Daha karanlık günlere

A -
A +

''Şenol Hoca’nın Aboubakar’ı ancak 72’de farketmesi (tribünde de olsa) 86’da umut golü getirebildi sadece.''

 

Beşiktaş’ın kupadan darbeli takımı en küçük bir değişikliğe uğramadan Karabük karşısına dizilmişti. Şenol Güneş’in bu kurgusu iş yapmaktan çok takıma psikolojik bir tedavi anlamı taşıyordu. Beşiktaş’ın bu yapısına ve içinde de tipik oyun kurgusu bulunuşuna karşı Karabükspor kenarları her an adamlı beşli savunmayla diziliyordu. 
Ortadaki üçlü daha çok karşılayıcı, bozucu; Kanate dışında pek yapıcı ve yaptırıcı değildi. İki santrforlu bu kurgu Atiba’nın aklının da stoperlerine takılı kalmasını sağladı desek yalan konuşmuş olmayız. Başlama düdüğünden itibaren buraya kadar anlattığım tablo ve kurgular Karabükspor’un he an derin kontralarla gol bulma şansının yükselebileceğinin sinyallerini veriyordu. 
Nitekim ikinci yarının hemen başında Tudor’un alabildiğine riskli oyuncu değişikliği Zec’le gol oldu. Beşiktaş rakibin ceza alanı çevresinde sanki lunaparkta dönme dolaba binmiş gibi gedip gelme zevzekliğini gösterdi. Beşiktaş hemen hemen hiç pozisyon bulamazken, Seleznyov kaleye giren topu tamamlayıp sanki maçı bitirdi. Beşiktaş’ta Aboubakar’ın çoktan oyuna girmesi gerekirken Şenol Hoca’nın bunu ancak 72’de farketmesi (tribünde de olsa) 86’da umut golü getirebildi sadece. Şimdi 1-2 ince noktaya temas edelim. Beşiktaş’ın 8 kornerine karşı Karabük’ün bu vuruşu hiç olmadı maçta. Yani bizim istatistik palavracıları yandılar. Sezon başından beri eleman kalitesi rakibe göre kurgulandığı taktirde Karabükspor’un daha yukarılarda olmasını bekledim hep. Beşiktaş mı? Bu ağır faturayı ister misiniz ödemeye devam etsin?

MAÇIN ADAMI

Ahmet Şahin

Tek bir yan ve uzun cephe topu kaptırmadı, teslim etmedi. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.