İstifa da bir hizmettir!

Meğer Beşiktaş'a son üç lig maçını kaybettiren isim Ersin Destanoğlu'ymuş! Geçen sezonki şampiyonlukta kalesinde büyüyen 20'lik eldiven kulübeye çekilince, Sergen Yalçın'a göre siyah beyazlı takım maç kaybetmeyecekmiş. Aynı Sergen Yalçın, çift forvetle oynayınca daha çok gol atılacağını düşünüyor olacak ki, Larin-Batshuayi ikilisini tercih etti.

Kartal'ın B Planı yok
Bakmayın dünkü 4-4-2 denemesine, Beşiktaş'ın ana problemi gerçek bir "B Planı"nın olmayışıdır. Siyah beyazlı takım Ajax'a, Galatasaray'a karşı nasıl oynuyorsa, Alanyaspor ve Giresunspor'a karşı da aynı planla sahaya çıkıyor. Beşiktaş'ın savunmasını orta sahaya kadar çıkararak, aşırı riskli bir oyun kurgusuyla oynadığının bilinmediği ve buna göre karşı taktik geliştirilmediği mi sanılıyor gerçekten?

VAR ikazıyla doğru kararlar
Çift forvete rağmen sadece Ghezzal'ın 25 metreden kaleye gönderdiği isabetli şut dışında ilk 45'te varlık gösteremeyen siyah beyazlılar, 17'de geriye düşüp üstüne de 10 kişi kalınca, zaten üst üste yaşanan yenilgiler sonrası oluşan travmanın etkisiyle iyice dağıldı. İlk bölümde maçın en çalışkanı VAR oldu. 17'de Rosier'in kolunu genişletmesiyle verilen penaltı kararı doğruydu. Keza yine VAR ikazıyla Necip'in kırmızı kartla oyundan atılması çok yerindeydi.

Bu fatura ödenmeli
10 kişiye rağmen riski daha da artıran Sergen Yalçın, devrede 4-2-3 gibi tuhaf bir dizilişle takımını sahaya gönderdi. Savunma arkasına atılan uzun topta kaleci Mert, evlere şenlik bir hatayla takımının gardını iyice düşürdü. Tabii 20'lik Ersin varken, 32'lik Mert'i Beşiktaş'ın geleceği olarak gören (!) Sergen Yalçın'ın bu tercihin de bir diyeti olacaktı. Batshuayi, Pjanic, Teixeira takviyeleri sonrası 130 milyon avroluk kadro değerine ulaşan Beşiktaş'ın bu görüntüsünün bir faturası olmalı. Demek ki neymiş "Beşiktaş'ın çocuğu" olmak da siyah beyazlı takıma hoca olmaya yetmiyormuş. 

MAÇIN ADAMI: Hamidou Traore