Olumsuzluk pompalayanlar…

A -
A +
Kimilerinde olumsuzluk takıntısı vardır. Durum ve şartlar ne olursa olsun, bunlar mutlaka hep bardağın boş kısmını görürler. Öylesine abartırlar ki, dolu olan yarısını da boşmuş gibi görürler. Ah “menfi” saplantılılar!
 
 
Dünya devletleri 21. Yüzyılın en büyük salgın hastalığı ile boğuşuyor… Kimileri hazırlıksız yakalanmanın, kimileri de yanlış kararlar almanın ve gerçekçi olmayan politikalar uygulamanın ceremesini çekiyor. Bu vadide hem sağlık altyapısı itibarıyla hazırlıklı hem de gecikmeden isabetli kararlar alarak, salgınla mücadeleyi başarıyla yürüten Türkiye’nin durumu, yabancı medya tarafından da dikkat çekici biçimde, olumlu olarak yansıtılıyor… Fakat içeride bir taife, ısrarla ve inatla tam tersi yönde bir olumsuz hava pompalamaya çalışıyor. Şimdiye kadar yere  göğe sığdıramadıkları ‘zengin ve müreffeh’ ülkelerde, sağlık kuruluşları âdeta çöktüğü ve hastalar koridorlarda yerlerde yatarak tedavi beklediği için, morglar bile cesetlerin çokluğu karşısında yetersiz kalıp kamyonlara cenaze istifi yapıldığı için, onlara bu defa övgü dizemiyorlar!.. Çaresiz, altmış yıldır komünizmin pençesinde kıvranan, halkı açlık ve sefaletle boğuşan Küba’daki sağlık sisteminin “tıkır tıkır işlemesinden” büyük mutluluk duyduklarını dillendiriyorlar. Veyahut Uganda’nın koronavirüs salgınına karşı ne kadar da başarılı bir mücadele sergilediğini filan anlatarak, bayağı Türkiye’ye örnek gösteriyorlar… Bunların bir kısmını ismen ve cismen çok yakından tanıyorsunuz. O sebeple gereksiz yere kalabalık olmasın diye, merkumların kimliklerini burada tekrarlamıyorum. Nasıl olsa bu tiplerin, siyasi ve ideolojik dürtülerle, her daim olumsuzluk tellallığı yaptığını, asılsız iddia, yanlış ve eksik bilgilerle halkı endişeye sürüklemek için gece gündüz çabaladığını hep beraber izliyoruz!..
Ne kadar mükemmel sistem ve imkânlara sahip olursa olsun, hiçbir memlekette, kusursuz bir işleyiş mümkün değildir. Hayatın gerçekleri ortada… Bilhassa salgın ve afetler sırasında, muhakkak aksamalar, gecikmeler ve yetersizlikler kendisini gösterir. Türkiye, dünyanın en büyük ekonomisine sahip Amerika’nın veya oturmuş meşhur düzeniyle, İngiltere’nin yaşadığı felaketi hamdolsun yaşamadı. Sağlık çalışanlarının maske, eldiven koruyucu elbise vs. zaruri ekipmanını başından beri, yeteri derecede temin etti. Bunu yaptığı gibi, dış ülkelerden gelen sağlık malzemesi taleplerini de önemli oranda karşıladı… Dışişleri Bakanı Sayın Mevlût Çavuşoğlu, dünyanın 128 ülkesinden; hibe, ihracat izni ya da satın alma şekliyle tıbbî malzeme yardım talebinin geldiğini açıkladı. Ve Türkiye 57 ülkeye bu konuda olumlu cevap vererek önemli bir başarıya imza attı. ABD ve İngiltere de dâhil, bu ülkelerin bir kısmına sağlık malzemesi bağışında bulundu. Bu başarının yarınlarda Türkiye’ye ne gibi imkân ve fırsatlar sağlayacağını da elbet göreceğiz. Şimdi bu başarı karşısında sevinmek varken, birileri maske dağıtımında yaşanan aksaklıkları öne çıkararak, her şeyin kötü gittiğine dair algı oluşturmaya çalışıyor. Ne yani Amerika’ya sağlık malzemesi hibe etmekle neyi ispatladık gibi ucuz, lüzumsuz ve akılsız polemiklerle karalama faaliyeti sürdürüyorlar...
Türkiye 83 milyonluk koca bir ülke. Sokağa çıkma yasağı konulan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı nüfusu bir tarafa ayırırsanız, yine elli milyonluk bir kitle söz konusu… Bunlara haftada asgari iki maske temin etmeye çalışırsanız, rakam asgari yüz milyondur. İmalatında sıkıntı yok. Fakat bunun dağıtımı o kadar kolay bir şey mi? Birileri bekliyor ki her şey saat gibi işlesin. En ufak bir aksamaya tahammülleri yok. Ya da kasten feveran edip iktidarı köşeye sıkıştırma peşindeler… Ya arkadaşlar insaf edin insaf! İnsaf demek ölçü demek. Böyle bir kavramdan haberiniz yoksa şöyle bir etrafa bakın. Yani dünyanın diğer memleketlerine bakın da neler oluyor görünüz. Sahi siz televizyon da mı seyretmiyorsunuz?
Yapılan hizmetleri yok saymak ve bardağın dolu tarafını görmemekte ısrar etmek nankörlüktür. Çözüm yönünde katkı vermelerini beklemiyoruz ama hiç olmazsa tekere çomak sokmasınlar… Ayıp oluyor gerçekten. Öldük, bittik, mahvolduk diye baykuş misali ötmekle ellerine ne geçecek? Bu ülke salgın hastalıkla mücadelede yüz akı bir başarıya imza atmıştır. Salgının getirdiği küresel ekonomik sıkıntıların aşılmasında da keza örnek olacak bir performansı ortaya koyacak imkân ve kabiliyete sahiptir. Türkiye’yi küçümseyenler ve sebepsiz yere olumsuzluk pompalayanlar, sonunda mahcup olacaklar. Bunu bir kenara yazınız... Ama diyeceksiniz ki bu tipler iflah olmaz, mahcup da olmaz. Sahi, daha önce “eşek gibi anırma” iddialarında bunu görmedik mi? Evet, haklısınız. Bunların yüzü keçeleşmiş, daha doğrusu düpedüz yüzsüz bunlar!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.