Koç, Yıldırım’ın rekorunu kırmaktan korkuyor!..

A -
A +

Ali Koç, 2006'da Aziz Yıldırım'ın başkanlığında Fenerbahçe yönetimine girdikten sonra, camiada hep “başkanlık koltuğuna oturması” özlendi. Ne var ki, rahmetli büyük baba Vehbi Koç’un “freni” yönetimde “asbaşkanlığa kadar yükselen” Ali Koç’un, Aziz Yıldırım’a karşı “başkan adayı olarak seçime girmesini” 2018’e kadar erteledi.

Araya giren “Şike davası” Başkan Aziz Yıldırım ile asbaşkan Ali Koç arasındaki yakınlaşmayı daha da güçlendirdi. Aziz Yıldırım, 2014 yılının başında “Davada gelecek karara göre, Ali Koç başkanlığa aday olmalıdır” dedi. Ama Ali Koç, 2015 seçiminde aday olmadı ve Aziz Yıldırım’ı destekledi. Aziz Başkan da genel kurulda “Benden sonra burada böyle çapulcular olacaksa yandık. Onun için Ali Koç'a rica ettim. Bıraktığım gün aday olacak, söz verdi. Onun için çapulculara burada yer yok" dedi.

“Böyle zor bir dönemde birlik beraberlik içinde olmalıyız” diyen ve “Aziz Yıldırım’a teşekkür eden” Ali Koç nihayet 2016 haziranında “2018 Genel Kurulunda başkanlığa aday olacağını” açıkladı. Bu açıklama borsada Fenerbahçe hisselerine yüzde 10 artış getirdi; çok açıktı ki, Fenerbahçede, borsadaki hisseler de Onun başkanlığını bekliyordu...

Ve Ali Koç, 2018 seçimlerinde Aziz Yıldırım’dan “neredeyse” 4 misli oy alıp oy rekor kırarak (16 bin 92) son 20 yılın başkanı olan rakibini hezimete uğrattı ve Fenerbahçe Başkanı oldu..

Yıl 2022 ve bugün... Aziz Yıldırım önce yılın başında “Covid-19’u” atlattı, iki ay sonra martta “by-pass ameliyatı” geçirdi... Şimdi nekahet döneminde..

Ve Ali Koç “ağır suçlamalar” ile diyor ki; "Kendisi ameliyat olmuş. Acil şifalar diliyorum. Keşke ameliyat olmasaydı. Çok söyleyeceğim şeyler vardı. Defalarca söyledim, 'Karşıma çık aday ol'... Geldiğimiz günden beri arkamızdan işler çevirip, altımızı oyuyorlar. Onların niyetleri tek dertleri pes etmem. Çünkü 2018'deki sonuçları hazmedemediler.” Devamı da var sözlerinin, Aziz Yıldırım’a meydan okuyor; “Aday olsun yarın seçime giderim. Şimdi daha fazla bir şey söylemeyeceğim. Bazen şans insanın yanında oluyor. Acil şifa diliyorum. Ağır bir ameliyat. Ailemde abim, babam geçirdi. Tez zamanda sağlığına kavuşur ve er meydanında herkes kendini gösterir. Restse rest, meydan okumaysa meydan okuma. Başkanlığımın en zayıf döneminde bunu yapıyorum. Hayatımda başka şeyler de var ama Fenerbahçe'nin bir daha insanlar tarafından kuşatılmasına gücüm yettiğince izin vermeyeceğim.” Fenerbahçe, Aziz Yıldırım’ın başkanlık döneminin son dört sezonunda şampiyon olamamıştı... Ali Koç’un “ilk dört başkanlık sezonunda” da şampiyon olamadı. “Kulüpler büyük borçlar altında, transferde tek futbolcu alamayacak durumdalar” diyerek, “gelecek sezon için de mazeret hazırlayan” Ali Koç’un “değişecek Federasyon, Merkez Hakem, Disiplin, Tahkim kurulları ve geri tepse de ‘tasfiye operasyonu ile yola gelen (!) hakemler” sebebi ile “kötü sonuçlar için” artık bahanesi kalmayacak.

Ama galiba “o da” bulundu; “kulübü kuşatma altına alan” Aziz Yıldırım!... Anlaşılıyor ki; “son dört yılında şampiyonluk görmeyen Aziz Yıldırım’ın bu skorunu, 5 sezon şampiyon olamamakla geçme ihtimali” Ali Koç’u korkutuyor!.. Ne dersiniz, Fenerbahçeliler?.

Gelecekler, gidenleri aratacak!..

Gazetecilikte uzun seneler geçirdim, spordan siyasete, kültürden sosyal hayata, hemen her konuda yazılar yazdım, cemiyetçilik, sendikacılık, kulüpçülük, patronluk zamanlarım oldu. Hep “şunu” düşünmüş ve de önermişimdir; “Daha iyisini bulmadan değişiklik düşünmeyin!.. Adam değiştirmekten, başkan değiştirmeye kadar!..”

İşte gene “haklı çıktığım” bir tablo var, ortada; Şu Galatasaray’ın ve şu Türkiye Futbol Federasyonuna bakın...

Boşalan “başkanlık için” ortada dolaşan isimlere bakın...
Vah ki Galatasaray’a... Vah ki Türk futboluna..

“Gece oyucuları” G.Saray’ı oydunuz!.

Tayfur Bayındır kardeşim, dün Milliyet’te “Galatasaray, Burak Elmas’ı çok arar” başlıklı harika bir yazı yazmış; sarı-kırmızılı kulübün “ne hâle ve nasıl düşürüldüğünü” anlatıyor. Benim ekleyeceğim “tek cümle” var; Burak Elmas’ı Burak Elmas da kaybetti ve bulamadı; yoksa hâlâ başkandı!..

Benim ekleyeceğim “tek cümle” var; Burak Elmas’ı Burak Elmas da kaybetti ve bulamadı; yoksa hâlâ başkandı!..

Liseciler-Terimciler-Dursun Özbek / Abdurrahim Albayrakçılar - "Duayenlikleri kalmamış" bazı "duayenler el ele vererek" gece yarısından sonra başlayan oylama ve 800 'kırmızı oy' ile Burak Elmas yönetimini 'idari olarak' ibra etmediler" ve daha da kötüsü "yeni yıl bütçesini de kabul etmediler...

Şimdi "bütçesiz" Galatasaray'da "ağustosa kadar ödenmesi gereken 500 milyon TL borç" var... Ve de "yeni çıkan" yasa ortada; ayıklayın bakalım "yeni gelenler" pirincin taşını!..

İzmir gene gidiyor!

“Göz Göz” Göztepe de, "Büyük” Altay da, Süper Lig'den düşmemek için çırpınıyorlar... İki "büyük ve tarihi" kulüp de, "6 haftalık hayati sürece" sahipsiz, "evet" başkansız giriyor...

Neredeler İzmirliler, belediye başkanları, Güçbirliği ve yönetimi; seyrediyorlar; "Ne oluyor, neden oluyor, ne yapılabilir" diye ne bakan var ne ilgilenen...

Yazıklar olsun!..

Şaka!..

Gazetelerdeki haberlere, kulislerdeki fısıltılara bakılırsa, "Galatasaray'da gelecek olan yeni yönetim Torrent'i gönderecek, yerine ya Fatih Terim gelecek ya da Okan Buruk..."

Fatih Terim ile Okan Buruk "beraberce" gelirlerse, itirazım olmaz... Zaten Fatih Terim-Torrent ikilisi de "Florya'da buluşabilse idi"; itirazım "hiç" olmaz, alkışlardım...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.