Trabzonspor ve Avcı!..

A -
A +

Öncelikle Abdullah Avcı’yı, sonra Trabzonsporlu futbolcuları kutlarım. Süper Kupa’yı geçen yılın Süper Lig Şampiyonunu yenerek aldılar.
Elbette, Başkan Ahmet Ağaoğlu ve yönetici arkadaşları ile Trabzonlular ve bordo mavili taraftarlar çok mutludurlar!..
Uzun yıllar “antrenörlük ve teknik direktörlük yapan” Abdullah Avcı da nihayet “kulüpler bazında” hak ettiği “ilk kupasını” kazandı ve Türk futbolunun “hocalar bazında” Fatih Terimli, Mustafa Denizlili, Şenol Güneşli Üç Büyüklerine, “Ben de varım” dedi!..
İnanıyorum ki, Avcı, “Trabzonspor’da ‘hocalık’ yerini buldu; ‘büyük kulüp’ / ‘büyük taraftar’ / kendisine inanan ve güvenen ‘iyi’ bir Başkan ve yönetim!..”
Doğrusu, Trabzonspor “taraftarını bile ümitsizliğe düşüren” bir tablonun içinde tam tabiri ile “kıvranırken” göreve geldiğinde, “kimse bu kadar kısa zamanda, takımıyla beraber böyle bir performans göstereceğine inanamazdı”; ama talebeleriyle beraber başardı.
“İkinciliklerle final maçlarıyla dolu” bir hocalık sürecinde, “şampiyonluk ve kupa görmek için” çok sabretti, “genç takımlarda Galatasaray’da, millî takımda aldığı birincilikler var” ama “büyük hocalık” ancak ve ancak “büyük takımlarda alınacak kupalar ve şampiyonluklarla ölçülür”; işte Avcı, nihayet şeytanın bacağını kırdı.
Trabzonspor’u 1970’li, 80’li ve de Ahmet Suat Özyazıcılı, Özkan Sümerli “şampiyonluk yıllarına” 30 yıl sonra 2020’li yıllarda döndürecek bir hoca” olmak, Abdullah Avcı’ya yakışacaktır!.
Evet, inanıyorum ki, “bu yıl olmasa” bile, gelecek yıllarda Trabzonspor’u “Süper Lig Şampiyonu olarak” göreceğiz. Üç Büyüklerden Şenol Hoca çok uğraşmış başaramamıştı!..
Ahmet Ağaoğlu yönetimi, “mali ve idari bakımdan çöküntüler yaşayan” Trabzonspor’u toparladı, şimdi görev Abdullah Avcı ve talebelerinde… Ve de elbette Trabzonspor taraftarlarında…
Fatih Hoca örneğinde yazdığım “Bir hoca için başarının sırrı, futbolcularla arasındaki ‘Sevgi / Saygı / Güven’ sacayağından geçer; Fatih Hoca’m dikkat et, oyuncularının sevgisini, saygısını, güvenini kaybetme” cümlelerimin ne kadar doğru olduğunun örneğidir, “bu kadar kısa zamanda” Avcı Hoca’nın başarısı… Dünkü Türkiye’nin spor sayfasında da Avcı / Trabzonspor haberinin başlığı idi, “Sevgi / Saygı / Güven!..”
Bütün hocalara “örnek” ve “ders” olmalı!..

Rezil zeminler ve Federasyon!..
Geçen haftaki Y. Malatyaspor  - Galatasaray maçını daha 10’uncu dakikasında bırakıp, BBC’nin “kurtlarla ilgili” bir belgeselini seyretmeye başladım.
Neden mi; “O patates tarlasından beter zeminde futbol oynanamazdı” da ondan; ne seyredecektim?
Konuyu bu haftaki Uluçmarket’te yazmaya karar vermiştim; Spor Bakanı’mız hafta başında açıklama yaptı; “kötü sahalara” dikkati çekti, kulüpleri uyardı, Bölge Müdürlüklerini de ve de “Sahaların düzeltilmesi için elimizden geleni yapacağız” sözünü de verdi.
Teşekkürler, Sayın Bakan’ım… Amma… “Bu konunun asıl ilgilisi olan” Futbol Federasyonu nerede?..
“Bu zeminlerde “nasıl” maç oynatıyor?...
Kulüplere “Ya düzeltirsiniz, ya da maçlarınızı başka sahalarda oynarsınız” demiyor, diyemiyor?..
UEFA, “kendi organizasyonlarında” diyor ve hem de “kılı kırk yarıyorsa”, Türk Futbol Federasyonu “neden” uyuyor?..

