Bu hizmetleri anlatamamak da bir başarı!

A -
A +
Aşağıda, size bazılarını bildiğiniz ama CHP-İP medyası ile muhalefet partilerinin genel başkanlarından sözcülerine kadar ortaya attıkları yalanlar karşısında size “Neydi acaba?” ya da “Doğrusu ne?” dedirten soruların cevapları var. Bu yazı aynı zamanda bu ülkeye ve ülkenin gücüne neden güvenmeniz gerektiğinin yanıtlarını da içeriyor. Yalan ve iftira odakları, yazılı, görsel ve sosyal medyaları vasıtasıyla morfinli kitlelerine önce yalanlarını belli dozlarda enjekte ediyor, o kitleler de sürekli olarak bu yalanları zehir saçarak yayıyor. İktidarın medya-tanıtım organları ise bu kötülük cephesinin yalanlarıyla uğraşırken ne yazık ki 18 yılda yapılan olağanüstü hizmetleri anlatmakta yetersiz kalıyor. Bunu her defasında Tayyip Erdoğan’a bırakıyorlar. Oysa bu ülkenin gençlerinin bir kısmı ülkeleriyle yeterince gurur duyamıyorlarsa iktidarın ilgili kurumları bu müthiş hizmetleri anlatamadığı içindir. Şu açık. Bu ülkede 18 yılda yapılanlar destan niteliğinde. Bu yüzden sosyal medyanın tüm araçlarıyla yeni jenerasyona bu bilgileri kesintisiz aktarmak gerek. Geçtiğimiz gün Twitter’daki bir sosyal medya hesabı dikkatimi çekti. DENİZ adını kullanan hesap sahibinin profilinde Münih Teknik Üniversitesi Fizik ve Malzeme Mühendisi yazılı. Kariyerinde tasarım, ekonomi ve uluslararası ilişkiler olduğu da belirtilmekte. İşte bu hesabın paylaştığı bilgiler, tek başına bu işin nasıl yapılması gerektiğine dair çok önemli işaretler vermekte. Şimdi onlardan bazılarını sizlerle paylaşıyorum. Daha fazlasını DENİZ’in Twitter’daki hesabına(*) girip okuyabilirsiniz çünkü bu köşeye sığmayacak kadar çok. -Türkiye'nin Tarımsal Gayrisafi Yurtiçi Hasılası 2002 yılında 24 milyar dolar, 2018 yılında 44 milyar dolar oldu. (NOT: 2019’da 51,8 milyar dolar) Türkiye Avrupa’da, Fransa’dan sonra ikinciydi şimdi ilk sırada.-Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri. Diğerleri Avusturya, ABD, Belçika, Kuveyt, Yunanistan ve İrlanda. Türkiye dünyada toplam tarım üretiminde değer olarak ise 8. sırada.- Türkiye, küçükbaş varlığında Avrupa'da yedinci sırada, büyükbaş varlığında ise Fransa'dan sonra ikinci sıradadır.-Türkiye, 2002 yılında 3,8 milyar dolar olan tarımsal ürün ihracatını 2019’da 17 milyar dolara yükseltti.-Ülkemizin saman üretimi yıllık 25 milyon ton olup, hayvancılıkta 15 milyon ton tüketilmektedir. Daha önceki yıllar birer kez 5.000 ton ve 9.000 ton ithal edilmişken, 2019 yılında sadece 150 kg ithal edilip, 7.000 ton ihraç edilmiştir.-Türkiye, son 20 yılda gerçekleştirilen yeni hidroelektrik (baraj) santralleriyle, Avrupa'da Norveç'ten sonra 28.469 MW kapasite ile ikinci sıraya yükselmiştir. Türkiye'de 1998 - 2018 yıllarına ait baraj sayıları: 1998'de 246 baraj, 2018'de 821 baraj.- Sebze fidesi üretimi son 10 yılda 100 kat artarak, 2019 yılında 4 milyar adede yükseldi. Böylelikle örtü altı sebze üretimi fide ihtiyacının tamamı yurt içinden karşılanıyor.- Türkiye’de bulunan 900 tohum sanayi firmasının 841’i yerli. 2008 yılında 290.000 ton olan sertifikalı tohum üretimi 2019 yılında 1.135.000 tona ulaştı.- 2008 yılında 21.000.000 adet olan sertifikalı fidan üretimi, 2019 yılında tam 102.800.000 adede ulaştı. Üstelik üretilen fidanların yüzde 40’ı ihraç edilmekte.-Türkiye'de Teknopark sayısı 2002’de 2 adetti. 2020’de 67 adet.-Teknokentlerde faaliyette olan AR-GE çalışmalarını yürüten firmaların sayısı 5 bin 638'e ulaşmıştır. Bu firmaların yüzde 45’i yazılım, bilgisayar ve iletişim teknolojileri sektörlerinde, yüzde 7’si mühendislik alanlarında faaliyet göstermekte. Ayrıca medikal, enerji, kimya, gıda, savunma, otomotiv, tarım, hayvancılık gibi birçok sektörden firmalar bölgelerde AR-GE faaliyetleri yürütmektedir. Bu firmalarda 46 bin 882'si AR-GE personeli olmak üzere toplam 57 bin 713 kişi istihdam edilmektedir.-Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yürütülen toplam AR-GE proje sayısı (tamamlanmış ve devam eden) Şubat 2020 itibarıyla 44 bin 891 adettir. Teknoparklarda faaliyet gösteren bu şirketlerin ABD başta olmak üzere, Japonya, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerine yapmış oldukları teknolojik ürün ihracatı 4,6 milyar dolar değerine ulaşmıştır.- Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde toplam 318 adet yabancı/yabancı ortaklı firma yer almaktadır.-Organize Sanayi Bölgesi sayısı 2002’de 140 adetti, bugün 334 adet.-Tamamlandığında çift eğrilikte beton kemer kategorisinde "Dünyanın En Yüksek 3. Barajı" olacak olan - Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali Yer: Artvin, Yusufeli. Enerji Üretimi: 1,8 milyar kWh- Tamamlandığında dünyanın ikinci, Avrupa'nın çift tüp olarak 29 kilometre uzunluğu ile en uzun kara yolu tüneli olacak Yeni Zigana Tüneli'nin yüzde 67'si tamamlandı. Tünelle Gümüşhane - Trabzon arasındaki ulaşım 40 dakika kısalacak.- Ankara, Kırıkkale, Yozgat, Sivas illerimizi birbirine bağlayacak Yüksek Hızlı Tren Hattı'nda sona yaklaşılıyor. Ankara - İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesi devam etmekte. 423 kilometrelik Konya - Karaman - Mersin - Adana hızlı tren projesinin 102 kilometrelik Konya - Karaman kesimindeki sinyalizasyon yapım çalışmaları tamamlandı.- Bakü - Tiflis - Kars Demir Yolu Hattı bitti.- Atatürk Barajı'ndan, Harran Ovası arasına inşa edilen 18 km uzunluğunda, Türkiye'nin en uzun sulama tüneli Suruç Tüneli, Şanlıurfa - Mardin arasına inşa edilen 221 km'lik su kanallarıyla, 2 milyon 704 bin dekarlık zirai araziyi suya kavuşturdu.-TİGEM Ceylanpınar Sulama Projesi faaliyete geçti. Hedef, yılda iki kez ürün almak.- Anadolu'nun asırlık rüya projesi Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından, Konya Ovası Projesi (KOP) kapsamında, Karaman, Aksaray, Niğde'de 15 milyar lira yatırım ile 850.160 dekar alan sulamaya açılarak, 651 milyon lira ilave zirai gelir elde edilmiştir.- Türkiye'nin en uzun içme suyu tüneli olan Gerede Tüneli tamamlandı. Tünel toplam uzunluğu 31 bin 500 metre.- Alınan teşvikle iki ay önce Ankara'da üretime geçen Sıla Grup, yerli ve millî imkânlarla kan tüpü, enjektör ve serum seti üretecek. İlk öncelikle hedef Türkiye'nin 50 milyon dolar dış ticaret açığını kapatmak ve ardından ihracata geçmek.- Yerli ve millî imkânlarla geliştirilen Türkiye'nin ilk yüksek çözünürlüklü metre altı keşif uydusu olan İMECE tamamlandı.- Sikorsky lisansı altında TAİ tesislerinde yüzde 95 yerlilik oranıyla üretilen, yazılımı tamamen yerli (Aselsan) T70 Genel Maksat Helikopter hem Türkiye'nin ihtiyacını karşılıyor, hem de yaklaşık 1,5 milyar dolarlık ihracatın önünü açıyor.- Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) verilerine göre, hızla gelişen yerli teknoloji ile Türkiye'nin savunma sanayi ihracatı 2015-2019 yıllarında önceki 5 yıllık döneme göre yüzde 86 arttı.- Sağlık Bakanlığı: Türkiye, 'Uluslararası Uyum Konseyi'ne tam üye olarak kabul edildi. Sağlık Bakanlığına bağlı "İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Uluslararası Uyum Konseyi'ne tam üye oldu. Türkiye artık dünyadaki ilaç geliştirme ve üretim süreçlerinde küresel rol oynayacak. Deniz belki yazmıştır ama birkaç önemli konu daha var. Misal, yenilenebilir enerji. Yani GÜNEŞ ve RÜZGÂR ENERJİSİ… Şu anda rüzgâr kurulu gücünde Avrupa'da 6. dünyada 12. sıradayız. 2002’de rüzgâr kaynaklı kurulu gücümüz sadece 19 megavattı. Bugün 8 bin megavatlara geldik. Aradaki farka bakar mısınız? Güneş enerjisi ise 7 bin megavata yaklaştı. Yazılımı ve motoruyla yerli olan ELEKTRİKLİ TRAKTÖR’ün önümüzdeki ağustos ayında üretim bandına çıkacağını unutmayalım. Yerli yapım ELEKTRİKLİ TREN’in de yıl sonunda raylarda olacağını belirtelim. Deniz’in paylaşımlarında o kadar çok bilgi var ki, hepsini sıralasam sayfalar yetmez. Otoyolları, onlarca tünel, şehir hastaneleri, yüksek hızlı trenleri, millet parkları, lojistik merkezler, üretilen yerli MR ve solunum cihazları, Yerli ışın tedavi cihazları, COVID-19 için Türkiye’de üretimine başlanan ilaçlar (Favipiravir etken maddesiyle Favicovir), millî savunma sanayiimizin ürettiği silahlar, tanklar, SİHA ve İHA’lar, tanklar, helikopterler ve adını sanını yeni duyduğumuz onlarca yüzlerce silah ve savaş aracı… Üretilen MR ve solunum cihazları, dünyanın 3. büyük TOHUM GEN BANKASInın Türkiye’de olması gibi başarıları yazamadık bile.

