Tokat korkum!

A -
A +

Efendim, geçtiğimiz cumartesi günü Fenerbahçe Yelken Şubesi tesislerinin yenilenme açılışı vardı kulübün televizyonunun ekranında... Hayli kalabalık bir davetli topluluğu vardı. Sponsorluğu üstlenen firmanın sahibi, yöneticileri, eski futbolcular, eski basketbolcular, yönetim kurulu üyeleri ve üyeler... Ne mi var bunda? Yahu, bir yeni tokat sahnesi göreceğim diye ödüm koptu... Öyle ya görüntülerde bir zamanlar Aziz Bey’e muhalif ve sık sık hatırını soran o kadar insan vardı ki... Sakın itiraz etmeyin yakından bildiklerim...

Q7 kimi alkışladı?
Beşiktaş’ın herkesten yarım düzine gol yiyen Bursaspor karşısında zorlanacağı belli idi. Çünkü Bursaspor karşısında yine tek formüllü Beşiktaş olacaktı. Bir farkla; Atiba bu defa Tolgay’la sigortalanmıştı. Ama rakibin ayağına basması yüzünden sarı kartı yiyen Quaresma, hakemin kararını değil kendisini protesto eden tribünleri alkışladı. Haaa, iki sarıdan gitmeli miydi? Rakibin sırtına inen taban da sayılırsa evet ama alkışla değil...

Bu kafayla nereye kadar?
Serde gazetecilik var ya... İşte bundan sebep şu Kösem Sultan dizisinin reytingine bir bakayım dedim, ki bu defa saat 21.00 yayına girdi centilmen Amerikan televizyonunca... Yanlış hatırlamıyorsam totalde 67. veya 77. olmuş... Bunda ne mi var? Aynı akşam eşkıyayı anlatan dizi birinci, insanın hangi hücrelerini zedeliyor bilemem, malum dağ başı veya çok uzakların meçhulündeki saçmalık üçüncü, haydi daha ağır laf bulmadan çöpçatanlık diyelim, onlardan biri 12. diğeri 13. olmuşlar... Tarihimizin en önemli dönemlerinin dizisi bu hâldedir, dostlar! Yaşasın yeni Türkiye mi diyelim şimdi! Vallahi sadece devamlı parazit yapan radyolu günlerimizde, biz bizdik be!

Tudor’a diyeceğim o ki...
Hani belki de futbol topunu dört köşe diye bilen yönetim diyemez ama bendeniz diyeceğim... Efendim; bu Podolski gitmedi mi?  Gitti... O hâlde bu Eren hiç olmazsa sezon bitene kadar banko on bir oynatılmalıdır. Hem maç kabiliyeti için, hem de kalsa mı, gitse mi bilmecesi çözülsün diye... Birileri de Sneijder’e salladı gene... Yahu adamın klasında kaç oyuncu var ki verdiğini alsın, aldığını versin... Kafasını kaldırdığında kaç oyuncusunu acaba pas almak için görebiliyor?

Bir spor harikası Vakıfbank...
Değerli okurlar; bir takım, hangi branşta olursa olsun, üstüne üstlük uluslararası spor arenasında öyle ciddi varlık gösterememiş bir ülkede ve de bir ay içinde hem Avrupa, hem de Dünya Şampiyonu oluyorsa ne yapılması gerekir? Anıt mı diksek, bir yerlere adını mı versek, ülke yönetiminin en yüksek makamlarının huzurunda madalyalar mı taksak, vallahi bunların hiçbiri yetmez... Vakıfbank’ın başta oyuncuları olmak üzere, Guidetti ve tüm emekçilerini yürekten kutluyorum...

Hollanda tezgâhı!
Ozan’dan Millî Takım’da da sağ bek olamayacağını yaşamıştık. Hadi diyelim ki Hollandalı bunu bilmiyor, kulübedeki ünlü(!) sivil de mi bilmiyor? Sow’u tonla paraya satıp, bir sezon sonra bedavaya kiralıyorsanız, bunda bir bit yeniği yok mudur? Hele hele sol kenarda oynar mı hiç? Emenike kovulmamış mıydı? Haa, sezon sonu okuturuz tuzağı mı kuruldu? Kim düşer ki? Düşse de, kaça düşer? Emenike trafiğinde Fenerbahçe’nin cebinden çıkan para ile takım kurulurdu be... Salih ve Stoch da mı vitrine konuldu? Yoksa Volkan Şen de mi? Koşun koşun; sezon sonu satışları başladı... Aman be düşündüğünüz şeye bakın; Galatasaray iki maçta da yenilmedi mi? Gerisi teferruattır...

Ya Serdar Gürler olsaydı!
Gençlerbirliği, Başakşehir’in sırrını çözmüştü. Geniş ve uzun alan oluşturup kontra ile sonuca gitmek gibi... Şayet Serdar Gürler sakat olmayıp sahada bulunsaydı, Abdullah Avcı’nın takımı şampiyonluk bayrağına zor tutunurdu. Neyse, acaba Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray bu oyundan ders alabildiler mi? Trabzonspor maçı var. Onlar mı? Geçiniz!

Manken Hidayet Bey!
Fenerbahçe Kadın Basketbol takımı kendi sahasında ikinci defa Yakın Doğu Üniversite takımı ile oynuyor. Protokol tribününde  oturanlardan bir şahıs hakemlerin sülalesini anıyor sürekli... Hatta parkeye dalıp da bunu tekrarlıyor. Bu kadar yani...  Bu şahsın yanında Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, hatta Ömer Onan da var... Acaba devamlı bu sülale hatırı soran kişi rapor edilir mi? Hani hakemler başkanın korumasındadır ya... Nerdeee? Bu iş için yürek ve spor ahlakı gerekir... Ve de tabii ki yönetici duruşu, bilgisi de...


Antalyaspor favorim olur!   
Antalyaspor şu anda ligimizde belki de en teknik kadroya sahiptir. El-Kebir hariç tabii ki... Fenerbahçe karşısında oyundan çıkanlarla girenlere bir bakınız.  Hele hele Eto’o’nun bu hevesi ve hırsı devam ederse, neden bir Başakşehir veya Bursaspor ortaya çıkmasın? Potansiyel var. Yeter ki, hedef konulsun ve peşinden kopulmasın! Bu arada Rıza Hoca’nın Salih Dursun marifeti de övgüye değer... Gittiği her yerde, sağ bek veya orta alanda şaşkına çevrilen Salih, şimdilerde tandemi bir usta gibi kullanıyor...

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.