Bu başkan değişmeli!..
“Dijital konferans” örneği yapılan Galatasaray Divan Kurulu toplantılarının dışarıdan görüntüsü içler acısı!...
“Ne yaptığını, ne yapacağını ve nasıl yapacağını” bir türlü toparlayamayan ve “Liseci muhalefetin etkisinde kalan” bir Başkan, ne hâle getirdi, kulübün “manevi değeri tartışılmaz” kurulunu!..
Düşünebiliyor musunuz; “o kurulun o başkan tarafından getirildiği” yer; Galatasaray yönetiminin “yok saydığı” bir muhalefet topluluğunun “insafsızlık gösterileri yaptığı” bir ekrandır!..
İnan Kıraç, Galatasaray Kulübü’ne “büyük zararlar veren Liseciliğin lideri” olarak, “Ben artık meydandan çekiliyorum” dediği günlerde “Divan Kurulu Başkanı’nı, yapılacak seçimde kulüp başkanlığına aday olarak göstermekle” Divan Kurulunun “bu hâle düşmesinin” yolunu açmıştır!..
Ve ne yazık ki, “tarafsız olması gereken” Divan Kurulu Başkanı da, “seçimsiz geçen ve geçecek olan süreci, ‘Divan Kurulu Başkanı’ olarak değil, yapılacak seçimde ‘muhalefetin başkan adayı’ olarak geçirme yolunu” seçmiştir!..
Açıkça görülmektedir ki, Divan Kurulunun “Divan Kurulu Başkanlığı yapacak” bir yeni başkana ihtiyacı vardır. Divan Kurulu üyelerinin tez elden “bu süreci başlatmaları”, hem kulüp, hem kurul bakımından zorunluluk hâline gelmiştir!..

Bunlara zorunlu kurs lazım!..
Sevgili Ömer Faruk kardeş, sen yazmaktan, uyarmaktan bıkmadın, ama “anlaması gerekenlere anlamadıkları, anlayamadıkları için” davul zurna çalsan bile az!..
VAR için “ele / kola değen top ve ayak basma” konularını yazan “kaideler” kitabı var, hakemler onun dışına çıkamaz.
Ama bizim teknik direktörlerimizin çoğuna, hele hele TV ekranlarına sabah / öğle / akşam kurulup “ahkâm kesen” yorumcuların 8-10’u hariç  tümüne, “bunları anlatmak için” güleceksin ama keşke imkân olsa da “zorunlu” kurs açıp, sonunda sınava sokup, “başarı belgesi” verilebilse!..
“Bilmiyorlar”, çok acıdır ki, “bilmediklerini” de bilmiyorlar!..
Ve de her hafta senin köşene konuk oluyorlar; böylece en çok da sana faydaları dokunuyor; bol bol yazacak malzeme buluyorsun!..

Şaka!..
Rizespor, Sergen Yalçın ile beraber bu sezonun ilk yarısının “en başarılı” teknik adamı olan Sumudica’yı hocalığa getirdi.
Gaziantep’i puan cetvelinde üçüncülüğe kadar çıkaran bir Hoca, bu defa da “aynı yolculuğa” Rizespor’u çıkaracak…
Rizespor Başkanı Hasan Kartal iyi iş yaptı. Bundan sonrasını Gaziantep FK Başkanı Mehmet Büyükekşi düşünsün!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.