Kâzım ve Riera!..

A -
A +

Galatasaray teknik heyetine de, Galatasaray maçlarını yazan, yorumlayan meslektaşlarıma da, Galatasaray taraftarlarına da bir önerim olacak; sarı-kırmızılı takımın "son iki maçının kasetlerini alsınlar" ve bu iki karşılaşmada şu "iki futbolcunun neler yaptığını" iyi incelesinler; Kâzım Kâzım ve Riera!.. Kâzım Kâzım, 1-0 galip gelinen Manisaspor maçında 85 dakika oynadı, yerini Ayhan Akman'a terk etti. 4-1'lik Büyükşehir Belediyespor maçında ise 80'inci dakikada Fatih Terim tarafından oyundan alındı, yerine Sercan Yıldırım girdi!.. Riera ise, Manisaspor maçında Milan Baros'un yerine 66'ıncı dakikada, Büyükşehir Belediyespor karşılaşmasında da Elmander'in yerine 70'inci dakikada oyuna dahil oldu!.. Kısacası, iki maçta, sağ kanatta oynayan Kâzım Kâzım 165 dakika, sol kanatta oynayan Riera ise 44 dakika görev aldı; yani Kâzım Kâzım'ın iki maçta görev alma süresi, Riera'ya göre "3.7 misli" fazlaydı!.. Şimdi bu iki maçın kasetlerine iyi bakınız ve Kâzım Kâzım 165 dakikada ne yaptı, Riera 44 dakikada ne yaptı, rakamlarla ortaya koyunuz. Kâzım Kâzım, "Kâzım kime ne lâzım" dedirtircesine vurdumduymaz, etkisiz, lâubali futbolunu 165 dakika sürdürürken, kaç pas almış, rakip kaleye kaç şut atmış, kaç orta yapmış, kaç "gol olan" ya da "olabilecek" pas vermiş? Buna karşılık Riera, 44 dakikada kaç pas almış, kaç şut atmış, "gol olabilecek" kaç pas vermiş, kaç orta yapmış?.. Bıraktım "Kâzım kime ne lâzım"ı; başka takımların maçlarına da göz atalım; Süper Lig'in "en gözde kanat oyuncularının kaç tanesi" acaba "sadece 44 dakikada" Riera'nın istatistiklerine ulaşabilmişler?.. Evet, Riera "yeni geldiği bir ülkede, yeni bir takımda, yeni bir hocanın elinde" sezonun başında "kendisinden beklenen ve istenen" performansın yarısına bile yaklaşamadı; ama "son iki maç iyi incelenirse" görülecektir ki Riera, "futbolu bilen ve oynayan teknik bir oyuncu olarak" belki de Galatasaray'ın "en kaliteli futbolcusudur!.." Ne var ki, mevsim başı performansı sebebiyle, gerek "kendi" ve gerek "yorumcular" tarafından "yerleştirilen" kanaat, son iki maçında gösterdiği performansa rağmen, Riera için "peşin ve yaygın" olumsuz havanın devam etmesini sağlamış, hemen herkes "Riera gönderilsin, yerine doğru dürüst bir adam alınsın" demeye devam etmiştir!.. Bilmiyorum, sevgili Fatih Terim ne düşünüyor; "Kâzım kime ne lâzım" takımda ve kadroda kalırken, Riera gönderilecek mi?.. Riera "karakterli" bir oyuncu; bir de Kâzım Kâzım'a bakınız, sadece B.Belediyespor maçında rakibine yaptığı "ağır bir sakatlık doğurabilecek" hareketini cezalandıran hakeme itirazını, dönüp giderken gülen yüzünü ve bir karış dışarıya çıkardığı dilini görmek bile, Riera ile Kâzım Kazım'ın "karakterleri arasındaki farkı" göstermeye yeter; üstelik Kâzım Kâzım, Türkiye'ye geldiğinden beri, "farklı" bir şey yapmıyor!.. Bunca yıldır Türkiye'de, üstelik "Türk Milli Takımı'nın da oyuncusu", Afrika'dan gelenler "kameralar karşısında bülbül gibi Türkçe konuşurlarken", sadece 6 aydır Türkiye'de olan Beşiktaş Teknik Direktörü Carvalhal bile "Türkçe konuşmaya gayret ederken", Kazım Kâzım "hâlâ tercüman kullanarak", kime, neden lâzım olduğunu çok iyi gösteriyor!.. Bütün yorumcular, "hakemin Webo'ya gösterdiği kırmızı kartın maçın kırılma anı olduğunu" söyleyip yazarak, "Belediyespor 10 kişi kalınca iş bitti" dediler; "Webo'nun atılması" Büyükşehir Belediyespor'u "50 dakika 10 kişi oynattı"; Kâzım Kâzım ise Galatasaray'ı "80 dakika 10 kişi oynatmadı" mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.