Öcal Uluç

Rahmetli Baba Gündüz (Kılıç) Galatasaray’ın başında Ankara’ya gelmişti. Otelde “bir grup spor yazarı ile” sohbet ediyordu. Söz bir ara “bir antrenörün, takıma katkısına” (O zaman daha teknik direktörlük yoktu) geldi.

Evet, “Galatasaray Kulübü’nden artık çekin elinizi” Sayın İnan Kıraç, çekin!.. Yeter, yılladır Galatasaray Kulübü üyeleri arasındaki “Liseciler / Liseliler / Liseli Olmayanlar” bölünmesini “beslemek için yaptıklarınız” yeter!..

İki taraf da artık kafada bu evliliği bitirmiş ama nedendir bilinmez Şenol Hoca Beşiktaş’ta kalmaya devam ediyor…

Sevgili Kemal Belgin’in “Muslera mutlaka satılmalı görüşünün iflas ettiği” görüşüne ben katılmıyorum…

Bir “yabancı sayısı azaltılsın” lafı kampanya hâline getirilerek konuşuluyor, yazılıp çiziliyor!.. Bir düşünün bakalım; “Yabancı sayısının azaltılması”, konunun genelinde ne getirecek; “İçte, yeniden ‘Büyükler’ hegemonyası” ve de “Dışta, Balkanlardan öteye gidememe dönemi!..”

G. Saray sahaya “tek takım” hâlinde değil, “üç takım” hâlinde çıkıyor! Bu dağınıklık takımı Şampiyonlar Ligi’nden bile edebilir…

Başkan Fikret Orman, Güneş’in yerine ‘düşük bütçeli’ takımı çalıştıracak hoca arıyormuş… Vah Beşiktaş’ın hâline…

“İDAA İhalesi” sebebiyle, “şirketi o ihaleyi alan” Futbol Federasyonu Başkanı istifa ediyor; “doğrusunu yapıyor”; alkışlar!..

İşte kaç gündür çıkan haberler var; “o gece (yani yarın gece) kar yağacak ve sıcaklık “eksi 12’ye kadar” düşecekmiş…

Şenol Hoca, aylardır “mutlu olmayan bir teknik adam, bir hoca portresi” çiziyor; “mutsuz bir adam “başarılı” olabilir mi?..

Hayret ediyorum; Galatasaray futbol takımında “bu kadar gözle görülür, hatta elle tutulur hâle gelen disiplinsizlik”, nasıl oluyor; hem de Fatih Terim o takımın hocası iken!..

Fenerbahçe düşme hattından rahatlıkla uzaklaşamamışken Galatasaray’ın şampiyonluk yarışı yapması istenmiyor!..

Hakem kararlarının eleştirisi TV ekranlarında bazıları tarafından hakemlerin kişiliklerine hakarete dönüştü…

Benim spor medyam, spor sayfalarıyla, spor ekranlarıyla “o kadar tarafsızdır” ki, mesela “Fenerbahçe maçında Kayserisporlu Bernard Mensah, 5 faul yaptığı ama hakemin bunca faule bir sarı kart bile çıkarmadığı için” kıyametleri koparır.

Yıllardır; “Hakemleri harca, millî takım hocalarını harca, MHK’ları harca” ama “asıl sorumlu olana” dokunma!..

Elin adamına “milyon avroları” ver ama “kendi hakemlerine yüzde 10’luk zammı bile çok gör. Yöneticiliğinizi sevsinler…

Trabzonspor Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun Ümraniyespor ile oynanan ve 0-0 berabere biten Ziraat Türkiye Kupası maçından sonra söyledikleri yürekler acısıdır!..

Futbol Federasyonu, “kulüplere gösterdiği çareyi”, kendisi neden uygulamıyor? Ortada tam bir “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” durumu yok mu?

Onu sadece ekranlardan, gazete sayfalarından tanıdım, karşı karşıya gelip bir “merhabam” olmadı! Olmasını, hele hele “onunla arkadaş olmayı” o kadar çok istemişimdir” ki…

Şaşkınım, hem de nasıl!.. Kim derdi ki; “Galatasaray, birkaç günde ‘o hâlden bu hâle gelecek’ ve camiasına, taraftarına, rakiplerine ‘Vay canına, hedef büyüdü; UEFA Kupası” dedirtecek!..