DÜĞME...

Kandırıyorlar.
Hepimizi.
Kampanya diyorlar, puan diyorlar ama kandırıyorlar.
Dostum Hakan Tuzcu anlattı.
Ünlü bir mağazanın kampanyasından buzdolabı almış.
İki gün sonra mağaza daha avantajlı başka kampanya başlatmış.
Hakan bey haklı olarak kendini "Kandırılmış" gibi hissetmiş.
Bunu mağaza yetkilileri ile de paylaşmış.
İade hakkı aklına gelmiş.
Ürünü iade edip, aynını yeni kampanyadan almak istemiş.
Kendisine "Kutusuyla verirseniz olur" demişler bu kez.
Hakan Tuzcu diyor ki: "İşte o zaman fark ettik kutunun evden apar topar götürüldüğünü. Yani ürün evde kullanıma başlanırken, mağaza yetkilisi kutuyu kaşla göz arasında alıp götürmüş. Nedenini de şimdi anlıyoruz."
Açıkgözlülük, uyanıklık, kandırmaca.
Ne derseniz deyin.
Ama geleneksel esnaflık olmadığı kesin.
Sadece bununla bitmiyor kandırılma hikâyeleri.
Sözgelimi arkadaşınız size bir giyim mağazasından hediye çeki verse..
Sakın üzerinde yazılı miktarda alışveriş edeceğinizi düşünmeyin.
Bir kere indirimlerden yararlanamıyorsunuz.
Ürünün ilk fiyatını bulup, size onu uyguluyorlar.
Bununla bitse iyi.
Mesela çekiniz 500 TL.
560 TL'lik bir şey alıp 60 TL fark veremiyorsunuz.
Ama 470 TL'lik bir şey almak serbest.
Bitmedi.
"Yiyebildiğin kadar" kampanyası düzenleyen restoranlar da böyle.
Ekmek ve içecek için fazladan ödüyorsunuz.
Pizza miktarı serbest ama içeceğe vereceğiniz para ondan pahalı.
Kandırmaca mı değil mi?
Sizce?
Ya da...
Uçuşlarda kazanılan miller de böyle.
Milleriniz birikiyor.
Günün birinde hediye uçak bileti almak istiyorsunuz.
Size her uçuşta en fazla beş promosyon biletin olduğu söyleniyor.
Doğal olarak da size sıra gelmeden alan almış oluyor.
Ama çok ısrar ederseniz.
"Verelim ama iki misli mil kullanırsınız" diyebiliyorlar.
Oysa mil kartını kullandırırken bundan kimse bahsetmez.
Bitti mi?
Hayır...
Bedava biletlerin vergilerini ödemeye de hazır olun.
Yani bedava dediysek o kadar da değil.
40 liraya yakın bir de vergi var.
Ve bir başkası.
"Şu fiyata Roma'ya uçun" diyorlar ya..
Bileti alırken hayal kırıklığına uğramayın diye yazıyorum.
Acentede başka fiyat çıkıyor.
Çünkü vergi ve servis adı altında yeni kalemleri fiyata sonradan ekliyorlar.
Araba alırken de böyle.
"Başlayan fiyatlarla" ifadesinin karşılığını bulma şansınız yok.
Bunun adı da ticaret oluyor.
Bu gibi uyanıklıkları saya saya bitiremeyiz.
Başkasını bilmem.
Ama benim mantığım.
Kimsenin kelime oyunları ile aldatılmamasını emrediyor.
Ufak boşluklara sığınanlara.
Biz tüketiciler sırtımızı dönelim.
Onları dürüst olmaya zorlayalım.
Promosyon yapmasınlar.
Yeter ki aldığınız malın gerçek fiyatını bilin.
Bu arada.
Kendimizi de sorgulayalım.
Her işimizi düzgün ve kanuni yapalım.
Unutmayın.
İlk düğmeyi hatalı iliklerseniz.
Gerisinden bir şey beklenmez...