Başarının anahtarı Anayasa

A -
A +

Türkiye gelecekte dünyanın 10 büyük ülkesinden biri olmak istiyorsa, Yeni Anayasası'nı yazması lazım.

Türk Dil Kurumu, Anayasa ismini şöyle tarif ediyor: "Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasi."
Anayasa'nın tarifinde her ne kadar "devletin haklarından" değil "yurttaşın haklarından" söz ediliyorsa da Türkiye'de "devletin hakkı"nı âdeta vatandaşın gözüne sokan Anayasalar yürürlükte kaldı.
Önüne gelen Anayasa'yı kurcaladı. Öz diye bir şey kalmadı. Bu kurcalama protokole kadar inmiş ki, varın gerisini siz düşünün.
Anayasa "Yasama" diyor. "Yürütme" diyor. "Yargı" diyor. Protokolde birinci sırada TBMM Başkanı geliyor; "Yasama"nın başı yani. İkinci sırada "Yürütme"nin başı olan Başbakan.. Buraya kadar problem yok. Sonrası sakıncalı.
Üçüncü sırada "Yasama"nın başı olmalı değil mi? Değil işte? "Yasama"nın başı sayılan Anayasa Mahkemesi Başkanı altıncı sırada. Sekizinci sırada Yargıtay Başkanı, dokuzuncu sırada Danıştay Başkanı. "Yasama"nın başını diğer iki erkten ayırıp gerilere iterseniz, "Sizin kanunla işinizin olmadığı" yorumu yapılır ki, haklı bir yorum.
Türkiye bu ayarsızlıkları düzeltmeden bir yere varamaz.


Ramazan Ayı'nın tadı

Milletvekili yemini, Meclis Başkanı seçimi, Koalisyon Hükümeti... derken; ne on bir ayın sultanı Ramazan'ı konuşuyoruz. Ne de bu güzel ayın esası olan sohbetleri yapıyoruz!
Faruk Güllüoğlu sağ olsun. O malum nezaketi ile şanına yakışan güzel bir iftar sofrası hazırlamış, dostları bir araya getirdi. Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan'ın o tadına doyulmaz sohbetini dinledik... Sevdiklerimizin yüzünü görme, hâl ve hatırlarını sorma fırsatımız oldu.

Aile Anayasası

Davut Doğan "Türkiye'nin en büyük mobilya firması olacağım" diyecek kadar iddialı. "Boydak kardeşler kusura bakmasın" diyecek kadar da mütevazı.
Davut Doğan'ın başkanlığını yaptığı Doğanlar Holding mobilyada iddialı da enerjide iddiasız mı? O sektörde de iddialı. İnşaatta da iddialı. Yeme-içme sektöründe de iddialı. Bugünlerde lojistik sektörünü araştırıyorlar.
Davut Doğan, sıradan bir memur iken başarı basamaklarını nasıl çıktığını, nasıl koskoca bir holding başkanı olduğunu anlatırken "Araştırıcıyım" diyor. "Hep yabancılarla ortaklık yaptım ve onlardan çok şey öğrendim" diyor. Diyor da diyor.. "En önemlisi de Aile Anayasası" diyor.
1987 yılında şirketi kurar kurmaz "Şirket Anayasası"nı kaleme almış Davut Doğan. Bugün üçüncü kuşak işbaşında. Türkiye'de dördüncü kuşağa aktarılan şirket yok denecek kadar az. Yüzde 5!
Davut Doğan, "Biz dördü de göreceğiz inşallah, beşi de" diyor ve sözünü şöyle bağlıyor: "O Anayasa olmasaydı bugün ne kuşak olurdu ne de holding."

Davut Doğan'ın başarısı

Davut Doğan.  Tevazuun ve başarının vücut bulduğu bir fani... Sohbeti doyumsuz... Başarıları baş döndürücü...
Bigalı bir ailenin altı çocuğundan biri. Babası kahveci... Kendisi devlet memuruydu. 1980 yılı ve 12 Eylül Darbe dönemi... Okuduğu bir kitaptan dolayı sorguya çekiliyor... Basıyor istifayı çıkıp gidiyor... O vakitler babası da ufak ufak mobilya işine girmiş ve alıp satıyor...
Davut Doğan ailenin en büyüğü... 1972 faaliyet yılı.  1987 yılında altı kardeş şirketleşmeye gidiyor ve Biga'da Doğtaş'ı kuruyorlar... Sonradan Kelebek Mobilya'yı da bünyesine katan Doğtaş'ı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.