Riva’daki eksiler ve artılar

A -
A +

Sayın TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin Riva’daki konuşmasını dün yerinde takip ettim. Kısaca gözlemlerim şunlar oldu:

> Başkan ve yönetimi, kulüplere pabuç bırakacak gibi gözükmüyor. Büyükekşi, “Hakemleri dövdürtmem” dedi, net mesajlar verdi.

> Yönetim Kurulundan Yusuf Günay, Murat Aksu, Ali Düşmez, Mümin Özmen olayların üzerine gitmekte kararlılar.

> MHK Danışmanı Hugh Dallas için daha önce de, dün de “UEFA Hakem Kurulu Başkanvekili” ifadesi kullanıldı. Bu doğru değil. Şu anda bu görevde bulunmuyor.

> Sayın Başkan ve Genel Sekreter Kadir Kardaş’a Riva’daki gözlemci konusunda derdimi anlatamadım. Riva’daki gözlemci maçı TV’den seyrediyor. Maçın spikeri dâhil, bütün yorumları izliyor. Üç saat sonra rapor yazıyor. Yani maksada hizmet eden bir uygulama değil.

> MHK, her salı günü yayıncı kuruluşta haftanın pozisyonlarını analiz edecekmiş. Bu iş yürümez. Deneyenler çok olmuştu. Kulüpler hakemden başka Murat Ilgaz ve Dallas’ı da hedef tahtasına oturtacaktır. Hangi kulübün aleyhine bir kararı onaylarsanız; yazılı açıklama o gece yayınlanır…

Adli sicil kaydı neden alınmaz?

Hakemlerden, sadece il hakemliğine başlarlarken adli sicil kaydı alınıyor.
Her yıl sağlık raporu alındığı gibi her yıl adli sicil kaydı da alınmalı.
Mal beyanını düşünenler; keşke bunu da akıl edebilselerdi.

1) Hem cinsel tacizden hem de görevli memura hakaretten kesinleşmiş hapis cezası olan hakem var mı? Hapis cezası paraya çevrilmiş bir hakem kadroda bulunuyor mu?

2) Bir başka hakemle ilgili de birtakım iddialar konuşuluyor. Konunun yargıya intikal ettiğini söyleyenler var. Durumdan haberdar edilen MHK Başkanı ne yapmayı düşünüyor?

3) Adli sicil kaydı temiz olmayıp, hatta mesleğinden ihraç edilmiş ama “gözlemcilik” yapanlar var mı?
Bakın; bu ve buna benzer konularda soruşturma safhasında dahi söz konusu kişiler aklanıncaya kadar görev almamalı.

Türk hakemliği hızla dibe gidiyor!

Dört hafta önce bu konuyu yine işlemiştim. Bugün biraz güncelleyeyim.
Aşağıdaki tablo ve durumumuz çok vahim.
Sorumluları; giden TFF ve 8 Mart’ı yapanlardır. Bugün itibarıyla Avrupa’da play-off 1. tur maçları dâhil toplam 359 maç oynandı.
55 UEFA ülkesi arasında görev alan hakem sayısı sıralamasında 36. sıraya indik. Türk hakemlere, bu sezon şu ana kadar sadece 5 maç geldi.
Bizim gibi 5 maç alabilen ülkelerden bazıları şunlar;  Ermenistan, Estonya, Gürcistan, Kosova, Belarus, Litvanya... Tablo bu… Üç yıl boyunca bunu Nihat Özdemir ve yönetimine anlatamadık.
Bu tablo; bir yorum, tahmin, soyut ya da bir gözlem değil!
Rakam, rakam! Yani gerçekler...

Riva’daki eksiler  ve artılar

Peki ne değişti?

1) Süper Lig’deki maçlar için Riva’ya da bir gözlemci koyduk. Evinde izlemesinden hiçbir farkı yok.
2) VAR ve hakem kadrosunu birbirinden ayırdık.
Bu iki konu o kadar köpürtüldü ki; sanırsınız Türk hakemliğinin hiçbir problemi kalmayacaktı. Ne değişti?
- Kulüpler yazılı açıklama yarışına girdi.
- Henüz ikinci haftada başkan, soluğu Riva’da aldı.

VAR havuzu  çorbaya döndü!

Kusura bakmayın ama ben bu işten bir şey anlamadım!
VAR kadrosundaki Özgür Yankaya; 1. haftada F.Bahçe-Ümraniye maçında VAR koltuğuna oturdu.
Aynı hakem; geçen hafta 1. Lig’deki Bodrum - Y. Malatya, Adana - Tuzla maçlarında AVAR koltuklarına oturdu. Bir hafta içinde bir hakemin bu kadar farklı liglerde VAR ve AVAR olması yapay zekâya, gelişime veya bir sistemin kurulmasına aykırı değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.