G.Saraybu,Torrent“işte” bu!..

A -
A +

Önce bir “spor da yazan gazeteci” olarak “düşüncemi” yazayım; Galatasaray UEFA Avrupa Ligi’nden elenirken, hem de “bir futbolcusunun 140 milyonluk değeri olan” Barcelona’ya karşı “Turu geçebilirdik” üzüntüsü verecek bir mücadele ile sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da bile “kendinden” söz ettirdi, hem de “bu ‘yoklar’ kadrosu ile!..

Sonra “gönlü sarı kırmızıdan yana olan” bir T.C. vatandaşı olarak diyeyim ki: “Sevgili Burak Başkan, ‘iyi ki, Süper Lig’de 8 Ocak’ta kendi sahasında Giresunspor’a yenilerek lider Trabzonspor’un 22 puan gerisinde 12’nciliğe düşen ve aynı günlerde Türkiye Kupası’ndan kendi sahasında Denizlispor’a yenilerek elenen’ bir takımı alıp, 61 gün sonra Barcelona’ya “0-0 / 1-2” ile elenirken ‘Yazık oldu, eleyebilirdik’ dedirten Torrent’i bulup, getirdin; teşekkürler!..”

Galatasaray’ın Barcelona’ya elenişini ve “takımın futbolunun Giresun, Denizli yenilgilerinden sonra geçen 68 günde ‘nasıl değiştiğini’ ve nerelere geldiğini” çok meslektaşım yazdı, ben onların yazdıklarına “başka bir şey ilave etmek” istemiyorum; “gerçeği gördüler” ve Galatasaray’ın da Hoca’sının da hakkını verdiler; onlara da teşekkürler!..

Galatasaray’a ihanet mi?...

Artık “gizli gizli” değil, açık açık “haberleri, İstanbul kulislerin den taaa Urla’ya kadar gelen” bir organizasyondan söz edilir, oldu...

Rahmetli Mustafa Cengiz Başkan’a “Liseciler grubu tarafından yapılmak isteyen” ama Mustafa Başkan’ın “taviz vermeyerek ve hukuk savaşını kazanarak kapı dışarı ettiği darbe hamlesinin” benzeri, Burak Elmas Başkan için de hazırlanıyormuş... Üstelik deniyor ki; “Bu darbe hazırlığının içinde, Liseciler grubu ile Mustafa Cengiz Başkan’ın yönetiminde olan bazı eski yöneticiler ve onların arkasında olan üyeler ve taraftarlar el ele.” Hatta “Fatih Terim” adını da “başkan adayı” olarak bu haberlere karıştıranlar var!..

Haberler “doğru” ise bizlere gelecek günlerde “yazacağımız çok malzeme çıkacak” demektir... Bu yazımız, “yazı dizimizin başlangıcı” olacak... “Bu haberler doğru ise” şartının altını tekrar tekrar çizerek diyorum ki; “Onlar, herhâlde Galatasaray’a ihanet ettiklerinin farkında değiller!..”

G.Saray hangi Barcelona’ya elendi?..

Şimdi “çok okuyucum” haklı olarak “Barcelona, ‘eski Barcelona’ değil” diye düşünüyordur. Ama bakınız, Barcelona için Uğur Meleke kardeş, “İstanbul’a hangi Barcelona geldi” başlığı ile neler yazdı: “Torrent iki gün önceki basın toplantısında, ‘Nasıl bir takımla oynadığımızı anlamak istiyorsanız Osasuna maçına bakın’ demişti. Aslında ‘La Liga’da Barcelona’nın Osasuna’yı 4-0 yenmesi büyük bir haber değeri taşımıyor’ diye düşünebilirsiniz ama bu Osasuna’nın şu anda çok iyi bir savunma takımı olduğuna dikkat çekmek istedi, sanırım Torrent... Osasuna, La Liga’da şu ana kadar kalesinde oluşan gol beklentisinde (xGA verisinde) son dört takım içinde. Bu sezon sadece Barcelona, Sevilla, Real Madrid ve Osasuna kalelerinde 30’un altında gol beklentisine izin vermişler. İşte defansif olarak o kadar başarılı bir Osasuna’ya dört gol attı Barcelona... Tabii Barcelona’nın Xavi ile 2022 performansına baktığımızda daha da iyi görebiliriz büyük resmi. 2022’de oynadıkları 15 resmî maçta 90 dakikalık süreyi hiç mağlup kapamadılar. Bu 15 maçta yüzde 65’in altında topla oynadıkları sadece 2 müsabaka var (Atletico Madrid’e karşı %57 ve Sevilla’ya karşı %59’la oynamışlar). Yani 2022’de Barcelona’ya karşı topa yüzde 43’ten fazla sahip olan takım yok. Bu süreçte Serie A ikincisi Napoli’ye, Şampiyonlar Ligi çeyrek finalisti Atletico Madrid’e, Valencia ve Athletic Bilbao’ya dörder gol attılar. Belki bu yıl Şampiyonlar Ligi’nde yoklar. Ama gelecek yıl Devler Ligi’nde iyi iş yapacak kalitede bir Barcelona bu.”

Ne oldu, Sayın Çebi?..

Evet, Sayın Başkan Ahmet Nur Çebi, hem de “takımın için ‘önemli olan bazı sakat oyuncuların oynatılamayacağını’ bildiğin hâlde” Galatasaray’ın ‘erteleme talebinin reddedilmesi için” her şeyi yaptın... Sonrasında “daha ilk yarıda ezilen ve iki gol yiyen” takımını görünce, misafir olduğun stadı terk ettin... Takımın, “ikincilik ümidini yok eden” bir mağlubiyet aldı... Ve de... “Sekiz günde ikisi Barcelona ve biri Beşiktaş’la oynanacak” üç maçın arasında “iklim şartları yüzünden” Galatasaray “birkaç saat sürecek Barcelona / İzmir / İstanbul yolculuğunu üç günde bitirince”, İstanbul’daki Barcelona maçının 70’inci dakikalarına doğru “yorgunluk” bütün acımasızlığıyla sahaya geldi... Ve “gol atılması gereken” dakikalarda, Galatasaraylı oyuncuların “koşmak için” nefesi yetişmedi... Kim kaybetti, “puan bazında da, ülke bazında da” Türk futbolu... Avrupa kupalarında artık “nerelere ve temsilde kaç takıma düştük” ortada... “Kaybedenler içinde” yarınlarda Beşiktaş da olabilir, olacaktır da..

Şaka!..

Futbol Federasyonuna, “beklenmeyen ‘hakem tasfiyesi’ faciasından” sonra, “bu kararın arkasında olduklarına inandığım “üç başkanın adlarının baş harflerinden” ürettiğim “ATM Federasyonu” nitelemesi, daha aradan dört gün geçmeden semeresini verdi. AhmetNurÇebi’nin Beşiktaş’ı, Tahir Kıran’ın Rizespor’u ve Murat Sancak’ın Adana Demirspor’u “kararın sonrasındaki haftada” art arda mağlubiyet aldılar... Ne dersiniz; “acı içindeki hakemlerin ahı” mı tuttu?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.