Fındığımızı ilaç yerine dağıtsak, çocuklar daha sağlıklı olur

A -
A +
Feridun Ağabey, ben bu "yenidünya düzeni"ni anlayamıyorum, bu gidişle de anlayamayacağım galiba!.. Bir taraftan deniliyor ki sağlıklı yaşamak için tencere yemekleri yiyin, ambalajlı gıdalardan uzak durun. Öte taraftan sosyal değişim dönüşüm sürecinde ailede herkes sabahın erken saatinden itibaren işe, okula, kreşe diyerek evden ayrılıp akşam eve gelmek durumunda. Bu insanlar ne zaman vakit bulup da tencere yemeği yapacak, sağlıklı beslenecek?!.
Yine başka bir örnek... Bütün alışveriş merkezlerinde ambalajlı gıda reyonları full… Reklamların hepsi ambalajlı gıdaları satmaya yönelik. Ama doktorlar diyor ki: Ambalajlı gıda almayın! Ya bize niye almayın diyorsun, söyle devlete ürettirmesin? Hem sigara sağlığa zararlı deyip hem sigara üretildiği gibi yani… Çocukların sağlığı için fındık, badem, ceviz yedirmenin öneminden söz ediliyor. Ama anneler babalar çocuklarının cebine harçlık verip de elli gram fındık almayı sağlayamıyor. Çünkü fındık çok pahalı... Dünyanın en çok fındığı bizde üretiliyor ama biz fındık yiyemiyoruz niye? Ama fındıklı denilen herhangi bir gofret fındığa göre çok ucuz. Fındıklı denilen gofretin minik minik yazılanları okuduğunuzda içinde fındık miktarının yüzde on bile olmadığını görüyorsunuz. Diyorum ki: Bir maliyet yapılsa, bizim fındığımızı devlet alıp sağlıklı beslensinler diye okullarda öğrencilere ellişer gram dağıtsa, çocukların hastalanıp da kullanacağı ilaçlara, hastane giderlerine vb. ödenen paradan daha az para çıkar devletin kasasından. Çocuklar da daha sağlıklı yetişir. Ama niye böyle olmuyor, niye kendi ülkemizde bunları alamaz hâle geliyoruz? Neden ambalajlı ürünler meyvelerden kuru yemişlerden daha ucuz bilemiyorum, bilemiyorum!..
       Mehmet Azizbey-Ankara   
 
 
Çocuklarınıza gözünüz gibi mi bakıyorsunuz?
 
Feridun Ağabey, ebeveynler anne babalar tablet, bilgisayar, televizyon, akıllı telefon kullanımına kısıtlama getirebilir mi? Getiremez ise kullanırken düzenli molalar verilmesi konusunda çocuklarıyla iletişim sağlayabilirler mi? Bu göz sağlığı için çok önemli bir durum. Uzun süre doğal ışıktan uzak kalmak, yakına odaklanmak, kapalı mekânlarda kalmak miyopinin artmasına sebep olmaktadır. Çocuklar açık havada aktivitelere teşvik edilmelidir. Sokağa çıkmayan bilgisayar başında kapalı mekânlarda vakit geçiren çocuklarda miyopi artıyor. UV radyasyonunun etkisi kümülatiftir. Bu yüzden güneş gözlüğü kullanma alışkanlığının küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gerekir.
2050'de dünyada 5 milyar insanın miyop olacağı öngörülüyor. Düzenli göz muayeneleri genel sağlık bakımınızın bir parçasıdır. Düzenli periyodik göz muayenelerinizi ihmal etmeyiniz. Gözlük, çocuklarınızın gözlerini dünyaya açar. Öğrendiklerimizin %83'ünü gözlerimizle sağlarız.
Periyodik muayene, gözlük öğrencilerin ders başarısını da yükseltir. Gözlük çağdaş bir toplum inşa etmenin anahtarıdır. Bebekler 6 aylıkken ilk kez kapsamlı muayene edilmelidir. Daha sonra 3 yaşında ve okula başlamadan hemen önce 5-6 yaşlarında periyodik göz muayeneleri yapılmalıdır.
            20. Bölge Kuzeydoğu OGO Başkanı Taylan Küçüker
 
 
Sen daima pozitif ol, anlık mutluluğu yakala
 
Feridun Ağabey, birçok insan psikolojik sorununun olduğunun farkında bile değil. Mesela bir insan kendine sormalı. Daha çok arayan mı yoksa aranan mı? Eğer sürekli telefon elinde birilerine şirin gözükme gayreti varsa, başkaları beğensin diye giyiniyorsa, bir yerlerde görünmek için kendini mecbur hissediyorsa yani mutlu olması için dışarıdan “aferin” veya “harika” gibi destek alma ihtiyacı hissediyorsa o kişinin aslında psikolojik destek alması gerekir. Çünkü bu hâl sürekli hatırlanma hâlidir ve insanda var olan bir öz güvensizlik hâlidir. Buradan sizin aracılığınızla kendinden umudu kesmiş, genç yaşta çökmüş sevgili gençlere sesimi duyurmak istiyorum: 
“Sen daima pozitif ol, anlık mutluluğu yakala, sonrası için endişelenme… Sakın çevrendekilerin olumsuz söylediklerine bakma. Çünkü çoğunlukla senin başardıklarının iyi olup olmadığına değil kendilerine bir yararı olup olmadığına bakarlar. Güzel insan sen özelsin ve önemlisin. Bazen 'gelgit'lerin olur belki, fikirlerin düzensiz olur. Ama unutma önemli olan içindeki var olan enerjidir…”
        Uzm. Psikolog-Erdinç Üstündağ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.