Devletin verdiği hakkı esnafa vermiyorlar!

A -
A +
Feridun Ağabey, biz esnaf olarak altı yedi aydır en sıkıntılı dönemimizi yaşıyoruz, malum darbe girişimi sonrasında. Nihayet hükûmetimiz bu sıkıntımızı görüp KOSGEB aracılığıyla esnafa sıfır faizli kredi vermeye başladı. Başvurdum ve telefonumuza olumlu olarak KOSGEB’den mesaj geldi. Hemen bir bankaya ve ardından birkaç bankaya gittik. Hepsi bu krediyi alamayacağımızı söylediler. Sebebi ise “günü geçmiş kart borcun var”, "geçmiş dönemde protesto olmuş senedin var", "yok efendim gününde ödemediğin telefon faturan var” gibi şeyler. “Ya arkadaşım” diyorum, “ben bu ödemelerimi yapabilmiş olsaydım krediye ne diye ihtiyacım olacaktı? Zorum var ki müracaat etmişim. Hem sicil affı denen şey var, neden en küçük bir faturayı dahi önümüze engel olarak getiriyorsunuz?” dediğimizde “bizde böyle beyefendi” deyip yolluyorlar. Bakalım bu tür bankaların icabına ne zaman bakılacak. Devletimizden krediyi direkt KOSGEB’den almamızı sağlayıp bizi bu bankaların elinden kurtarmasını diliyorum. Saygılarımla...
        Birol Balekoğlu
 
İnsan canı bu kadar ucuz mu?
 
“Bilindiği gibi ülkemizde maden kazaları hep olur. Gündemde fazla yer tutmasa da geçtiğimiz kasım ayında Siirt’in Şirvan ilçesindeki bakır madeninde, heyelan sonrasında toprak altında kalan 16 kişi hepimizi derinden üzmüştü. Kendim maden rezervlerinin yoğun bulunduğu bir bölgenin insanıyım. O bölgede bakır krom fosfat vs. birçok maden rezervleri vardı. Bu rezervlerin devlet tarafından çıkartılıp işletildiği dönemlerde inanın ne heyelan ne göçük ne grizu patlamalarına şahit oldum. Ayrıca bu maden rezervlerinin istihracında (çıkartılmasında) çok risksiz küçük tüneller hariç, genel anlamda tünel sistemi (galeri) ile maden çıkartılması ile hiç karşılaşmadım. Devletin işlettiği bu maden işletmelerinde rezervin üstündeki topraklar ekskavatörlerle kaldırılırdı. Bu şekilde riskler minimize edilir işçinin can güvenliği sağlanırdı. Özel sektörün işlettiği madenlerde ise genellikle masrafları azaltmak için maden rezervinin üzerindeki bu toprakları kazıyıp atmak yerine tünel sistemi uygulanır ve maliyeti düşürme yoluna gidilir. Esasında maden sahalarında heyelanlara karşı da önceden tedbir alınarak tehlikeler minimize edilebilir. Dolayısıyla ölen bu 16 kişinin vebalinin ağır olduğunu düşünmemek gerçekten büyük gaflet değil midir?
            Necdet Akman-İstanbul
 
 
Türkçe düşündürtmeyen eğitim sistemi!..
 
Çocuğumu bir özel okula kaydettirmek için bursluluk sınavı dedikleri bir sınava götürdüm. Onlar sınavda iken orada bazı velilerin kendi aralarında konuştuklarına kulak misafiri oldum. Okulun ne kadar öğrenciye önem verdiğini, ne kadar başarılı olduğunu, ne kadar, ne kadar ne kadar... olduğunu diğer veliye anlatıyordu. Sözünü ettiği okulun adı gerçekten bir enteresandı. Bir Türk büyüğünün ismiydi ve kurucusu da reklamlarında bu okulun hep yerli ve millî olduğunu söylüyordu… Peki, o veli diğer veliye ne diyordu biliyor musunuz? Okulda her şey mükemmelmiş ama en önemlisi çocuğu Türkçe düşündürtmüyorlarmış, en güzel olanı bu imiş. Bir veli düşünün ki kendisi Türkiye’de yaşıyor. Çocuğunu “özel” okula gönderiyor. Onun en iyi eğitim almasını arzuluyor. Ama o eğitim çocuğuna Türkçe düşündürtmediği için seviniyor. Bunu bir başarı sayıyor. Fıkra gibi ya!
Hani “Çocuğunuzun yabancı dili hangisi olsun?” diye soran öğretmene sonradan görme velinin cevabı var ya: “Parası önemli değil en yabancısından olsun.” Tıpkı onun gibi… Şaka bir yana Millî Eğitim Bakanlığının adına yakışır şekilde tüm özel ve devlet okullarında, bu ülkenin çocuklarına Türkçe düşünmeyi verecek millî bir eğitim sistemi getirmesini ısrarla bekliyorum. Selamlar...
         Murat Kağanlar-İstanbul
 
 
Teşekkürler ESGEV’in genç kursiyerleri
 
“Feridun Ağabey, biz Türk İşaret Dili Tercümanlık Eğitimi’nin son kurunu bitirmek üzereyiz. Eğitimimizi Esenler Gençlik Merkezinden (ESGEV) almaktayız. Ülkemizde 4 milyon 882 bin 841 engelli vatandaşımız var. Engelli doğmak onların bir tercihi değildi, hepimiz birer engelli adayıyız. Yarın o insanlar gibi olmayacağımızın bir garantisi yok. Asıl engel bedende değil yürektedir. Bizde bu duruma farkındalık oluşturmak ve insanların daha duyarlı olabilmesi için böyle bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. Onlara engel değil, destek olmak için biz buradayız. “Çocuk Gelin” adı altında kamu spotumuz.  Esenler Gençlik Merkezinin (ESGEV) genç kursiyerleriyiz. Şebnem Ferah'ın 'Ünzile' adlı şarkısını işaret dili ile çevirdik” diyen İstanbul’dan Büşra Kaykun adlı kursiyerimiz, size ve arkadaşlarınıza teşekkürler çocuklar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.