Kemal Belgin

Beşiktaş, ligin geri kalan bölümünde de statik oyun planından değişik bir şeyler sunamazsa, artık hesap içine girmiş hiçbir rakibi kolay kolay yenemez...

Mustafa Denizli Hoca uzun bir ayrılıktan sonra...

Bu sezonun gerçek anlamdaki tek derbisi, dün akşam oynananı idi. Çünkü şampiyonluk yolunda yarışan iki tarihi rakip karşı karşıya gelecekti. Ev sahibi Fenerbahçe ilk yarıda oyunu rahatlıkla domine ederken bu ağırlığı sakın ola ki ev sahipliğinden kaynaklandı sanmayın. Bu farklılık, Fenerbahçe takımını oluşturan oyuncuların Beşiktaş kadrosundakilerden teke tekte ciddi kalite farklılığı idi. Kaleciden tutun da, son adama kadar…

Şayet Samedov kafayı doğru dürüst vursa 2-0 acaba Fenerbahçe Teknik Direktörünü başka hangi yanlışlara sürüklerdi merak ediyorum doğrusu.

Artık yeter! Benim futbol sahama basan yabancı, hele hele biraz da şöhretli ise, yine benim spor medyam tarafından da uçuruluşu ile oyundan alınmayı şiddetle protesto edebiliyor.

Beşiktaş, karşısında 'takım' olmuş bir Gençlerbirliği buldu. Rakibi karşısında zorlansa da istediği sonucu elde edip önümüzdeki hafta oynanacak Fener maçı öncesi zirveyi devraldı

Nani'nin düşüşünü böylesine izleyen Fenerbahçe teknik direktörü bu kaliteli kadronun yöneticisi ve yönlendiricisi olamaz

Bu Galatasaray'ın bizim Süper Lig'de süper görüntü sergilemek gibi ne hocası ne de oyuncularıyla ilgili bir şey söyleyip yazmak mümkün değil…

F.Bahçe'nin en kolay maçlarından birini oynayacağını hafta başından bu yana söyledim durdum. Gerekçem mi? Anlatayım efendim…

Waldir Pereira yani futbol tarihinin en büyük beş oyuncusundan biri olan ünlü Didi...

Kayserispor galibiyetini Pereira'nın 'sihirli dokunuş-larına bağlayanlar' bu skorun hazırlayıcılarıdır

Türkiye’nin gerçek anlamda spor gazetesi var mı? Yok gibi de, en ehvenişeri Fanatik...

Bayılırım bu deyime...

Ligin başında '5'inci olur' dediğim G.Saray galiba beni yanıltmayacak

TSYD, yani Türkiye Spor Yazarları Derneği...

Antalya'da buluşan futbolumuzun önemli (!) kurum ve kuruluşları “dağ fare doğurdu” örneği gelecek adına en küçük bir umut ışığı vermeden karanlığa döndüler.

Bizim A Spor'da bir haber patladı geçen hafta sonlarına doğru..

Salı akşam saatlerinde bizim Ömer Üründül aradı. Alo dedikten sonra şöyle devam etti, “Abi, yerinde sıkı dur sakın düşme... İlhan Cavcav, Yılmaz Vural'ı da göndermiş...” Yerimde durdum da elimden cep telefonu düştü. Yahu daha üç gün olmuştu Gençlerbirliği eşofmanı içine gireli Yılmaz..

Fenerbahçe’nin 22 kişilik birinci sınıf kadrosunun yönetilememesi sancısını, devre arasında hangi futbol ilacıyla tedavi edeceğini çok merak ediyorum