İki şey öğrendim keşke öğrenmeseydim!

A -
A +
Bir psikolojik danışman arkadaşı dinledim. İki şey öğrendim, yararlandım. İki şey öğrendim keşke öğrenmez olaydım! 
Öğrendiğim birinci şey çocukların ergenlik öncesi profesyonel yardım alması hem aile hem çocuk için çok faydalı oluyor. Aile bu dönemi problemsiz atlatıyor.
İkincisi ailelerin ergenliğe giriş döneminde çocuklarıyla ilgilenmediği zaman çocuk merak ettiği her yeniliği ilk kimden öğrenirse ona yakınlaşıyor. Aileler de ergenlik döneminde çocuklarını işte bu dönemde ellerinden kaçırıyorlar. Örneğin eğer çocuk sinemaya gitmek isteyip de ana babasıyla gidemiyorsa, ilk sinemaya gittiği arkadaş grubuna kaynayacak, diyordu.
Dedim ki: Madem öyle ise ülkemizde kaç anne baba çocuğunu yetiştirirken böyle psikolojik destek alabilecek ki? Evine akşam ekmek götürebildiğinde “bugüne de şükür” diyebilen bir ana baba çocuğuna nasıl böyle bir eğitim aldıracak? Buna ekonomik olarak gücü yok ki?
Ve acı gerçek ortaya çıkıverdi… “Çocuklarımız geleceğin teminatı” denilen bir ülkede çocuğuna geçim sıkıntısı sebebiyle böyle bir imkân sunamayan milyonlarca ailenin çocuklarını kimler alıyor ailelerin elinden?
Nerede kurumsal anlamda belediyeler? Nerede idari ve mülki açıdan çocukların sahibi olacak yetkililer? Gelecek gençliğin diye meydanlarda konuşmak mı çocuklara sahip çıkmak? Sonra da diyoruz ki okullarda sigara içme çağı ortaokula kadar indi. Suç işleme oranı bu kadar arttı. Sonra da genelleyip gidiyoruz: “Yeni nesil berbat çıktı!..” Bu yeni neslin problemi mi, yeni nesille ilgilenmeyen bir milletin çocuklarına sahip çıkmaması sonucu mu? Psikolog reçeteyi veriyor işte. Çocuğa sahip çıkılırsa sorunsuz bir nesil oluyor. Sahip çıkılmazsa?
Hatırıma şu satırlar geldi. Hani diyor ya şair: “Sahipsiz vatanın batması haktır/Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır!” Ben de diyorum ki: “Sahipsiz neslin perişan olması kaçınılmazdır/Sen sahip çıkarsan bu nesil mahvolmayacaktır.”
               Servet Çeliktaş-İstanbul
 
 
İETT otobüslerini lunapark oyuncağı mı sanıyorsunuz?
 
"Denildi ki: İBB Meclisi’nin onayının ardından öğrencilerin aylık 'İstanbulkart' 50 TL olacak. 0-12 yaş arası çocuklar ile 4 yaşına kadar çocuğu olan anneler toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanacak. Dinî ve millî bayramlarda da İstanbul’da toplu ulaşım ücretsiz olacak.”
Ulaşımın da suyun da elektriğin de bedava olmasını her vatandaş ister. İster ama onca masrafın karşılığının da yine vatandaşın cebinden çıkmak zorunda kalacağı da kesin değil midir? Çocuklara otobüslerin bedava yapılması durumunda İstanbullu çocuklar otobüsten iner mi sanıyorsunuz? Bayram tatilinde bedava yapıldığında çocuklar belediye otobüslerine lunapark oyuncaklarına çevirmişti! Çocuklara bedava olduğu durumda oyun ve eğlence alanı hâline geleceği düşünülen İETT otobüslerinde çocuklardan nefes alamayacak olan yetişkinler çıldıracak ki önceki uygulamada bunu yaşadık gördük. Çünkü otobüsler daha ilk durakta hıncahınç dolunca diğer duraklarda bekleyenler mağdur olmuştu. Daha sonraki yıllarda özel günlerde yarı ücretli hâle getirildi de de kısmen yolcular nefes aldı.
             Erol Kara-İstanbul
 
 
 
İşçi statüsünde bir mühendisin çağrısı
 
“Sayın yöneticiler, ben belediyede bir mühendis olarak işçi statüsünde çalışmaktayım. Kamu kurum ve kuruluşlarında ve belediyelerde işçi statüsünde çalışan üniversite mezunu “Üniversiteli İşçiler Statü” değişikliği ile memur kadrolarına geçirilmelidir. Kadromuz var. Sadece statü değişikliği ile problemlerimiz çözülecektir. KPDK toplantısında bizleri de unutmayın.
Kamuda işe başlatılırken KPSS, İş Beceri Değerlendirmesi ve Mülakat elemelerinden geçirildik. Yıllardır çalıştığımız kurumlarda diplomalarımızın gerektirdiği işleri yaparken, mezuniyetlerinin dışında farklı işlerde çalıştırılan arkadaşlarımız da bulunmaktadır.
Konu ile ilgili 2009-2015 yılları arasında birçok vekilimizle, Çalışma Bakanımızla, Genel Başkan Yardımcılarımızla görüşmeler yaptık. Bizim durumumuzla ilgili çalışma olacağını ve bu çalışmanın seçimlerle birlikte kurulacak hükûmetin çıkaracağı yasa ile olabileceğini belirttiler.
Memuriyet ihdası için; 2014 yılındaki KPDK kararı, 2015 yılında 3. Dönem Toplu Sözleşmesinde 36/1 maddesi imza edilmiştir. 2013-2015 ve son olarak 2018 yılında memur kadrosu ihdası istemiyle kanun teklifleri verilmiştir. Meclis çalışmalarını takip etmemize rağmen bizimle ilgili bir konunun gündeme gelmediğini görmekteyiz.
Kamu maliyesine hiçbir ilave yük getirmeyen (birçok kurumda maaş, sigorta primi ve kıdem tazminatı düşecek olan arkadaşlarımızın olduğu bilinen bir gerçektir) üniversite mezunu işçiler olarak; adaletin ve hakkın yerini bulması açısından mümkün olan en kısa zamanda, mevcut daimî işçi olan kadromuzun memur kadrosuna dönüştürülmesi hususunu, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.”
              Sinan Sarıbal
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.