Federasyon 8. haftada düğmeleri yanlış ilikledi!

Kimse kusura bakmasın, Futbol Federasyonu, son günlerde yaşadığı birçok tartışmaya ve sıkıntıya kendisi sebep olmuştur.
Ligin 8. haftasındaki iki maçta; düğmeler yanlış iliklenmiştir.
Bakın; bu iki hata neleri tetikledi!
1) Beşiktaş-Sivas maçında Sergen Yalçın için gereken raporların ve sevkin olmaması, başta Fatih Terim olmak üzere bütün kulüplere koz vermiştir.
2) Ç. Rize-G.Saray müsabakasının hakemlerinin 8 hafta maç alamamaları, hakemlerin kimyasını bozmuştur.
Federasyon ve TFF Başkanvekilleri, kendilerini tartışmaya açmıştır.
Şu iki stratejik hata yapılmasaydı; tartışmaların en az yarısının önüne geçilmiş olurdu! Ama siz gözümüze soktunuz!

Ligin genetiğiyle oynandı!
1) Çaykur Rizespor kaybetti diye mi?
2) Galatasaray kazandı diye mi?
Ç. Rize-G.Saray (8. hafta / 3 Ekim) maçının hakemleri, o günden bu yana maç alamadılar.
9. haftayı boş geçtiler!
10. haftayı boş geçtiler!
11. haftayı boş geçtiler!
12. haftayı boş geçtiler!
13. haftayı boş geçtiler!
14. haftayı boş geçtiler!
15. haftayı boş geçtiler!
16. haftayı boş geçtiler!
Sayın Nihat Özdemir; bu tablo ligin genetiğini bozmuştur.
Bu; telafisi mümkün olmayan, birçok insanı töhmet altında bırakan bir görüntüdür.

Fatih Terim’e neden şu soru sorulmuyor?
Fatih Terim Roma’daki basın toplantısında “hakem” ismi vermekle kalmadı, bu defa “temsilci” ismi de verdi.
Temsilci Refik Emre’nin yazdığı raporlara kızıyor.
Hiçbir meslektaşımız da Fatih Terim’e iltifat etmekten fırsat bulup şu soruyu soramadı!
“Sayın Hoca’m, statta girmemeniz gereken yerlere girmişsiniz. Tedbiri ihlal etmişsiniz. Aksini kameralarla belgeleyin. Stat sizin, kameralar sizin. Bütün bunları yayınlayın! Temsilciyi rezil edin!”

“Kural hatası yapana” Şampiyonlar Ligi maçı!
G.Saray-Moskova maçında İsviçreli hakemi Sandro Scharer, Zhivoglyadov’a iki defa sarı kart gösterdiği gerekçesiyle kural hatası tartışması yaşanmıştı.
G.Saray, UEFA’ya “kural hatası yapıldı” itirazında bulunmuştu. Ancak itiraz süresi dolmuştu. Zaten çok gereksiz ve yersiz bir itirazdı.
O hakem Scharer, bu hafta Şampiyonlar Ligi’nde Leipzig-M. City maçını yönetti.

Türk hakemliği düze çıktı!
Geçen hafta yazmıştım. Hakemliğe ilgi azalıyor!
İstanbul’da amatör kümede bir hakem günde 3-4 maça çıkmak mecburiyetinde kalıyor demiştik. Bu konu ekranlarda geniş yer buldu.
Bakın; üst düzey bir üniversite eğitimi almış veya zengin bir ailenin çocuğu hakemliği çok tercih etmez.
Tembel bir adam da bu işe pek yanaşmaz.
Bir kere sporcu tarafınız olacak!
Müthiş bir sabır lazım! Hiçbir sağlık probleminiz olmayacak...
Obez, kronik rahatsızlık, sigara, alkol, aşırı bilgisayar oyunu, aşırı uykuya düşkünlük bu işe pek gelmez…
Ve çok çalışacaksınız…
Şöyle bakıyorum da; gidenlerin ve gidecek olanların yeri dolmayacak.
Biz bugünden söyleyelim. Amatör kümeler, alt ligler skandal!
Nispetleri yüzde bir bile olmayan akraba hakemleri, baba oğul hakemleri de temizlediniz!
Türk hakemliği düze çıktı! Gözünüz aydın!

Adamın içinden bir “beyefendi” çıktı!
Volkan Demirel’den söz ediyorum!
Kalecilik yıllarında; saha içindeki tutum ve davranışları onu herkesten soğutmuştu.
Hakemler için çok problemli bir karakterdi.
Biz onu aşırı öfkeli ve agresif biri olarak tanımıştık.
Ama ekranda “yorumculuk” yapanını; çok başka bir insan olarak bulduk karşımızda.
Bütün kulüplere saygılı.
Seyirciye ve yorumcu arkadaşlarına çok saygılı.
Dersine çalışan bir yorumcu. Analiz ve tahminleri son derece isabetli.
Kendisini dinlettiriyor. Kelime ve fikir zenginliği var. Gereksiz ve içi boş konuşması yok. Giyimi çok şık. Kalecilik yıllarını şu anki duygularımla seyretmediğim için çok üzgünüm!