Belediye başkan adayları...
Mahalli seçimlerin 28 Mart 2004 tarihinde yapılacağının kesinleşmesi, siyasi partilerde ve seçimlerde bir yerden aday olmayı düşünen aday adaylarında harketlenmeye yol açtı. Yakın zamana kadar içten içe, alttan alta kulis sürdürenler artık daha açıktan ve yakından bir iletişim ve propaganda mesaisi yürütüyor. Seçimlerin genel olarak iki parti (AK Parti ve CHP) arasında geçmesinin bekleniyor olması ve de AK Parti'nin anketlerde açık ara önde görünmesi, iktidar partisine olan talep ve temayülü iyice yükseltmiş durumda. Gazetelere yansıyan haberlere bakılırsa, mesela İstanbul'un ilçe ve beldeleri için yapılan bir ön nabız yoklamasında, beher ilçe ve beldeden ortalama 30-35 başkan aday adayı ortaya çıkmış!.. Bunun yanında ne yapıp yapıp siyasi kariyerine bir "başkan adaylığı" çentiği attırmak isteyen bazıları da, sonucun ne olacağını çok fazla düşünmeden herhangi bir partinin listesinde kendilerine yer bulmaya çalışıyorlar. Geçmişte de buna benzer durumları hep yaşadık. Ancak bu defaki yenilik veya değişiklik, 28 Mart'ta seçimlere iştirak edecek olan partilerin performansı ve oy oranları arasındaki büyük fark. Eskiden birbirine yakın ikiden çok parti sözkonusu olduğu için yarışma biraz daha eşite yakın şartlar içinde ve genellikle kıran kırana geçerdi. Geçmişte iddia sahibi olan bazı partilerin hali hazırda neredeyse tabela partisine dönüşmüş olması ve hatta bazılarının tabelalarını dahi asılı tutmakta zorlanması, işin rengini tamamen değiştirdi. Önümüzdeki günlerde, belki de yılbaşına kadar pek çok il ve ilçede partilerin aday adayları hemen hemen kesinleşmiş olacak... Resmi prosedür daha uzun sürecek ama, partilerinden net olarak adaylık vizesi alanlar, derhal seçim çalışmalarına start verecekler. Tabii en çok merak edilenler başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere, en kalabalık nüfusa sahip illerimizin "Büyükşehir" belediye başkanlıklarına kimlerin aday olacakları ve daha da önemlisi tabii, kimlerin iddiası olan partiler tarafından aday gösterilecekleri... Bu çerçevede, AK Parti için en fazla İstanbul ve İzmir için değişik isimler telaffuz edilirken, CHP için İstanbul ve Ankara daha çok konuşuluyor. AK Parti cenahında Ankara için Melih Gökçek ismi kesinleşmişe yakın bir konumda. CHP için ise İzmir'de Ahmet Priştina ismine dair aynı şeyi söyleyebiliriz. İstanbul için AK Parti genel merkez ve yerel teşkilatlarında ve tabii medyada şimdiye kadar epeyce isim üzerinde spekülasyon yapıldı. Mesela bu çerçevede Veysel Eroğlu, Cüneyt Zapsu, Rifat Hisarcıklıoğlu, Besim Tibuk gibi isimleri saymak mümkün. Ancak bunların hepsi hâlâ daha belirttiğimiz gibi spekülasyon seviyesinde. Tayyip Bey'in kafasında isim veya isimler olsa bile netleşmiş bir durum yok. Bu arada çok dikkat çeken bir nokta var; hali hazırdaki Başkan Ali Müfit Gürtuna'nın ismi, DYP'den CHP'ye kadar değişik partiler için telaffuz edildiği veya speküle edildiği halde, nedense AK Parti için pek gündeme gelmedi. Oysa Gürtuna geçmişte Erdoğan'ın vekili ve ondan sonra da yerine, yine Tayyip Bey'in desteğiyle aynı partiden, (Fazilet Partisi) seçilen kişi... Görünüşe bakılırsa, Erdoğan ile Gürtuna arasında çok rahatsız edici bir zıtlaşma da yaşanmadı. Evet, teşkilatın Gürtuna'ya sıcak bakmadığı ve hatta hayli mesafeli durduğu ortada. Ancak, Gürtuna'nın yakın çevresinden sızan bilgilere göre, teşkilatın bu isme mesafeli duruşu inkar edilmemekle birlikte, esasen böyle ters bir havayı estirenlerin "bazı müteahhitler" olduğu fikri daha ağırlık kazanıyor. Onlara göre pompalanan haberler hâlâ rivayet mahiyetinde! Yine yakın çevrenin söylediklerine bakılırsa eninde sonunda, AK Parti Sayın Gürtuna'nın beş yıllık performansını ve bunun seçmen tabanındaki yansımasını dikkate alacaktır. Yani, şimdiki konumda, henüz kesinleşen bir durum olmadığı için, her türlü ihtimal belli oranlarda geçerliliğini koruyor. Daha açık ifadeyle Gürtuna ismi, iktidar partisi için tamamen gündemden çıkmış değil. İşin ucu böyle açık olunca ve siyasette zamanın önemi de dikkate alınınca, öyle anlaşılıyor ki, daha pek çok rivayetler ve adaylar arasında gel gitler olacak!..