"Bu hurmaları al, kabına koy!"

A -
A +
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) der ki:
Resûlullah Efendimize bir miktar hurma getirdim ve bereket için duâ etmesini istedim.
Ellerini kaldırdı.
Duâ etti ve bana;
“Bunları kabına koy. Ondan almak istediğin zaman elinle içinden al, boşaltıp da yerden alma!” buyurdu.
“Başüstüne” dedim.
Çantayı alıp ayrıldım.
Hazret-i Osmân zamânına kadar o hurmaları hem yedim, hem yedirdim, hem dağıttım. Hazret-i Osmân şehit olduğu gün o çantayı kaybettim.
● ● ●
Efendimiz, Muâz bin Cebel'i vâli olarak Yemen'e gönderirken Medîne dışına dek uğurladı.
Onunla konuştu, öğüt verdi ve; “Yâ Muâz! Seninle artık buluşamayız” buyurdu.
Öyle de oldu.
Zîrâ o Yemen’de idi.
Efendimiz Medîne'de vefât etti.
● ● ●
Peygamberimiz vefât ederken, kızı Hazret-i Fâtıma’yı çağırdı.
Gelince, kendisine;
“Akrabâmdan, bana önce kavuşan sen olacaksın” buyurdu.
Öyle de oldu.
Zîrâ altı ay geçti.
Hazret-i Fâtıma vefât etti.
Akrabâsından ondan evvel kimse vefât etmedi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.