Türk Dünyası Bakanlığı kurulmalı!

A -
A +

Bizim ilk gençlik yıllarımızın en büyük hayali idi.

Müstakil bir “Türk Dünyası Bakanlığı” kurulacaktı günün birinde. Merhum Alparslan Türkeş’in bu konuda verdiği pek çok kanun teklifi de vardır ve bu bizlere yıllar yılı ilham kaynağı olmuştur.

Bugün bu düşüncemizi dile getirdiğimizde hemen önümüze TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, YTB gibi kurum ve kuruluşları gösterip işte bu işi gören kuruluşlar var ya, diyorlar! Adı geçen kurumların Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olduklarını hemen belirtelim.

Evet bu güzide kuruluşlar var ve bazıları gerçekten de çok önemli hizmetler veriyor. Ancak bu kuruluşlar sadece Türk Dünyasına hizmet etmiyor ki… Zira bu kurumların tümü bütün dünyada faaliyet gösteriyor. Açılımı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar olan YTB, Afrika’daki gençlere ve çocuklara da burs veriyor mesela! Afrika ile nasıl bir akrabalığımız olduğunu açıkçası hâlâ anlayabilmiş değilim!

Türk Dünyası ülkelerine her gittiğimde bu fikrim depreşiyor zira yarım kalan projeler, gözden kaçan bölgeler, çözülmemiş meseleler bir bir karşıma çıkıyor. Orta Asya bozkırlarında Türkiye hasreti ile yanıp kavrulan Türk gençleri var. Afrikalı gençlere verilen bursların buralara aktarılması yarınlarımız için daha hayati değil mi?

Bir de bu önerime karşılık olarak “Türk Devletleri Teşkilatı” var deniliyor… Allah’a şükür var ancak bunun bir çatı kuruluş olduğunu belirtelim. Bu kuruluşta ülkemiz bir temsilci, yani bir memur, diplomat tarafından temsil ediliyor.

Türkiye, Türk Dünyası Bakanlığı gibi bir bakanlık kurduğu takdirde saydığımız bu kurumların tümü bir araya gelmiş olacak. İstişare, meselelere detaylı bakabilme melekesi, kurumsal bütçenin dengeli dağılımı, sık sık yeni hedefler koyma stratejisi, hesap verebilme, ilgili kardeş ülkelere özel yapıcı, kalıcı ve pratik politikalar belirleme gibi pek çok alan açılacaktır.

Bu bölgelere yatırım için gidecek iş insanlarına yeni projeksiyonlar kazandırma, üniversiteler arasında koordinasyon, kamu diplomasisi konularında iş birliği, kültür ve sanatta geniş halk kitlelerine inen yepyeni politikalar ortaya koyma vs...

Biz Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini diğer ülkelerle aynı kefeye koyamayız, koymamalıyız. Böyle bir bakanlığın olmaması nedeniyle bütün iş ve işlemlerimiz hızlı bir şekilde ilerlemiyor.

Merhum Alparslan Türkeş’in o büyük hayali artık gerçek olmalıdır.

Büyük Türk Nazarbayev’in “Türk Konseyi” akabinde “Türk Devletleri Teşkilatı” diye formalaştırdığı bu ortaklık, Türkiye’nin “Türk Dünyası Bakanlığı” kurmasıyla daha da güçlenecektir. Böyle bir Bakanlığın varlığı kardeş ülkelere de ilham kaynağı olacaktır.

Türk Dünyası Bakanlığı, bütün enerjisini kardeş ülkelerle yakın iş birliğine harcayacağı için bazı hedeflere daha hızlı varmak mümkün olacaktır. Turan koridoru Çin koridoruna dönüşmeden elimizi çabuk tutmak, büyük hedefler ortaya koymak bütün Türk Dünyasının yararına olacaktır.

Türk Cumhuriyetleri bugün 30 yaşında.

Otuz senede Türkiye olarak daha fazlasını yapabilirdik. Ancak bazı şeyleri kısmen yapabildik. Çok zaman kaybettik. Daha fazla zaman kaybetmeye tahammülümüz yok zira Güney Asya fokurduyor, iklim değişiklikleri, aşırı nüfus yoğunlaşması, siyasi istikrarsızlıklar, sağlıklı suya ve gıdaya ulaşamama gibi pek çok etken var. Büyük göç hareketleri başladığında çok geç olabilir. Bu gerçekler, çok yakın vadede Türk topraklarını bekleyen muhtemel tehlikelerin başında geliyor ve bu gelişmeler bizim ülkemizi de tehdit ediyor.

Hasılı Türk milliyetçilerinin yarım asrı bulan “Türk Dünyası Bakanlığı” tasavvuru artık tozlu raflardan indirilip bir icraata dönüşmeyi bekliyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.