“Haram, ateş gibidir evlâdım!"

A -
A +
Nişâbur'da yetişen velîlerden Ebû Muhammed Râzî hazretleri, Rey şehrinde doğdu.
Nişâbur’da vefât etti.
Vefâtından dört sene geçmişti.
Kabrini açmak icap etti.
Zira bir tarafı göçmüştü.
Onu tâmir edeceklerdi.
İlgililer toplandılar.
Ve açtılar mübârek kabrini.
Fakat o da ne?!..
Gözlerine inanamadılar.
Mübârek bedeni hiç çürümemişti.
Defnedildiği gibiydi.
Yâni taptâze duruyordu.
Sanki o gün defnedilmişti.
Hattâ boncuk boncuk ter damlaları vardı alnında.
Bunu gördüler.
Gözyaşlarını tutamadılar!
Evet toprak, peygamberlerin vücudunu çürütmediği gibi, peygamber vârisi olan bâzı Allah dostlarının vücutlarını da çürütmüyor.
Bu, bir gerçek...
● ● ●
Bu büyük velî, bir gence;
“Haram, ateş gibidir evlâdım. Rabbimiz, hiç yoktan yaratıp bunca nîmetleri vermişken, bir kul, Ona karşı nasıl günah işleyebilir?” buyurdu.
● ● ●
Bir gün de sevdiklerine;
“Bir müminin güzelliği, nasıl ölçülür, biliyor musunuz?” diye sordu.
“Bilmiyoruz” dediler.
Buyurdu ki:
“Müminin güzelliği, ne namaz kılması, ne de oruç tutmasıyla belli olmaz. Kimsenin kalbini kırmamasıyla anlaşılır.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.