Sigara sahnesi yasak, şiddet sahnesi serbest

A -
A +
Kadınlara yönelik şiddet, çocuklara yönelik cinayet haberleriyle yüreğimiz yanıyor. Kahroluyoruz. Elimizden bir şey gelmiyor. Bu konuda sosyologların, psikologların, din adamlarının kafa yorması isteniyor. Devletin idam da dâhil kanuni tedbirler alması isteniyor...
Ama her nedense yıllardan beri televizyonda oynanan kimi dizilere, sır dolu olduğu söylenen kimi filmlere hiç göz atılmıyor.
Eğer dikkat edilirse bu kimi dizilerde ve kimi sır dolu olduğu söylenen filmlerde kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet sahneleri bırakın gerçeklerinden hiç farkı olmamasını daha şiddetlice yayınlanıyor. O piyasanın terimiyle reyting almak amacıyla konular "kanırtılıyor"!..
Özellikle on-on beş seneden beri bu toplum ekranlarda şiddet sahneleri izliyor. Cinayet sahneleri izliyor, tecavüz ve uyuşturucu sahneleri izliyor. İçinde bunlar olmayan dizi veya film neredeyse hiç yok... Alınan kararlarla sigara içmek buzlanarak yasaklanıyor ama her türlü vahşet ve kan ekranlardan fışkırıyor.
Şimdi soruyorum, sosyologlarımıza, psikologlarımıza, bilim adamlarımıza, köşe yazarlarımıza... Bu sahneler gerçek gibi izlenmiyor mu? Bu vahşet içeren sahneler seyircilerin şuur altlarında kin ve nefret algısı oluşturmuyor mu? Filmlerde hunharca cinayet işleyenlere yine senaryo gereği de olsa caydırıcı bir yaptırım uygulanıyor mu? Senaryo gereği ölenler için "oh olsun" duygusu yaşatılırken öldürenler için "helal olsun" duygusu verilmiyor mu? Peki toplumdaki kokuşmuşluğa sebepler aranırken ekranlardan fışkıran bu kahrolası şiddet görüntüleri niçin kimsenin hatırına gelmiyor? Senaristlere, yönetmenlere, yapımcılara ve yayıncılara bu konuda niçin herhangi şey söylenemiyor? Bunlar sanat (!) yapacak diye bu toplum ekranda vahşet görüntülerini izlemek zorunda mı kardeşim? Böyle sanat mı olur Allah aşkına? 
              S.Y.-İstanbul


Malatya Esnaf ve Kooperatiflerinin Orman Bakanlığına mesajı var

Bakanlığımız "ORKÖY" olarak kabul edip haklarını 6831 sayılı Orman Kanununun 40. maddesinde belirttiği şekliyle orman köylüleri de kooperatifler kurmuş bizlere bazı imtiyazlar da sağlanmıştı. Ama bu imtiyazlar 17.01.2014 tarihli 59710159.602.01.30/107226 sayılı yazıyla ellerimizden alınmıştır. Orman Bakanlığımızdan 40. maddede belirtilen önceki imtiyazlarımızın verilmesini arz ediyoruz.
Bir diğer ricamız ise şudur: Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü, satın alma ve satış işleri, 13 Şubat 2014 tarihinde çıkardığı bir yazıyla bölge olarak Malatya Orman Müdürlüğünde ve fidanlık şefliğinde yapılacak tüm ihaleleri ve satın alma yetkisini Elazığ Orman Bölge Müdürlüğü'ne almıştır. Bu uygulama Malatya esnafını mağdur etmiştir. Malatya bölgesinde yapılacak işlerin önceden olduğu gibi Orman Müdürlüğü ve Fidanlık şefliğinde yapılmasının Malatya'da bulunan kooperatiflere ve esnafa kolaylık sağlayacağını da belirterek gereğinin yapılmasını arz ediyoruz.
Dilekçede imzası bulunan kooperatifler:  ¦ S.S. Kömürlük, Kuruttaş, Güngören, Alhasuşağı, Çakmak, Gökağaç ve Çobandere Köyleri Tarımsal Kalkınma Koop. ¦ S.S. Kozluk, Tekkederesi Tarımsal Kalkınma Koop. ¦ S.S. Pelitli Köyü Tarımsal Kalkınma Koop ¦ S.S. Yeşilpınar Tarımsal Kalkınma Koop ¦ S.S. Sinanlı Köyü Tarımsal Kalkınma Koop ¦ S.S. Alhasuşağı Düzyol ve Hisartepe Köyleri Tarım ve Kalkınma Koop ¦ S.S. Altıntop Köyü Tarımsal Kalkınma Koop ¦ Köy Kalkınma Kooperatifler Birliği (onay) Malatya.


Tunca Köprüsü'nü kim yaptırdı?
Edirne'de bulunan Tunca Köprüsü'nün Sultan II. Mehmed Han döneminde yapıldığı söyleniyor ama yapılan yıl olarak 1608 yazıyor. II. Mehmed, Fatih Sultan Mehmed değil mi? Eğer köprüyü yaptıran Fatih Sultan Mehmed Han ise, 1608'te bu köprüyü nasıl yaptırıyor? Yok eğer köprü gerçekten 1608'de yapıldıysa yaptıran II. Mehmed nasıl oluyor? Bu konuda bir bilgi yanlışlığı var gibi geldi bana. Bu konuyu Edirne Belediyesi'ne veya Edirne Valiliği'ne iletirseniz sevinirim.
          Tuba-Edirne


Afyon'dan Vodafon'a bir mesaj var
Afyonkarahisar'ın en büyük ilçesinden olan Bolvadin'de özellikle Vodafon şebekesinin 3 g yetersizliğinden yakınıyoruz. İlçe halkı olarak bu çağrımıza cevap bekliyoruz. Hele hele Avrupa 4g'ye geçmişken onca uydumuz varken neden bu avantajlı kullanamıyoruz?
         Gökhan Tok-Afyon
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.