İZSU Genel Müdürlüğünden açıklama

Sayın Bir Derdim Var-Anlat Derdini Köşesi yöneticileri, köşenizde 21.03.2017 tarihinde “İZSU Genel Müdürlüğünün Aldığı Su Sayacı Kararı” başlıklı yazınızda sayaç satışı yapan ticarethanelerden gelen yazıda İZSU Genel Müdürlüğü tarafından keyfi uygulama ile sayaçların idare tarafından karşılanması kararı alındığı belirtilmekte ve sayaç fabrikalarının kapanacağı ifade edilmektedir. İdaremiz bu uygulamayı bir keyfiyet sebebiyle değil, yasal zorunluluklar nedeniyle yapmaktadır. Kaldı ki sayaç satışı yapan bayilerin mağdur olmaması için 4 ay öncesinden konu hakkında sayaç üreticisi firmalara yazı ile bilgi verilmiş olup bayilerini bilgilendirmeleri konusu kendilerine ifade edilmişti. Su sayaçlarının kurumumuz tarafından karşılanmaya başlayacak olmasının nedeni ise; Orman ve Su İşleri Bakanlığının 16.07.2015 tarih 29418 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliği"nin 32. Maddesindeki "Bu tebliğdeki esaslar dikkate alınarak sayaçlar Büyükşehir Belediyelerinde idarece, diğer Belediyelerde ise abone veya idarece temin edilir. Yüksek tüketimli aboneler ile idareler, sayaçların arıza yapma ihtimaline karşı yedek sayaç bulundurur" hükmü nedeniyledir. Ayrıca sayaç sayısının, bayiden veya fabrikadan alınması nedeniyle değişmeyeceğinden, sayaç üreten fabrikaların kapanması da söz konusu olmayacaktır. Saygılarımızla.

 

 

 

Feridun Ağabey, haberlerde izlerken çok üzüldüm. Evlatlarımız uyuşturucu müptelası olmuşlar. Kimi ayakta yürüyemiyor kimisi yerde bayılmış yatar durumda kimisi ise oturmuş ama baygın durumda. Anlayacağınız akılları gitmiş durumda. Habere konu olan gençler ise “ne olur kurtarın bizleri bizler ölmek istemiyoruz” diye inlemektedir. Öyle ise bu konunun bir de devlet ayağı vardır. Devletimiz bu maddelerin alım satım durumunda çok ciddi cezalar uygulamalıdır. Polislerimiz daha bir dikkatli olmalıdır. Bugün ülkemizde yasalar ve kanunlar kötü insanları caydırıcı bir durumda gibi gözükmemektedir. Bu tacirlere “yakalanırsak da birkaç yıl yatar çıkarız” mantığı ve ümidi verilmemelidir. Anne babalar da evlatlarını aşırı sıkmadan takip etmeli kimlerle arkadaşlık etmekte kimlerle arkadaşlık etmemekte diye evlatlarını takip altında tutmalıdır. Çünkü bu berbat şeye bulaşan çocuklar hep arkadaş çevresiyle bu belaya müptela olmaktadır. Evlatlarımız ve geleceğimiz körelmesin.

 

 

 

Feridun Ağabey, hasbelkader nefsimin bir anlık gafletinden intikam hırsıyla suç işlemiş bir mahkûm kardeşinizim. Sınıf öğretmenliği kökenliyim. 17 yıl öğretmenlik yapmış ve şu anda da cezasını bitirmeye çalışan biriyim.

3 yıldır mahpusum ve bu sürede elhamdülillah bu musibetten ders çıkartmaya çalıştım. Ancak dört duvardan ve ailemin de ekonomik durumunun kötü olmasından ve de gurbette mahkûm olmam dolayısıyla bazı mağduriyetlerim oldu. Cezaevimizin kütüphanesi de bulunmadığından bize sizin aracılığınızla değerli dostlardan kitap desteği istiyorum. Adresimiz: 1 No.lu T Tipi K.C.İ.K. A-9 Koğuşu, Hilvan-Şanlıurfa. Allah yâr ve yardımcınız olsun.

 

 

 

Çoktandır görmediğim, yetmişli yaşlarda bir arkadaşım iş yerime geldi. Boynunda fıtık olduğu için boyunluk takılmıştı. Bir ayağını da zor atabiliyordu. Ben İSTOÇ Kooperatifinde denetçi olduğum için kooperatifle ilgili bazı bilgileri sordu, anlattım. İSTOÇ’taki iş yerini kiraya verdiğini buradan ayda 18.000 TL aldığını ve başka kirada da çok yerlerinin olduğunu söyledi. Aynı zamanda eşinin vefat ettiğini, sağlığının da iyi olmadığını açıkladı. Gelirinin nasıl olsa giderine yettiğini söylememe fırsat kalmadan “ben nerede yeni bir proje başlasa orada yer almazsam rahat edemiyorum, bu benim hastalığım” dedi. Bu nedenle oldukça borcunun olduğunu huzurunun olmadığını sözlerine ekledi. Demek ki esas zengin geliri giderine yeten kimsedir.