"Gemiye ne hâcet!.."

Bir gün Hasan-ı Basrî hazretleri, Dicle Nehri kenarında gemi bekliyordu.

O sırada Habîb-i Acemî çıkageldi.

Ve ona sordu ki:

"Neyi  bekliyorsun?"

O da cevâben;

"Gemiye bineceğim, onu bekliyorum" dedi.

Hazret-i Habîb;

"Gemiye ne hâcet, suda yürüyerek geç" dedi.

Hasan-ı Basrî buyurdu ki:

Habîb-i Acemî;

"Sen, yakîn derecesine varmamışsın" diyerek, su üzerinde yürüdü.

Ve böylece karşıya geçti.

Hasan-ı Basrî hazretleri;

"Sen de ilm-ül-yakîn derecesine ermemişsin" dedi.

Ve gemiyi bekledi.

Hâlbuki Hasan-ı Basrî hazretlerinin derecesi daha yüksekti.

● ● ●

Bir gün de bir genç gelip;

“Efendim hiç huzurum yok, ne yapayım?” diye dert yandı.

Büyük velî buyurdu ki:

● ● ●

Biri de bu zâta;

“Efendim, ben şehit olmak istiyorum. Acabâ nasip olur mu?” diye sordu.

Ona cevâben;

“Üzülme! Namazını kılan ve altmış yaşını geçen Müslüman, (şehit) olarak ölür” buyurdu.