İstemezükçülere mesaj!..

A -
A +

Spor medyamızda "3 Büyük Gözlüklüler"gene "Türkiye Kupası'na veryansın ettiler, ediyorlar!.." Sanki, "benzeri kupa"mesela İspanya'da, İtalya'da, İngiltere'de (hem de kaç tanesi birden), Almanya'da, Fransa'da, Hollanda'da, Brezilya'da, Arjantin'de yokmuş da, bizde Federasyonlar "kendi keyifleri için" uydurmuşlar!.. Anlıyorum, 3 Büyükler ile yatıp, Üç Büyükler ile kalkmanızı, 3 Büyükler ile yaşamanızı ama, hiç olmazsa "bu konuda"biraz insaflı olun, biraz mantıklı olun!.. Biraz "UEFA Ligi'ne Kupa şampiyonumuzu gönderdiğimizi" düşünün, "Süper Lig'de şansları çok az olan" Anadolu Takımları'nın "Kupa şampiyonu olma şanslarının daha çok olduğunu yaşayarak gördüğümüzden", hiç olmazsa "bu şansa saygı duyun!.." Bank Asya Ligi'nden, İkinci Lig'den, hatta Üçüncü Lig'den takımların da Türkiye Ligleri'ne katılma imkân ve fırsatlarına, maç oynayarak kasalarına birkaç lira koyma arzularına, sahalarında "büyük takımları misafir ederek", taraftarlarına onları seyrettirme ve birkaç kuruş tribün hasılatı alma beklentilerine saygı duyun da, Türkiye Kupası için "bu kadar aşağılayıcı, küçültücü" yazılar yazmaktan utanın!.. Sistemi mi beğenmiyorsunuz, "yeni sistem"önerin, Kupa'nın "daha cazip ve daha heyecanlı hâle gelebilmesi için" teklifler yapın, ama Kupa'yı küçümsemeyin!.. Hadi, "Anadolu takımları için bayram olan" gruplu statüyü beğenmediniz, zira "3 Büyükler, lig ve Avrupa Kupaları arası Türkiye Kupası Grupları için Anadolu'ya sık sık gitmeyi istemiyorlardı"ve "tek maçlı elemeden yanaydılar"ve sizler de "bu görüşü desteklemek için" yarışıyor, "Anadolu Kulüplerini hiç ama hiç düşünmüyordunuz", Aydınlar Federasyonu da "Play-Oflu lig için" sizden hevesli çıktı ve "zaman sıkışmasını"bahane ederek "Kupa'da grup maçlarını kaldırdı"; tamam da, mesela önerebilirdiniz; "Hiç olmazsa elemeli tek maçlar, Kupa'ya heyecan getirmesi bakımından kademe ve derece olarak daha altta olan takımların sahalarında oynansın"; ama nerdeee; bu teklif de "Üç Büyükler'in işine gelmeyeceğine göre",hemen "çöpe gitmeliydi" değil mi?.. Aslında "bu hâli ile bile" fena mı oldu; Üç Büyükler, Fatih Terim Hoca'nın söylediği gibi, ligde doya doya şans veremedikleri, oynatamadıkları futbolcuları "resmi bir maçta" oynatmak, denemek, onlara uzun süreli şans vermek şansına kavuştular; daha ne olsun?.. Mesela, Galatasaraylılar, merak ettikleri genç Mertan'ı "bir resmi maçta"seyrettiler, mesela Ufuk'un "Taffarel'in elinde nereden nereye geldiğini gördüler" ve yıllardır yazıp geldiğimiz "Galatasaray'da kaleci antrenörü yok, iş eş-dost-vefa ilişkisiyle yürüyor; gelen iyi kaleci, oluyor kötü kaleci, gönderiliyor" gerçeğinin "gerçek" olduğunu anladılar; Sercan'ın kazanılması da cabası; evet, daha ne olsun?.. Söyleyin bana, Galatasaray için "böyle fayda sağlayan" kaç "resmi"maç vardır, bir sezonda?.. Beylerim, "Kupa maçlarını angarya olarak görüyorlar"; öyle ya "Bu kışta kıyamette bir de Kupa maçı yüzünden statlara gitmek var"; sıcacık salonlarda, kafelerde okey oynamak, kahveleri yudumlayıp sohbet etmek varken, nereden çıktı, "Üç Büyükler'in hiç istemediği" bu Kupa maçları böyle?!.. Ben kupa maçlarını severim; "küçük balıkların da büyük balıkları yeme şanslarının olduğunu" gösterdiği için!.. Üstelik, "En Büyük Kupa" için zaman zaman "Üç Büyükler'den birinin karşısına bir Anadolu Takımı'nın çıkmasının" ve hatta o Anadolu Takımı'na, "En Büyük Kupayı kazanabilmesinin" yolunu açtığı için!.. Lütfen, Türkiye Kupası'nı "Üç Büyük Kulüp aidiyetçiliği" histerisi içinde yok etmeye çalışmayın, "yaygın" futbolumuz için şart olan bu organizasyonu istemiyor ve cazip hâle gelmesine destek vermiyorsanız bile, hiç olmazsa köstek olmayın, aşağılamayın, rahat bırakın Türkiye Kupası'nı; oynansın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.