Ben hiç üşenmem, yazarım!..

A -
A +

Fenerbahçe - M Park Antalyaspor maçı bitmiş ve sarı-lâcivertliler "kendi sahalarında" 3-1 mağlûp olarak, haftalardan beri "skor olarak iyi, futbol olarak kör / topal giden" yolculuklarında gerçeğin "acıtan" duvarına çarpmışlardı!.. O dakikalarda, Lig TV'de "Maraton programı" reklamlar sebebiyle başlamadığı için NTV'nin "Yüzde 100 Futbol" programında Rıdvan Dilmen - Güntekin Onay ikilisinin yorumlarını dinlemek için "zaping" yaptım, keşke yapmasaydım!.. Orada Rıdvan Dilmen'in ağzından çıkan bir cümle tüylerimi diken diken etti. Antalyaspor için "Üşenmedim bir maçını seyrettim" diyordu, ünlü futbol yorumcumuz!.. "Başarılı sonuçlar alıyormuş" ve de "puan cetvelinde üstlerde yer alıyormuş" da, onun için "merak etmiş" ve Antalyaspor'u "üşenmemiş" bir maçında seyretmiş, Rıdvan Bey kardeşimiz!.. "Üşenmemiş???" Ne demek "üşenmek?" Türk Dil Kurumu'nun Türkçe Sözlük'ünde "aynen" şöyle diyor; "Üşenmek: Kendinde bir gevşeklik duyarak bir işi yapmaya isteği olmamak, erinmek." İnsanın da, bu tabloya bakarak şöyle diyeceği geliyor; "Vay canına sayın okuyucularım, ülkenin en ünlü ve en çok para kazanan futbol yorumcularından birinin, lig lideri Galatasaray'la puan puana zirvede olan bir Anadolu takımına bakış açısına ve o kulübe verdiği değere bakın, siz!.." "İstisnaları", kişi olarak da, yazar ve yorumcu olarak da, müessese, yani TV ve gazete olarak da, radyo ve dergi olarak da bir yana bırakıyor ve "onları ayırıyorum"; ama ne yazık ki, kendine "ulusal medya" unvanını lâyık gören İstanbul basınının önemli bir bölümünün, yazar ve yorumcularıyla "Anadolu kulüplerine, Anadolu takımlarına bakış açısıdır" Rıdvan Dilmen'in bu cümlesi!.. Ünlü yorumcumuz, eğer ligin zirvesinde olan Antalyaspor'un "üşenmemiş" sadece bir maçını izlemişse, herhalde "ötekilerin" yani "Üç Büyükler" ve elbette "zorunlu" olarak seyredilen "daha önce şampiyon olmuş" Trabzonspor ve Bursaspor dışındakiler "üşenildiği için" hiç izlenmemiştir; öyle değil mi?.. Varsa yoksa Üç Büyükler!.. Kral'ın Üç Silâhşörleri gibi; Atos / Portos / Aramis!.. Ama "baba" Alexandre Dumas' nın bu çok ünlü kahramanları, "taşradan gelen" D'Artagnan'ı aralarına seve seve ve coşkuyla aldıkları hâlde, bizim İstanbul medyamız, Türk Futbolu'nun Üç Silâhşörleri'nin arasına "taşralı silâhşörleri koymamak için" direndikçe direniyor; "onlarla ilgili görevi yapmamasının gerekçesini" de Rıdvan Dilmen'imiz açık açık söylüyor; "Beylerimiz üşeniyorlarmış!.." TV şirketleri, gazeteler "onca" parayı "böyle düşünsünler, öyle görünsünler (Ekrandaki Rıdvan Dilmen'e ve Güntekin Onay'a bir bakın, görüntülerini karşılaştırın, ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız) ve böyle üşensinler" diye mi ödüyorlar, bu arkadaşlarımıza?.. Kimse bu arkadaşlarımızı uyarmıyor mu, bu kadar mı "umursamazlık ve başı bozukluk var" medyamızda?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.