Türkiye'yi tanımak

A -
A +

Feci şekilde gecikmiş olsa da Türkiye Cumhuriyeti, artık ve nihayet, Avrupa Birliği üye adayıdır. Türk'ün ve Türkiye'nin birliğe hayatî ve vazgeçilemez katkılarda bulunacağını, Türkiyesiz bir Avrupa'nın doğuya açılmakta çok zorlanacağını, savunmasının güçleşeceğini, Avrupa'nın akl-ı evvelleri iyi biliyor. Avrupa halkı ise eskimiş ön yargılar dışında bizi az, hatta yanlış tanıyor. Viyana'yı üçüncü defa kuşatacağımızdan korkulduğunu ibret, hayret ve dehşetle seyretmedik mi? Kendimizi tanıtmakta bizim de ciddi çabalarımızın gerektiği üzerinde, Avrupa Birliği yöneticileri uyarıda bulundular. Katılıyoruz. Ama dünyayı yönetenler arasında bizi derinlemesine, hatta pek çok politikacımızdan daha iyi ve daha doğru tanıyanlar da var. Başkan Clinton'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekillerimize hitaben yaptığı tarihî, dostça konuşmada, Osmanlı dönemimizi vurgulaması, buna örnektir. Diğer bir örnek, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyükelçisi ve halen Dışişleri Müsteşarı Eric Edelman'ın 1 Ekim tarihli Londra'nın ünlü The Times gazetesinde çıkan demecidir ki, Türkiye'nin AB'ye alınmasının dünya politikası bakımından önemini vurguluyor. Edelman, Avrupa'nın bizden istediklerini esas bakımından zaten 200 ve kesinlikle 80 yıl önce Türkiye'nin gerçekleştirdiğini söylüyor. 80 yıl öncesi Cumhuriyet, 200 (doğrusu 212) yıl öncesi ise Nizâm-ı Cedîd (Yeni Düzen) Devlet rejimi ilân ederek, çağı yakalamak için Batı'ya yönelmemizdir (24 Şubat 1793). Edelman, bununla kalmıyor. Türkiye'nin 200 yıl önce de cami ile devleti biribirinden ayırmış bulunduğunu hatırlatıyor. Zamanımıza kadar gelen yüzlerce Müslüman devlet arasında yalnız Osmanlı'da Devlet emrinde meşîhat (şeyhulislâmlık) örgüt ve düzeni kurulup yürütüldüğünü bildiğini belirtiyor. Bugün Batı'nın bütün İslâm âleminden de böyle bir sistemi beklediğini söylüyor. Biz Türkiye Türkleri'ni demokratik ve açık bir toplum şeklinde tanımlıyor. Demokratik, açık lâik bir toplum olduğumuzu, radikal dinî rejimlere kaymak ihtimalimizin hiç bulunmadığını, anlatabilmemiz lâzım. (Chirac, böyle bir tehlike içinde olduğumuzu iddia etti.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.