Fatih Hoca korkuyor!..

A -
A +

Bu kaçıncı, ama son Beşiktaş maçı, “nasıl korktuğunu” ortaya koymadı mı; o nasıl futboldu” öyle?..

 

Rüyamda görsem inanmazdım; yazımın başlığının “gerçek” olduğuna!..

Ama, geçen sezonun yarısından itibaren “öyle” olaylar yaşandı, öyle görüntüler seyrettim ki, artık eminim; “Fatih Hoca korkuyor!..”

O, yıllar yılı “Benim takımım yediğinden fazlasını atmak için oynar” diyen Fatih Hoca!..

Bu kaçıncı, ama son Beşiktaş maçı, “nasıl korktuğunu” ortaya koymadı mı; o nasıl futboldu” öyle?..

Neymiş, “Galatasaray Avrupa maçlarında gol yememiş”; öyleyse, “Taktik, oyun ve sonuçlar” ortada; Beşiktaş maçında da, “taktik / tertip Avrupa maçlarındaki gibi olacakmış / olmalıymış!..”

Halbuki, “iki takımın son maçlarında aldıkları sonuçlar ve iskeleti teşkil eden futbolcuların form durumları ortada”; sahaya “Beşiktaş mı, yoksa Galatasaray mı daha moralli” çıkacak?..

Bu sorunun cevabı belli  iken Fatih Hoca, “bile bile lades” dedi ve Galatasaray sahaya “korkan bir Hoca’nın taktiği ve tertibi” ile çıktı; bu Beşiktaş’ın “moralde öne çıkmasını sağladı” ve sonuç malûm; tabii ortaya konan futbolda!..

Galatasaray “puan puana olduğu” Beşiktaş’ın karşısına çıkarken, Süper Lig’de daha önce oynadığı 9 maçta 14 gol atmış, 12 gol yemiş… Avrupa Ligi’nde ise grubunda 3 maçta 2 gol atmış, 0 gol yemiş…

“Böyle bir tablo ortada iken”, Galatasaray’ın Beşiktaş’ın karşısına “ezildiği bir Avrupa Ligi futbolu ile mi çıkması” gerekiyordu, yoksa “Benim takımım yediğinden fazlasını atacak güce sahiptir” sözünü yerine getirecek bir taktik ve tertiple mi?..

Futbolcu, “Hocası’nın korktuğunu” daha soyunma odasında kara tahtaya “takım tertibi yazılır ve taktik anlatılırken” sezmez mi?..

Bitmedi, beni “Fatih Hoca korkuyor” kanısına vardıran, çok daha açık bir tablo var, ortada…

Hatırlayın, 2017/18 sezonunu… Galatasaray Göztepe ile oynuyor, kazanırsa, şampiyon olacak, ligin son maçı…

Ve Galatasaray Bafetimbi Gomis’in “penaltı” golü ile 1-0 kazanarak şampiyonluğa uzanıyor…

Evet, Fatih Hoca, penaltıyı, hemen önceki maçlarda “art arda penaltılar kaçıran” Gomis’e attırıyor; karar ve cesarete bakın…

Gomis penaltıyı kaçırırsa, “şampiyonluğu Fatih Hoca kaybettirmiş olacak”; hiç “art arda üç penaltı kaçıran” bir futbolcuya böyle çok kritik bir maçta ”penaltı attırdığı” için; ama attırıyor ve de Gomis “şampiyonluk golünü” atıyor!..

Peki bugün; Galatasaray “durmadan penaltı kaçırıyor”, kaçan penaltıların çoğu, “Galatasaray’ın penaltıcısına penaltıyı attırmayıp, topu alıp penaltı noktasına koyup atan futbolcuların!..”

Kenardan Fatih Hoca müdahale etmiyor; “Penaltıyı takımın penaltıcısı atsın, bırak topu” demiyor, diyemiyor!..

Neden; “müdahale edip, topu atmak için penaltı noktasına koyan futbolcu yerine işaret eden penaltıcı atarsa” ve de “penaltı kaçarsa” ne olacak; “Penaltıyı Fatih Terim kaçırmış olacak!..”

“Müdahale etmez” de, bugünkü gibi “Mustafa atar” ve “kaçırırsa” “Mustafa kaçırmış” olacak!..

Ve de Teknik Direktör, Mustafa’yı soyunma odasında “Penaltıcımız belliyken, niye sen attın" diye fırçalayarak, sonra da spor yazarlarına da benzer bir açıklama yaparak, “mağlubiyetin sorumlusunu” işaret etme imkânına kavuşmuş olacak…

Hey gidi Fatih Hoca’m hey; nereden nereye!...

++++++

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.