“En muteber” kulüp yöneticisi kimdir?

A -
A +

Gözlem yapabileceğimiz, nabız tutabileceğimiz bir mecramız var; sosyal medya!
Taraftarın en çok sahip çıktığı yönetici profili; gözünü karartan, transfer yapan başkan ya da ekipleri oluyor.
Alınan futbolcunun maliyeti, yaşı, ihtiyaç var mı, uyar mı, uymaz mı, bunlara bakan yok.
Hele de oyuncunun kariyerinde Premier Lig, Serie A, La Liga varsa değme keyiflere...
Bunu gören yönetici de transfer yapmaya kendisini mecbur hissediyor. Bu futbolcuların, yarın havalimanlarından tek başlarına bavullarıyla gidebileceklerini de hesap etmeliyiz.
Falcao’lar, Mesutlar, Pjanic’ler gelirken; nasıl geldiler, giderlerken nasıl gittiler?
Beni de en çok heyecanlandıran transferler Kim Min-jae’nin, Marcao’nun, Ahmetcan’ın satışından alınan 10 milyon avroların üstündeki paralar. Hatta Rıdvan, Emirhan da dâhil.

İlk haftadan akılda kalanlar!

Ligin ilk haftasında; 4. hakemler ve kıdemli yardımcı hakemler bazı maçlarda otoriteyi sağlayamadılar.
İhraç edilmeleri gereken iki antrenör sahada kaldı. Bilemiyoruz; belki 4. hakem ya da yardımcı hakemler uyardılar, elinde düdük olanlar hoş gördü.  MHK bu konuya hassasiyet göstermeli, ipin ucu kaçarsa başınız çok ağrır.
Baştan bu iş sıkı tutulmalı.

Bizde gariplik çoktur!

Cem Papila ve Halis Özkâhya’nın Süper Lig’de gözlemcilik yapamamaları için ilginç talimatlarımız vardır. İkisi de FIFA kokartlı, defalarca derbi yönetmiş hakemlerimizdi.
Üstelik bu kadar gözlemci eksikliği çekilirken...
Öte yandan hukukun verdiği kararları haftalarca, görevlerinin son gününe kadar tanımayan ve meydan okuyanlar bugün gözlemcilik yapabiliyorlar.
Bu beylerin hakemler için yazdıkları raporlara TFF, kamuoyu, bizler nasıl güveneceğiz? Bunlar göz göre göre talimatları çiğnemediler mi?
Bu beyler gözlemcilik yapacak; Cem Papila, Halis Özkâhya için “Efendim talimatlara uymayan noktalar çıktı. Yaşı, zaman, vs...” diyeceksiniz. Geçin bunları...

Şeffaflık ne zaman başlayacak?

TFF sitesinde sansür geçen yıl olduğu gibi devam ediyor.
Kişiler verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında hiçbir bilgiye ulaşamıyorsunuz.
Sayın Büyükekşi; “şeffaflık” kelimesini çok kullandınız. Biz bugün, hakem, gözlemci, temsilci ile ilgili hiçbir bilgiye ulaşamamaya devam ediyoruz. Klasmanı, bölgesi hepsi gizli ve saklı...

MHK acilen bilgilendirmeli

!Sayın TFF Başkanımız Mehmet Büyükekşi “elit hakemin” ne olduğunu bilmiyor. MHK kendilerini bu konuda acilen bilgilendirmeli.
Yayıncı kuruluşa verdiği röportajda; “Değişim kapsamında elit hakemlerimiz Avrupa liglerinde maç yönetecek” diyor.
Bizim iki elit hakemimiz vardı…
- Cüneyt Çakır bıraktı.
- Halil Umut Meler, Avrupa’daki atletik testte başarılı olamadı. Sakatlandı. 8 hafta yok!

Yapay zekâ bizi anlıyor mu?

Aman “yapay zekâ” gözünü seveyim, memleketin başına iş çıkarma!
Bu konuda acaba ne düşünüyorsun? Çok merak ediyorum. Bir fikrin var mı?
1) Haftaya F.Bahçe-Adana Demir maçına Ali Şansalan’ı atayabilecek misin?
2) Ondan bir hafta sonra Trabzonspor-G.Saray maçına Ümit Öztürk’ü atayabilecek misin?
Bu iki atamayı; yapamayan “yapay zekâya” kusura bakmayın ama ben “manuel zekâ” derim!

Hakem düşerken sahip çıkan olmaz!

Hakem; yükselişteyken, Süper Lig’e çıkarken, büyük maçlara, derbilere atanırken, FIFA kokardı takarken sahibi çoktur. Herkesin onda emeği vardır.
- İkinci Lig’de 22. sıradayken ben yukarı aldım.
- Bir kere seyrettim, yeteneği keşfettim.
- Çok emeğim var. Ona mentoru ben verdim.
- İngilizce öğrenmesi için uğraştım.
- Biz lige aldık, ilk derbiyi ona biz verdik, biz FIFA yaptık.
Zorbay Küçük yükselirken herkes sahip çıkıyordu. Hakem düşüşe geçti mi, birisi aramaz, sormaz! Sahip çıkan da kalmaz. O yükselirken; sahiplenenlerin hiçbiri oralı bile olmaz.
Örnek mi; Zorbay Küçük!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.