Kalp, ruh ile nefis arasında köprüdür!

A -
A +
Marifetler, feyizler, kalbe ruh vasıtası ile gelir. Kalp, his uzuvlarına da bağlıdır. His uzuvları ne ile meşgul olursa, kalp ona bağlanır...     Kalp ile yürek aynı şey değildir. Göğsün sol tarafındaki et parçasına yürek denir. Yürek hayvanlarda da bulunur. İnsana mahsus olan kalbe "gönül" denir. Kalp, görünmez bir kuvvettir. Tesirleri ile eserleri ile tanınır. Yürek denilen et parçasında eserleri görüldüğü için "Kalbin yeri yürektir" diyoruz. Kalp, ruh ile nefis arasında bir köprü gibidir. Marifetler, feyizler, kalbe ruh vasıtası ile gelir. Kalp, his uzuvlarına da bağlıdır. His uzuvları ne ile meşgul olursa, kalp ona bağlanır. İnsan güzel bir şey görünce, güzel bir ses duyunca, tatlı bir şey alınca kalp bunlara bağlanır. Ruha veya nefse tatlı gelenleri sever. Bu sevgi insanın elinde olmaz. İnsan, çok defa hakîkî güzelliği anlayamaz. Nefse güzel gelen ile ruha güzel geleni karıştırır. Ruh kuvvetli ise, hakîkî güzelliği anlayıp, onu sever, bağlanır. Âyet-i kerîmeler, hadîs-i şerîfler, evliyânın sözleri, duâ, ibâdet gibi şeyler aslında güzeldir. Çok tatlıdır. Kalbin nefse bağlılığı azalınca ve nefsin elinden kurtulunca, bunları okuduğu, duyduğu zaman, bunların güzelliğini anlar ve bağlanır da, insanın haberi olmaz. Kalbi, nefsin elinden, baskısından kurtarmak için, nefsi ezmek, kalbi uyandırıp kuvvetlendirmek lâzımdır. Bu da, Resûlullaha uymakla olur... Kalp, ilim, hikmet, marifet, Allah sevgisi Allaha ibâdet için yaratılmıştır. Allahın emirlerini yapmayanın kalbi hasta demektir. Kalbin hasta olması dine tam inanmaması, tam teslim olmaması demektir. Tam teslim olan kimse, Allahın emirlerindeki sayısız hikmetleri ve faydaları bilmese de hiç düşünmeden her emrini yapar. Dine uymak çok kolay ise de, kalbi hasta olana güç gelir. Kalpte hakîkî tasdikin, doğru imânın bulunmasına bir alâmet, dinin emirlerine kolay uyabilmektir. Haram yemek kalbi karartır, hasta eder. Her şeyden önce kalbi temizlemek lâzımdır. Çünkü kalp, bütün bedenin reisidir. Bütün organlar kalbin emrindedir. Kalp hastalıklarının tedavileri güçtür. Hastalığını teşhis ettikten sonra, ilâçlarını iyi bilmek ve iyi kullanmak lâzımdır... Her hastalığı tedavi ettirmek için o hastalık üzerinde ihtisas sahibi olan tabibe gitmek lâzımdır. Gözünden ameliyat olacak birisinin kasaba gitmesi uygun olur mu? Kalp hastalıklarının mütehassısları da İslâm âlimleridir... Hakîkî İslâm âlimleri, kalp mütehassısları olup, herkesin bünyesine, hastalığına ve zamana uygun ruh ilâçlarını Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden çıkarıp kitaplarında bildirmişlerdir. Bu bakımdan bizim işimiz kolaylaşmıştır. İslâm âlimlerinin yazdığı doğru ilmihâl kitaplarını okuyup amel etmek kâfidir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.