Galatasaray Divan Kuruluna; “Olurken, olmadı!..”

A -
A +

Yönetim ortada… “Yönetime akıl fikir versin” diyerek “Galatasaray Tüzüğüne konulan” Divan Kurulu Başkanlık Divanı da “bugünkü yönetimden pek farkının olmadığını” ortaya koymaya çabalıyor”, sanki!..
Neden mi; Divan Kurulunun başkanlığı, “aldığı çok önemli ve elzem bir kararı”, daha başta ‘sulandırmak istermişçesine” hatalı bir adımı, karara iliştiriverdi…
Sakın ola ki, “şimdi yazacağım” satırlar, “kişilikler bakımından” yorumlanmasın, “yazacaklarım” sadece “olayı ‘görevler’ bakımından yorumlamamın” sonucudur!..
Divan Kurulu Başkanlığı, “yönetici Işıtan Gün’ün hazırladığı ve Başkan Burak Elmas’a verdiği raporun açıklanmasından sonra, gelişen olayları” da göz önüne alarak “Araştırma Komisyonu kurulmasına” karar verdi.
Kararda denildi ki; “Son haftalarda ve özellikle son günlerde gerek yazılı / sözlü basında, gerekse sosyal medyada bazı kulüp üyelerimiz tarafından yapılan açıklamaların değerlendirilmesi sonucunda, Divan Kurulu Başkanlığı olarak, Galatasaray değerleri ve menfaatlerinin korunması açısından kaçınılmaz olduğuna inandığımız bir incelemenin ivedi olarak bir Araştırma Komisyonu oluşturulmasına karar verilmiştir.” 
Buraya kadar muhtemelen “Rapordan işkillenen ve rapordaki iddialara cevap dahi veremeyenler” ve “destekçileri” hariç, Divan Kurulu üyelerinin ve Galatasaray camiasının “çoğunlukla” beklediği bir karardı bu ve alkışlandı.
Ne var ki, sonrası… Yani “Araştırma Komisyonu’na seçilen üyeler” konusu, bu “önemli ve elzem” karara tam olarak uymadı.
İşte Komisyon;  Aykutalp Derkan (6833) Divan Kurulu Başkanı / İbrahim Ziyal (6329) Divan Kurulu Başkan Yardımcısı / Sonay Kale (9001) Divan Kurulu Başkan Yardımcısı / Ayhan Özmızrak (6889) Divan Kurulu üyesi / Mehmet Dedeoğlu (8993) Divan Kurulu üyesi (Hukukçu)…
Beş üyeden üçü, beş kişilik Başkanlık Divanı’nın ilk üç üyesi idi… Ve Araştırma Komisyonu’nda “sadece” bir “hukukçu üye” vardı!
Bakınız bu “seçim tablosu” için benim çok söyleyeceğim ve yazacağım şey vardı, tekrarlıyorum; “kişilikler değil, Galatasaray’daki resmî’ görevler” bakımından…
Ama “bir Galatasaray duayeni ve Divan Kurulu üyesinin yazdıklarının, konuyu benden daha iyi anlatacağını gördüğümden” onun görüşünü yazıma alıyorum:
“Değerli Galatasaraylılar;
Kulübümüz bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulması fikrine yürekten katılıyorum ve komisyonun bundan önceki birkaç başarısız girişimin aksine, bu kez abi, kardeş, dayı, yeğen, dönem, devre muhabbetinden uzak, objektif etkili ve verimli bir çalışma yaparak bizleri aydınlatmasını diliyorum. 
Son zamanlarda, Sayın Başkan Burak Elmas ve Sayın Aykutalp Derkan tarafından bu teamülün bozulması bana göre pek hoş olmamıştır. Araştırma Komisyonuna başarılar, sizlere sıhhatli günler dilerim değerli Galatasaraylılar...
Komisyon üyeleri iyi seçilmiş, değerli Galatasaraylılar. İtirazım yok. Ama Divan Kurulu Başkanı’nın orada olmaması daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Yönetim Kurulu Başkanları, Divan Başkanları, komisyon ya da komiteleri oluştururlar, görevlendirirler fakat kendileri o grupların başkanı olmazlar. Diğer bir deyişle, bir yönetim veya divan kurulu başkanı, rapor yazan değil, yazılan rapor kendisine arz edilen kişi olmalıdır. Tıpkı, merhum Mustafa Cengiz'in, Sayın İrfan Aktar'ın, Sayın Eşref Hamamcıoğlu'nun oluşturup görevlendirdikleri Tüzük Tadil Komisyonlarına girmedikleri gibi...”
Bu görüşe de elbette “itiraz edenler” olacaktır, ama inanıyorum ki, çoğunluk “haklı” bulacaktır, bulmuştur!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.