Ev resmi...

A -
A +
Küçük bir çocuk annesinin doğum gününde bir ev resmi yapmaya karar vermişti...
Küçük zihninde ev çoktan boyanmıştı bile; en küçük ayrıntısına kadar nasıl olacağını biliyordu...
Geriye sadece kağıda dökmek kalmıştı...
...
Doğum günü için resim bitti... Elinden geldiği kadar bir ev şeklini ortaya dökmüştür. Bu bir sanat eseridir çünkü ona aittir, her bir çizgisi annesine olan sevgisiyle yapılmıştır, her pencere her kapı orada olması inancıyla boyanmıştır.
Bir saman yığını gibi görünse bile şimdiye dek boyanmış olan en mükemmel evdir; bir başarıdır çünkü küçük sanatçı ona tüm kalbini ve ruhunu vermiştir onu yapmak
için tüm varlığını katmıştır.
...
Bu, sağlıktır, bu başarı, mutluluk ve hakiki hizmettir. Mükemmel özgürlükte kendi tarzında, sevgiyle hizmet vermek.
Böylece bu dünyaya geliyoruz, hangi resmi boyayacağımızı bilerek, hayatta yolumuzu planlamış olarak. Geriye kalan onu maddiyata çevirmemizdir. Sevinç ve ilgiyle geçiyoruz hayattan, bütün dikkatimizi bu resmi mükemmel hale getirmeye odaklanarak ve elimizden gelen en iyi şekilde düşünce ve amaçlarımızı seçtiğimiz
çevrede fiziksel hayata geçiriyoruz.
...
Baştan sona kendi ideallerimizi, kendimize ait olan arzularımızı sahip olduğumuz bütün kuvvetle takip edersek başarısızlık yoktur, hayatımız müthiş bir başarı olmuştur, sağlıklı ve mutlu bir hayat.
Çocuk ressamın aynı küçük hikayesi gene bize, eğer izin verirsek, hayat zorluklarının bu başarı, mutluluk ve sağlığı nasıl bozduğunu ve bizi amacımızdan saptırdığını gösterecektir.
...
Çocuk mutlu ve kendini vermiş olarak resmi yaparken biri gelir ve  "Neden oraya bir pencere koymuyorsun? Şuraya da bir kapı koyabilirsin, bahçe yolu şuradan gitsin" der.
Çocukta bunun sonucu, yaptığı işe ilgisini kaybetmesi olacaktır. Devam edebilir, ama şimdi başkasının fikirlerini kağıda dökmektedir; sinirlenebilir, mutsuz olabilir, bu tavsiyeleri geri çevirmeye korkabilir, resimden nefret etmeye başlayabilir, belki resmi yırtabilir; çocuğun tipine göre reaksiyon ortaya çıkacaktır.
...
Sonuçta ortaya çıkan resim tanınabilir bir ev resmi olabilir fakat mükemmel değildir ve bir başarısızlıktır çünkü bu artık başkasının fikirlerinin yorumudur; kendisinin değil.
Bir doğum günü hediyesi olarak kullanılamaz çünkü zamanında bitmeyebilir ve annesi hediye için bir dahaki seneyi beklemek zorunda kalabilir.
Bu, hastalıktır, müdahaleye reaksiyondur.  Bu geçici başarısızlık ve mutsuzluktur; ve bu başkalarının hayat amacımıza müdahale etmesine ve zihinlerimize şüphe, veya korku veya ilgisizlik ekmesine izin verdiğimizde gerçekleşir.
(...Dr. Edward Bach)


Öğrendim ki;
"-Beceriksiz bir yalancıdan daha beteri, becerikli bir yalancıymış..."


KRAMPON
ADANALI tavuk üreticisi, Origi'nin adının bir yunusa verilmesinden sonra, bu sezon gol atarsa 126 tavuğa Sabri adını vereceğini açıkladı.
...
OLAY adam Robben: "Düşenin dostu olmazmış..."
...
ÖMER Üründül: "90+2'de Fransa 2-0 öne geçince turu geçeceklerini anladım..."
...
YOBO: "100. maçımda gol sözü vermiştim, elendik ama ben sözümü tuttuğum için bi nebze huzurluyum..."
...
SUAREZ'den bahaneler devam ediyor: "Chiellini'yi kuzenim ısırmış..."

Ana kumanda
(...TRT / Dünya Kupası)
ÖMER ÜRÜNDÜL: Top kaleye girseydi gol olurdu...
FATİH TERİM: Öyle mi?...
ÖMER ÜRÜNDÜL: Evet...

Temel'in biri bir gün...
Bir polis, gece vakti yolun kenarında nöbet tutarken ona doğru bir taksi geliyormuş...
Farları kapalı olduğu için şoför Temel'i durdurup sormuş;
-Neden farlarınız kapalı?...
"-Farların benim için hiçbir önemi yok..."
-Neden?...
"-Çünkü gözlüğüm olmadan zaten bir şey göremiyorum..."

Bizim pano
İftardan sonraki halı saha maçımızda,
Serdar'ın sigara ağzındayken formasını çıkarmaya çalışıp, güzelim Adidas'ı delik deşik etmesi...
...
Eskişehir İHA'dan Mehmet'in, uçurtma şenliğine gidip, maç yapan çocukları çekerek geri gelmesi...
...
Talip'in televizyon seyrederken dekodere bakıp 0025 rakamını görünce saati 12'yi 25 geçiyor sanıp "Oha çok geç olmuş" diye yatmaya gitmesi...

İtirafım var
(...isim: ender gün ...şehir: istanbul ...yaş: yirmidört)
Arkadaşımla yabancı bir film izlemek için plan yaptık...
Cipsleri kolaları aldık, filmi bulduk, ama İngilizce...
Tabii İngilizcenin "İ"sinden anlamıyoruz... Programını indirdik, Türkçe alt yazı olarak izlemeye başladık...
Ben cips yerken biraz gürültü yaptım, arkadaşımın dilinden şu müthiş kelimeler döküldü;
"-Bi gürültü yapma ya... Duyduklarımdan bir şey anlamıyorum..."


TERS AÇI
 

"-Tomi'ye yardım !..."
(...İdris Keskin'den)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.