikalı, İngiliz, Alman, Rus, Türk müteşebbisleri, iş adamları yanında Fransızlar da var. Fransa, Avrupa Birliği'ni kurduk, artık Asya'da işimiz kalmadı falan demiyor. Gene tarih boyunca ilgilenmediği Afganistan'da askeri var. Kâbil'in asayişini 8'er aylık münâvebe ile Türk, Fransız ve İtalyan taburları sağlayacak. Çoğumuz tarih kitaplarında okuyup çoktan unutmuşuzdur, biz Türkler ise, Afganistan'ı pek çok asır yönettik. Türk'ün son 2000 küsur yılda yetiştirdiği en büyük 10 şahsiyet arasına rahatça girebilecek Türkçe'nin medâr-ı iftihârı Bâbür Şâh, Kâbil'deki türbesindedir. Acaba hangi büyükelçimiz ziyaret etmiştir? Ben ettim diyecek eski büyükelçilerimizin telefonlarını bekliyorum. İsimlerini bu sütunda anacağım. Şimdi Fransa, Güney Kıbrıs hükûmeti ile adada üs edinmek için müzakere hâlinde. Adada Türkiye, Yunanistan, İngiltere, Amerika'nın askeri var. Fransa'nın da olmalı ki, Lübnan'a atlamayı kolaylaştırsın. Fransa'nın Orient (Orian) dediği Doğu Akdeniz'de Lübnan, kapıları Fransa'ya aralanmış tek ülkedir. Türkiye, Amerika'nın stratejik müttefikliğini kaale almaz da, Amerika, Kürdistan'ı Kuzey Suriye şeridini vererek Akdeniz'e indirirse Fransa, belki bu kapıyı da kullanabiliriz diye düşünüyor. Büyük devletler, çeyrek, yarım ve bir asır sonrasına hazırlanıyor. Büyüklüğünü unutanlar, önümüzdeki ay içinde ne olabileceğini kestiremiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.