Yaşasın Üç Büyükler!..

A -
A +

“Yabancı sınırlaması” bu sezon “perişan durumları ortada olan” İstanbul’un Üç Büyüklerine puan cetvelinin en üst sıralarını, “Trabzonspor ile beraber” parsellemelerinin yolunu açacak!..

Zira, Üç Büyükler “gene”, evet gene zorunlu olarak “Anadolu takımlarının en iyi oyuncularını” transfer edecek, o takımlar zayıflarken, Üç Büyükler “eski günlerdeki gibi” tam anlamı ile “beylerbeyi” olacak!..

Bugün, Anadolu takımları, “ihtiyaç fazlası da olsa, ucuz yabancı oyuncuları alıp, onların içinden “iyilerin de çıkmasını sağlıyor” ve “güç dengesini kurma” imkânına kavuşuyorlardı.

Üç Büyüklerin, Anadolu takımlarıyla nefes nefese yaptığı “ikincilik mücadelesindeki durumları” bu gerçeği ortaya koyuyordu.

Kısıtlama, Anadolu takımlarının “ucuzlardan iyi futbolcuyu bulma” imkânını da kısıtlayacak, buna karşılık “Üç Büyüklerin ‘Bastır parayı, al en iyi yerli oyuncuları’ sistemini eskisi gibi işletmelerinin” de yolunu açacak!..

Üç Büyükleri “bugünkü Süper Lig’deki, Türkiye Kupası’ndaki perişanlıklarından kurtarma” formülü, “Efendim, Anadolu kulüpleri bu satışlardan bol bol para kazanacak, onlar da iyi transferler yapabilirler” göz boyaması ile yürürlüğe konurken, acı son değişmeyecek; “yabancısız” ve “Avrupalara bile oyuncu satan” Altınordu gerçeği ortada; puan cetveline bir bakın!..

Hele ki, “naklen yayın değerinin çok düştüğü” bir süreçte, Anadolu takımlarının “Süper Lig pu an cetvelinin üst sıraları için büyüklerle rekabeti”, istisna sezonları hariç, nasıl mümkün olacak?

“Olacak” olan belli; “bunca yıl sonra nihayet erişilen rekabet yükselişi” kısa sürede rüya olacak..

Bu gece gol gecesi!..

Konyaspor’un Süper Lig ile Türkiye Kupası’ndaki son 5 maçında 1 beraberliği, 4 mağlubiyeti var; o 5 maçta “18 gol yemiş, 11 gol atmış”; toplam 29 gol!..

Galatasaray, Süper Lig’de son iki maçı kazanmış; 7 gol atmış, 4 gol yemiş, iki maçta atılan gol sayısı 11...

Rakiplerin toplam 7 maçında 40 gol var; maç başına düşen gol sayısı 5,71...

Konya’da oynanacak maçta “kaç gol” olacak, acaba?.

Ada savaşını G.Saray kazandı!..

Hey gidi hey... Yıl 1957... Kuruçeşme Adası, 150 bin liraya Galatasaray Ku lübü’ne alınıyor; dünyaca ünlü İstanbul Boğazı’nda bir “pırlanta!..”

Kim alıyor; Başkan Sadık Giz! “Riva’yı aldı” diye “efsane başkan olan” Selahattin Beyazıt’a karşı, “adı hatırlanmayan” Sadık Giz!..

Adı, “Kuruçeşme Adası’dan Galatasaray Adası’na çevrilen” ama “son yılları ‘işgalci’ olarak geçiren bir müstecir (kiracı) tarafından ‘Suada’ yapılan” Ada, nihayet “uzun yıllar süren davaların sonuncusunda alınan ‘Tahliye’ kararının, Yargıtay tarafından onanması” ile “asıl sahibine’ Galatasaray’a dönebildi ve “işgal” sona erdi.

Ada hakkında Vikipedi Ansiklopedisi’nde şu bilgi var: 1872’de Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan’a hediye edilen ada, bir dönem Sarkis Bey Adacığı olarak anıldı.

Osmanlı döneminde, ünlü ressam Ayvazovski’nin kaldığı bu ada, 1914’lerden itibaren kömür deposu hâline getirildi.

Bir süre sonra şehir hatları vapurlarına yakıt sağlayan bir yer oldu. O dönemde turistik bir tesis olarak halka açılması planlanan Kuruçeşme Adası, 1957’de Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Sadık Giz’in girişimleriyle 150 bin TL karşılığında satın alındı ve Galatasaray üyelerinin hizmetine sunuldu.

1956-1992 yılları arasında kürek dalında öğrenci yetiştiren bir okul gibi hizmet verdi.

1957-1968 arası, Galatasaray Spor Kulübü Sutopu Şubesine tahsis edildi.

2006’da eğlence yeri ve lokanta işletmecisi Mehmet Koçarslan’a üç yıllığına kiralandı. İşletmeci, adanın üzerindeki tesislere “Suada” adını verdi.”

Sonrası... Galatasaray Genel Kurulunun “sözleşmenin sona erdirilmesi ve adanın tahliyesi, Galatasaray Kulübü’nün üyelerine tahsis edilmesi” kararına rağmen, Ada’yı tahliye etmeyen müstecirin inat ve ısrarı, “kaçak yapılaşma tespiti ile Ada üzerindeki tesislerin yıkımı” ve “bitmeyen” hukuk savaşı...

Şimdi, Galatasaray Kulübü, Koçarslan’a “mukabil davalar açacak” ve mesela “Olimpik havuzun, etrafında ‘havuz sefası yapılması için” üç kulvarının yıkılmasının mali hesabını” soracak.

Sadık Giz Başkan’ın ruhu şad olsun! ..

Dikkat; okuyucu biziizliyor!..

Saygıdeğer bir okuyucum diyor ki:
——-Original Message——-
From: Ferhat Berberoğlu

Sent: Wednesday, March 2, 2022 3:17 PM
To: ulucocal10@gmail.com
Subject: Çok doğru ve baştan sona hakl bir Reha Kapsal tespiti yapmışsınız, sizi kutlarım, aynı tespiti Levent Tüzemen için de bekliyoruz.

Şaka!..

Artık moda oldu; “Takımı her yenilen başkan, hele hele “şampiyonluktan uzaklaşanlarla, küme düşmeye yaklaşanlar” açıyorlar ağızlarını, yumuyorlar gözlerini, ne hakem, ne Merkez Hakem Komitesi, ne Federasyon bırakıyorlar; tehditse tehdit, hakaretse hakaret!..

“Onları anlatan” bir Temel fıkrası vardır: Temel, Ankara’dan trene binmiş, hareketten bir süre sonra, kontrolör gelmiş, Temel biletini vermiş. Kontrolör, “Bayım, sizin biletiniz İstanbul’a, bu tren Kars’a gidiyor...”
Temel sormuş; “Peki, trenin makinisti yanlış tarafa gittiğini görmüyor mu?..”

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.