Hani Avcı öyle gitmişti!

A -
A +

Abdullah Avcı, Beşiktaş'tan gittiğinde gerek yazılı basın, gerekse de görüntülü medya, teknik direktörün beş kuruş tazminat almadan ayrıldığını yazıp, haykırmışlardı. Ama bir de baktık ki, şu an 18 milyon liraya yakın bir tazminat kazanmışlar Avcı Bey... Gel çık işin içinden! Bir teşkilat buna hükmetmiş. Peki, Avcı, "Ben bunu almam" der mi? Ne biçim iş bu yahu? Beşiktaş, Tahkim’e gitmiş... Vah ki vah! Ey teşkilat; düne kadar kimlere böyle ceza kestin bir açıklasan da öğrensek!

Başkan dopingi!
Galatasaray'ın deplasmanda Göztepe'yi yendiği maçta dikkat çeken, takımın her topa müdahale isteği, yardımlaşmada kusursuz kalma gayreti vardı. Anlaşılan o ki, Başkan Cengiz'in malum sözleri oyuncuları ve hatta kenardakileri kendine getirmiş. Tabii ki Taylan'ın takıma dönmesi ve Feghouli'nin kenar gibi çıkıp orta alanla işbirliği en çok dikkat çeken unsurlar idi... Tabii ki Kerem'i de kutlama gerekir.

Hakiki penaltıcı N’Koudou!
Beşiktaş son haftaların formda ekibi Ankaragücü karşısında daha 4. dakikada penaltı kazanmaz mı? Eh, kilit de böylece kolay açılmış olacaktı sanki... Ama o da ne? Evde aynen böyle bağırmışım... Şaşmamak elde değildi. Bu Beşiktaş kadrosunda penaltı için bu oyuncu mu işe soyunacaktı? Zaten doğru dürüst kadro göremeyen bir adam yani... Sonuç mu? Malum... Kabahatli kim mi? Tabii ki kenarda oturan baş patron ve yardımcıları...

Serkan Acar böyle mi anılır?
Serkan Acar, dostum, kardeşim, evlatlarım kadar yakın idi bana... Vefatı beni kahretmiş idi... Biz ona mahallede "Genco" derdik... Bize göre bir türlü yaşlanmamış idi... Futbolculuğunun sonrası koca Fenerbahçe Kulübü'nün yıllarca genel müdürlüğünü yaptı. Hem de koca B. Fikret'ten sonra... Geçtiğimiz pazar FB TV ekranına dikkat kesildim. Tık yok! Aradım, dedikler ki arıza, problem varmış da, ancak haberlerin içine kısa olarak alacağız herhâlde... Ama altyapı maçını canlı olarak verdiniz...Yazıklar olsun! Ama desenize başkanınız dâhil hangi yöneticiniz Serkan'ı gerçekten tanırdı ki? Nurlar içinde yat Genco! Hiç unutmam Caferağa'nın tozlu sahasında yenildikten sonra Baba Yalçın hepimizi sopa ile kovalamış, ben de sizin bu sahanın tam karşısındaki eve sığınmıştım. Validen Sebahat Teyze de hemen limonatayı önüme koymuştu. Bir kere daha yazıklar olsun Fenerbahçe Spor Kulübüne...

Galatasaray'a asıl yakışmayan!
Geçenlerde ekran karşısındayım. Yanılmıyorsam TRT Spor'da bir bayan spiker Galatasaray basketbol takımının düşmeme mücadelesi verdiğini dile getirdi. Yerimden fırladım... Basketbol sporunu bu ülkede başlatan, büyüten firma Galatasaray’dır... Sonrasında da ikinci hamle Anadolu Efes tarafından gerçekleştirilmiştir. Arada çok kısa bir süre için de olsa Modaspor vardır... Ey Galatasaray; senin basketbol takımın nasıl olur da kümede kalmak için oynar? O futbol takımındaki zevata boşuna ödediğin paralardan ayır da bu rezalete son ver! (Neyse ki takım kümede kaldı son galibiyetten sonra)

Voleybolda Fenerbahçe skandalı!
Ekrandan alt yazı geçiyordu.... Fenerbahçe kadın voleybol takımındaki malum salgından dolayı çok sayıda eleman varmış, bu nedenle de Vakıfbank rövanş maçına takım çıkarmak mümkün değilmiş. Bu ne rezalet! Siz yöneticiler ne iş yaparsınız? Futbol maçlarından sonra bülbül kesilenler neden bu takımı, hem de böylesine bir final öncesinde, koruma altına alamadınız? Bir vah ki var da bunlara!

Engin Altay'a bir hatırlatma
Türkiye Cumhurbaşkanı’nın sonunu rahmetli Adnan Menderes'in sonuna yakıştırmak, şayet varsa adalet, milletvekilliğinin sona erdirilmesi için en büyük sebeptir. Bu arada bir kere daha yazayım. Şayet o günlerde de bugünkü kadar TV kanalı olsaydı, senin o dönemki teröristlerin Menderes'i zor alırlardı. Tıpkı 15 Temmuz'daki gibi ezilip geçilirlerdi.

Statikten kurtulmalı!
Beşiktaş maç maç eriyor. Sebep mi? Her maçın, her rakibin stratejisi başka olmalıdır. Sivasspor son haftaların en başarılı takımı değil miydi? Fizik olarak da hayli güçlüler değil mi? Siz alışık olduğunuz biçimde tam takım yükleniyorsunuz. Kıpırdayacak yer yok... Yani takımı kontra oyuna göre yönlendiremez misiniz? Hani hatırlatalım dedik.

Harun mu kurtardı, yoksa...
Bizim spor medyası anlaşılan o ki bu yanılmalara devam edecek... Harun sağ köşeye uçuyor... Visca topu 10 santim daha sağa kullansa, herkes diyecek ki, "Yahu Harun, yine ters köşeye yattın..." Neyse devam edelim... Pelkas'ın golü muhteşem imiş... Gerçekten de güzel... Ama Ömer Ali'nin attığı onu, on sıfır yener... Neden mi? Çünkü Ömer Ali önündeki hareketli topu kontrol etmeden kaleye vurdu. Pelkas, aldı düzeltti, rakibinin önünden kurtardı, kontrol edip vurdu... Bravo Emre değil mi? Tabii, iki beki oyundan alıp, yaptığı değişikliklerle maçı 10 kişiye kaptırma eşiğine getirdiği için mi? Ama neyse, nasılsa Başkan VAR hakemine tosladı ya, gerisi masal...

Aykut Hoca çok unutmuş!
Aykut Kocaman hoca Başakşehir'de neler yapıyor neler... Cemali sakatlandıktan sonra sen tut harika golün yapıcısı ve o kanatta rakibe ter döktüren Ömer Ali'yi sol beke taşı... Bitmedi! Crivelli takımı resmen 10 kişi oynatıyor, son onu 65 dakika hayranlıkla (!) seyret! Peki, onun yerine Gulbrandsen'i alınca ne oldu? 10 kişi ile penaltı kazandın... Giuliano rövanş alır diye mi oynattın? Demek ki gizli kalmış çok şey kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Esnaf hayranı Gürsel Bey!
CHP milletvekili Gürsel Tekin malum ekranlardan birinde konuk idi. Esnafı öylesine korudu ki, hafızamda bir dostumun, "Sen Gürsel'i bir de biz Bağdat Caddesi esnafına sorsana" cümlesi canlandı. Nasıl yahu diyesim geldi... Eh onu da malum ekranın sunucuları, katılımcıları sorsunlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.