Trol çekenlere neden büyük cezalar verilmiyor?

A -
A +

“Feridun Ağabey, üç tarafı denizlerle kaplı ve sadece bize ait olan bir denizi bulunan ülkemizde balık fiyatları almış başını gidiyor. Ülkemizde deniz bolluğu olduğu hâlde artık balık bulunamaz oldu. Öyle ki balık ithal eder olduk. Daha kolay balık bulabilmek için denizlere kafes kurarak balık yetiştirmeye başladık. Bunun en büyük sebebi yanlış avlamadır. Yanlış avlamanın en kötüsü de trol çekmektir. Trol çekmek, tıpkı bir traktörün tarlayı sürmesi gibi denizin dibini yani irili ufaklı bütün balıkları, diğer deniz canlılarını ve en önemlisi balık yuvalarını bozmaktır. Traktörle tarlayı sürme örneğini daha iyi anlaşılması için verdim. Yoksa traktörün hiçbir şekilde tarıma zararı yoktur. Ülkemizin denizlerinde belli yerlerde yani balık popülasyonu olan yerlerde trol çekmek yasaktır. Trol çekmenin zararları bilindiği için böyle bir yasak söz konusudur. Ancak trol ile uğraşanlar yasak olan yerlerde balık olmadığını bildiği için kaçak olarak avcılık yapmaktalar. Sonucunda da balık yuvaları bozulduğu için balık bolluğu olması gereken ülkemizde fiyatlardan dolayı balık tüketemez hâle geldik. Her sene 1 Eylül'de büyük bir coşkuyla ‘vira bismillah’ derken trol çekmek yüzünden artık onu da diyemeyeceğiz. Trol çekmek yasak olduğu hâlde, hurda durumdaki araçların belli aralıklarla toplaması yapılırken, kış lastiği uygulamasında hiçbir şekilde pasif kalınmazken trol çekmeye neden herkes bu kadar sessiz? Neden trol çekenlere büyük cezalar verilmiyor? Neden mevcut trol tekneleri toplanmıyor? Neden trol teknesinin üretimine son verilmiyor? Trol teknesi ile hakiki balıkçılığın yapıldığı gırgır teknelerinin tasarımı zaten aynı değil. Trol ile balık avlayana da o balığı satın alana da yazıklar olsun. Devlet kurumları neden bu işin peşine düşmez anlamış değilim. Bu ülkede olumsuz şeylere engel olmak için illa gündem mi oluşturmak gerekiyor? Yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan sivil toplum kuruluşları ve dernekler neden bu işe de ses çıkarmıyor?”

      Ahmet Miraç Kaytan

 

 

Hakkımı aramakta geç kaldım sanırım

 

Feridun Ağabey, arabamı 30.05.2021 yılında evimin önünde Garajdan çıkartırken demire çarptım. Arabamda hasar oluştu. Ertesi gün arabamın servisini aradım. Arabamı servise bıraktım, arabanın Kasko Sigortası var. “Hasar Servisi Kiralık Araba” hakkınız var denildi. Sonra Rol Kiralık Araba şirketi arandı. Kiralık arabayı iki gün sonra getirdiler. Arabayı teslim edip “Kredi kartınızdan 750 lira çekilecek” dediler. Bu meblağın 2 ay sonra hesabıma iade edileceğini söylediler. Kiralık araba bir hafta bende kaldı. Kaskom olduğu için söz konusu 750 lirayı sigortanın karşılayacağı söylendi. Bunu sigortacı da onayladı. Ama defalarca aramama rağmen söz konusu şirket ödeme yapılmasını sağlamadı. Telefonlarım dikkate alınmadı. İş Bankası'na gittim hesabıma para gelmemişti. Banka da durumuma kayıtsız kaldı. Bu yaşadıklarımın üzerinden epey zaman geçti. Geç kaldım. Türkiye gazetesinin abonesiyim, yazılarınızı hep okumaktayım. Hakkımı aramakta geç kaldım sanırım. Saygılarımla. Hoşça kalın”

         Zeki Vapur

 

 

Milletimizin sesi oluyorsunuz”

 

“Feridun Ağabey, iyi ki varsınız. Milletimizin sesi oluyorsunuz. Allah sizlerden razı olsun. Cuma günü gazetemizde yayımlanan yazım üzerine Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünden Emrah isimli arkadaş aradı, 10 dakika içinde işimiz halloldu, çözüme kavuştu. Keşke problemler bu raddeye gelmeden, basına çıkmadan gereken yapılsa. Gazetemize ve size tekrar teşekkür ediyorum. Hayırlı günler” diyen İstanbul’dan Tuncay Kamil Akan isimli okuyucumuza biz de hem sizlere okuyucumuz olarak gazetemize güveniniz için hem de yayınımız üzerine okuyucularımızın dertlerinden haberdar olur olmaz gerekli ilgiyi gösterip sorunlarımızı çözen Emrah Beyin şahsında Ziraat Bankası Genel Müdürlüğümüze teşekkür ederiz. (F.A.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.