Euroleague artık bizim

A -
A +

Önce bir kere şunu yazmakta yarar var; bu THY Euroleague finali hem teknik adamların ciddi yanlışları hem de bazı önemli oyuncuların kendilerinden beklenen performansa uzak kalmalarıyla göze çarptı.
Real Madrid ilk yarıda tek bir top kaybıyla oynamış. Efes de ise bir hayli vardı. Özellikle şut yüzdemizin ben bizim ligde bile bu kadar düşük bir çizgide kaldığını hatırlamıyorum. Larkin, Micic Beaubois gibi bizi attıkları her topu sayıya çevirmeye alıştıran oyuncular... Real Madrid’de de var diyeceğim ama onlarda bizdeki orana göre başarısızlık daha düşüktü ilk üç periyotta.

Tutuk oynadık

Bazı oyuncularımızdan beklentilerin çok uzağında bir performans izledik. Euroleague’de olsun bizim ligde olsun bu oyuncular bu kadar düşük performansla oynamamışlardı. Diyeceksiniz ki karşıdaki takım Real Madrid… Tamam, ona diyecek bir şey yok ama biz bu Anadolu Efes’in kimlere karşı neler yaptığını bililyoruz.
Efes, özellikle başta Larkin ve Micic olmak üzere rakip potanın altına girerek hem faul atışlarından yararlanmayı hem de rakibin faul problemine girerek oyununun olumsuz etkilenmesini hedeflemişti.

Hataya zorladık

Son çeyrekte daha az hata yapmaya, daha doğrusu rakibi daha çok hata yapmaya zorlamaya başladık ve başardık.
Sonuçta Efes, Türkiye’de Galatasaray’ın kurduğu basketbol imparatorluğunun devamı ve bunu Avrupa’da iki şampiyonlukla taçlandıran temsilcimiz oldu. Tabii ki başkanı Tuncay Özilhan dostum da eski bir basketbolcuydu. Eh öyle olunca da böyle oluyor.
Kutluyorum, devamını diliyorum.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.