“Tamam da, o kadar da değil!..”

A -
A +

Geçtiğimiz cuma günü bu köşede Harun Doğu isimli bir okuyucu refikimizin yazısı çıktı. Ondaki fazla mesainin faydasız olduğu, Avrupalıların daha az çalıştığı, otomobil, beyaz eşya dâhil üretimde bitik olduğumuz vb. ifadelerde yanlışlar ve kendimize fazla bühtan var. Belki çalıştığı yerde artı mesaiden gerekli randıman alamıyorlardır. Eğer öyle ise o istisna olup Türkiye'ye genellemek yanlış olmuş. Çalışmanın faydası olmaz mı? Mesela çalıştığım fabrika sık mesai yapıyor ve elbette üretim artıyor. Aksi nasıl olur?

Avrupa şimdi bizden günde ortalama 1 saat daha az çalışıyor ama zamanında günde 12-13 saat, hatta karın tokluğuna çalışarak bugünlere geldi. (Yüzlerce yıllık sömürgecilikleri de ayrı bir faktör)

Sn. Doğu, bizde yerli otomobilin zamanında engellenmesine siteminde ise haklı tabii ki… O üretim devam etseydi şimdi Türkiye uçakta baş üreticilerden biri olabilirdi. Maalesef böyle kendi ayağımıza çok çelme takmışlığımız var. Ama şükür, bir süredir teknoloji ve üretimde nispi bir seviye sağladık.

Arkadaşımızın bu ortamda "ne üretiyoruz, hiçbir şey" demesi manidar! Elbette arzu ettiğimiz, gereken seviyede değiliz. Fakat son 20 yılda yapılanlar, ondan önceki tüm cumhuriyet tarihinde yapılandan az değil. Binlercesi büyük olmak üzere on binlerce fabrika, yüz binlerce orta ve küçük işletme üretim yapıyor. Türkiye'nin beyaz eşya üretiminde Avrupa’da önde olduğu bir ortamda arkadaş, “beyaz eşya üretmiyoruz” diyor... "Otomotivde bitiğiz" ifadesi de aynı. Evet, benim de işaret ettiğim gibi yerlide büyük hata ile geride kaldık. Ancak sonuçta bizde büyük bir oto sanayi var. Renault, Tofaş, Nissan, Hundai, Isuzu, Honda, Karsan, Ford, Mercedes, BMC, Toyota, Temsa vs. birçok marka, bir kısmı yerli ortaklıklar ile milyonlarca üretim ve önemli ihracat yapıyor. Bunlar ve yan sanayileri milyonlarca kişiye iş sağlıyor, ülkemizde teknoloji ve tecrübe oluşuyor. Bu dev faaliyeti yok yerine koymak uygun mu? İlave olarak TOGG geliyor, arkası da inşallah…

Malum, savunmada da çok değerli aşamalar sağlandı. Şu an 3 model uçak ve birkaç model de helikopter üretimi üzerindeyiz. Ayrıca değişik özellikte füzeler, radar sistemleri, insansız hava araçları, zırhlı araçlar, obüs, tank, uydu, gemi, denizaltı vb. çok sayıda geliştirme ve üretimler herkesin malumu. Bunlar ileri teknoloji ürünleri. Gemi ve uçak sanayiinde önemli bir yerdeyiz. TUSAŞ, General Motor'a bile parça üretiyor. Harp gemisi ihraç ediyoruz.

Yerli üretim ithale göre çok daha hesaplı oluyor. Daha önemlisi, gerek gördüğümüz yerde kullanabilmemiz. Yabancılar ise her istediğimizi vermeme yanında, verdiklerini de ancak uygun gördükleri yerde kullanmamıza müsaade ediyor. Eğer tüm mânilere rağmen on sene daha bu irade devam ederse Türkiye eşiği aşar. Hayırlısı ile inşallah...

              "Dertli Vatandaş"

 

 

 

İstanbul Caddesi'ndeki tek şerit uygulamaya son verilsin!

 

Bakırköy İstanbul Caddesinin trafik akışını hangi mühendis hangi imar yetkilisi düzenledi ise pes diyorum!.. Bir kocaman cadde sağdan ve soldan yaya yolu genişletilerek tek şeride nasıl düşürülür. Bir de çapraz hâlde boydan boya otopark yapılacak şekilde dizayn edilmiş. Caddenin bir başından giren otomobil, caddenin sonuna kadar ip gibi dizilen araçların park etmesini, park edinin çıkmasını, yan yollardan gelenlerin geçmesini beklemekten caddenin sonuna gidemiyor. Bir araç arızalandığında bütün yol kilit. Bu nasıl bir mantık bu nasıl bir öngörüsüzlük anlayabilmiş değilim!.. 

Sizin aracılığınızla buradan yetkililere sesleniyorum: Yanlışın neresinden dönülürse kârdır. Koskoca ana caddede araç manevrası yapılamayacak şekilde tek şerit hâline getirilemez. Ya çapraz parkları kaldırın ya kaldırımlardan pay alarak tekrar iki şeridi kullanıma açın. Yazıktır günahtır. Zaman kaybıdır, yakıt kaybıdır. Çiledir…

          Servet Erdinç

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.