Seçim arzusu

CHP Genel Başkanlığına yeniden seçilen ana muhalefet lideri Deniz Baykal'ı kutluyoruz. 2006'yı seçim yılı ilân etti. Daha önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de hulûlüne 40 gün kalan 2006 için -bahar diye tasrih de ederek- aynı şeyi söylemişti. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar zaten sürekli erken seçim diyor. 2006 Kasım ayında Yüce Meclis'in 4 yılı doluyor. İmparatorluk ve cumhuriyet tarihimizde 4 yılı aşan hiçbir dönem mevcut değil. 1916 ve 1943 gibi iki dehşetli cihan savaşının tam ortasında bile seçim yapmıştık. Ama iki faktörü derinlemesine düşünmek gerekiyor: Birincisi, seçimi 2007 Kasım ayından öncesine almak ancak AK Parti oyları, daha açık ifadeyle genel başkan Tayyip Erdoğan'ın şahsî iradesi ile mümkündür. İktidarı erken seçime zorlayacak büyük bir olay çıkması zayıf ihtimaldir. Ancak bizzat iktidar partisi de erken seçim isteyebilir. Cumhurbaşkanını, müddeti dolmak üzere değil, henüz milletten icazet almış bir meclise seçtirmek fikri galip gelebilir. Yahut radikal reformlar için millet iradesini yenilemek, veya üyeleri değiştirmek gibi türlü sebepler düşünülebilir. Ama asıl söylemek istediğim şudur: Seçim neyi değiştirecektir? Yeni seçimde AK Parti'den 1. sırayı alabilmek -bugün için- mümkün görünmüyor. Günümüzün şartlarına göre muhtemel sıralanış şu biçimde olur. AK Parti, MHP, CHP, Doğru Yol, ANAP, seçim sırasında adı ne ise bir Marksist Kürtçü parti (son ikisinin meclise girebilmesi için barajın yüzde 5'e düşürülmesi gerekiyor). Seçime kadarki müddet içinde bu sıralamanın değişmesi kuvvetli ihtimal değildir. Şimdi asıl meseleye geliyorum: Erken seçim isteyen partiler, yalnız iktidarı eleştirdiler. İktidarın ekonomi ve Avrupa Birliği gibi en başarılı icraatını bile beğenmediler. Ama kendilerinin ne yapmak istediklerini, programlarını söylemediler. Şüphesiz Meclise girebilmek için erken seçim istemek de, bir sebeptir. Seçim sistemini düzeltmek arzusu ise kesindir. Burada partilerimizin yapısına bakmak gerekiyor ki, başka bir yazıya kaldı.