Hatalar zincirleme olunca, hezimet kaçınılmaz oldu!

Trabzonspor, Osmanlıspor gibi kontratak oynayan ve gol yollarında etkili bir takıma karşı tek ön libero (Mbia) ile oyuna başladı. Yusuf, Mehmet Ekici, Marin, Erkan ve Cardozo ile Ankara'da oyuna başlamak büyük kumardı. Constant ve Okay'ın sakat olması buna mazeret olamaz. Aytaç, Medjani kulübedeydi.

Bir maçta bir takımın başına gelebilecek birçok olumsuzluk Osmanlıspor'un başına ilk 45 dakikada geldi.

Trabzon savunmasının dengesini bozan Webo, 25. dakikada sakatlandı ve oyundan çıktı.

45'te Musa Çağıran gereksiz gördüğü kırmızı kartla takımını yalnız bıraktı.

İkinci yarıda Trabzonspor, hem 10 kişi kalmış hem de Webo'yu kaybetmiş bir takıma karşı oynayacaktı.

Yusuf hiç olumlu top kullanamadı, hiç orta yapamadı, her topu öldürdü! Buna rağmen 90 dakika sahada kaldı.

Trabzonspor rakip sahada gözüküyordu ama göz boyuyordu.

Hiçbir atakları rakip için tehlike olmuyordu.

Geçen hafta kaybedilen Galatasaray maçı takımı hiç kamçılamamış. 

Maça konsantre olan tek bir oyuncu bile yoktu.

Bunlara bir de Şota'nın "yanlış on biri" ve "isabet sağlamayan değişiklikleri" eklenince fatura ağır oldu!

Bu Osmanlıspor mütevazı kadrosu ve sakinleşmiş hocasıyla şu anda tartışmasız ligin en flaş takımı! Hoca ve kadro tencere-kapak misali.

Maçın genç hakemi Deniz Ateş Bitnel şansını dün de çok iyi kullandı. Kartları yerindeydi ve sahanın en çok koşan adamıydı.