Daha ne sayalım?

Ben ekleyeyim ve hatırlatayım o halde…

Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi köprüsü, stadyumlar, Üniversiteler, Kütüphaneler, İstanbul’daki Kültür Sarayı, nükleer santral, modern adliye sarayları, milli tanklar, sismik araştırma gemileri, gelecek yıl bitecek Boğaziçi’nin altındaki gidiş-geliş halindeki yeni tüp geçit, 81 ilde ücretsiz kanser tarama merkezleri…

Tersaneler, limanlar, Trabzon, Rize ve Ordu-Giresun arasında denizi doldurarak yapılan havalimanları, dar gelirliye konutlar(TOKİ desek yeter mi?), bedava dağıtılan ders kitapları, engellilere evde bakım ve yakınlarına maaş bağlanması, Merkez Bankası döviz rezervinin artırılması, Şehit ve Gazilere destek, IMF borçlarının kapatılması, binlerce tarihi eserimizin yurda getirilmesi, yurtdışındaki Türk kökenli tarihi eserlerin restore ettirilmesi…

Ve tüm bunların ötesinde Türkiye’nin Dünyada yoksul ülkelere en çok yardım yapan üçüncü ülke olması…

Tüm bunları yaparken PKK terör örgütüne karşı operasyonlar düzenleyen, Suriye’de harekât üstüne harekât düzenleyen, FETÖ denen iblis örgütün hakkından gelen, Doğu Akdeniz’deki Türk varlığını korumaya alıp Libya’ya destek veren, ülkemizde 4 milyon Suriyeliyi ağırlayan bir ülkeden sözediyoruz.

Sonra birileri çıkıp “Siz ne yaptınız ki?” desin ve senin buna verecek cevabın olmasın.

Yok böyle bir dünya. 

Bu ülkeye güvenin. Bu iktidarı ve onun lideri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı neden desteklediğimizi daha iyi anlayalım ve anlatalım. (*) https://twitter.com/eurodolar1980/status/1271443724015472643?s=20
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.