​Bu yazı siyasal çıkar amacı taşımaz

A -
A +

Feridun Ağabey, ülkemizin menfaatine dönük bilgi ve tecrübelerimden yola çıkarak bazı öneriler getiriyorum. Yayınlarsanız sevinirim. 84 milyon insanımız bundan sonra mümkün mertebe her ürünün yerlisini kullanmaya yönelmelidir. Türk sanayii iğneden ipliğe her malın yerlisini artık yapabilmektedir.

80-100 metrekareden büyük evlerde yaşamaktan süratle vazgeçilmelidir. Çünkü büyük evin döşenmesi, temizlenmesi, ısıtılması, boyanması, aydınlatılması vb. ek masraflar doğurur. İhtiyaç dışında otomobillerin motor hacmi mümkün olduğunca 1300 cc’den fazla olmamalıdır. Bu konuda vergiler caydırıcı olabilmelidir.

Küçük bir ilçede bile, kaymakamda, belediye başkanında, jandarma komutanında, millî eğitim müdüründe, müftüde, orman işletme müdüründe, PTT müdüründe, kamu bankası müdüründe, tarım müdüründe, mal müdüründe vb. makam (hizmet) arabası vardır. Bu konuda daha tutumlu bir uygulamaya geçilmelidir. Büyük şehirlerde yaşayan, bir işte çalışıp üretime katkısı olmayan emekli aileler köylere taşınmalıdır. Bu konuda devlet o ailelere taşınma konusunda önayak olabilecek yaklaşım sunabilir. Bu bile trafikte, iaşede, temizlikte büyük düzelmeye yol açacaktır. İyice irileşmiş büyük kentlerde okul, üniversite, fabrika açılması artık zorlaştırılmalıdır. Şehirler küçülürse kiralar düşer, trafik rahatlar, hizmet maliyetleri aşağı çekilir. Bu hizmetler ülkenin diğer şehirlerine doğru yayılmalıdır.

Sigara konusunda şuurlu bir nesil ve toplum yetiştirmeye önem vermelidir. Her sene 10 milyar dolar tütüne gitmektedir. Büyük israftır. Aynı şekilde her yıl 15 milyar dolar ultra lüks telefonlara gitmektedir. Altına yatırım yapmak aslında ölü yatırımdır. Her eve 1 kg altın bile koysanız sanayileşmeye zerre katkı olmaz. Spor kulüplerin 8-10 yabancı topçu alması yasaklanmalıdır. Futbol sadece döviz kaybına sebep olmaktadır. Herkese bir ödeme kartı verilmeli, her harcama bu kartla yapılmalı, yıl sonunda kart ile yapılan harcamalara yüzde 10 vergi iadesi yapılmalıdır. Bu sayede kayıt dışı ekonomi iyice azalır. Şatafatlı, gösterişli, çok iri, pahalı malzemeli kamu hizmet binaları yapmaktan vazgeçilmelidir. 3 bin nüfuslu ilçelerde bile devasa resmî binalar mevcuttur. Halk, Japonlar gibi sade yaşamaya yönelmelidir. Yazılı ve görsel medya okuyucu ve izleyicilerine bu kültürü aktarabilir. Saygılarımla...

         Uzman Elektrik Öğretmeni-Yazar

 

 

 

Şevket Amca'nın önerileri ve bir isteği

 

Feridun Ağabey, Şevket Amca yaşlı bir okuyucunuzdur. Düşüncelerini yazdı. Ben de kâğıda alıp size gönderdim. Şöyle ki, okullarda öğrencilere cep telefonları yasaklanmalı. Çünkü öğrencilerin aklı derste değil telefonlarda oluyor. (Bu konuda okullar öğrencileri zaten telefonsuz derse alıyor F.A.) Din derslerinde namaz sureleri mutlaka ezberletilmeli. Yaşlılıkta öğrenilmiyor. Çevremde beş tane İmam Hatip Okulu var. Normal ilköğretim, ortaokul, lise yok. O okullardan da olsun. Din dersleri ilk ve orta eğitim okullarında, yazın Kur'ân Kurslarında öğretiliyor...

Bir başka konu, emekli yaşlı bir devlet memuru bakıcısıyla evlendi, vefat edince dul maaşı alsın diye. Buna benzer örneklerin ortadan kalkması veya azalması için evlilikte araya bir yaş sınırı konulmalı...

Bir başka konu, ilaçlardan %20-25 oranında tekrar para alınsın. Herkesin evinde onlarca ilaç birikmiş. Millî servet atık ilaç kutularıyla çöpe gidiyor. Veya ilaçlar günü geçmediyse Aile Sağlık Ocaklarına teslim edilsin. Doktorlar ihtiyaç sahiplerine versinler...

Benim torunumu ortaokuldan sonra serbest bırakın. Baba mesleğini öğrensin. Çünkü yirmi yaşından sonra öğrenemez... Okul kitapları bedava dağıtılıyor. Bu da yetmezmiş gibi yardımcı ders kitapları da bedava olmuş. Oysa bu kitaplar temiz kullanılarak 2 yıl için bir alt sınıflara verilebilmeli. Öğrenciler sene sonu kitapları geri verebilecek şekilde eğitilmeli ve takip edilmeli. Büyük kâğıt israfı var, önlenmeli...

Asgari ücret artırılırken işverenler de düşünülmeli... Bunlar aklımda olup da faydalı olur düşüncesiyle dile getirdiklerim. Saygılar, hayırlı günler...

       Şevket Yılmaz-İstanbul

 

 

“Bu insanlara itibar etmeyin!”

 

Feridun Ağabey Türkiye’de sosyal devlet var. Her türlü derneğin faaliyetiyle ilgili ne yapılacağı belirlenmiş. Ben de böyle bir dernekte üyelik yapmaktayım. Tatil için geldiğim ülkemde bir iki kişinin elinde bir makbuz ile “valiliğin izni var” diyerek kahvehanelerde, berberlerde, toplu yerlerde insanlardan engelliler adına makbuz karşılığı para topladıklarını gördüm. Biz dernek olarak biliyoruz ki hiçbir zaman böyle bir para toplama şekli ve usulü yoktur. Bunlar engellileri istismar eden, aciz düşüren, yardıma muhtaç gösteren süfli davranışlardır. Bu insanlara vatandaşların ilgi göstermemesini sizin aracılığınızla belirtmek istiyorum. Aynı zamanda bu tür para toplayan istismarcılara karşı yetkilileri daha dikkatli olmaya çağırıyorum.

          Zekeriya Erdinç

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.