Dersimli...

A -
A +
-Her hafta bir lider ağırlayan Dersim halkı ilgiden memnun... Bugün görüştüğüm akrabalarım "Haftaya da Obama'yı bekleriz" diyor... Çıta yükselmiş...
...
-Ben Dersimli olarak bu ülkenin her tarafına gidebiliyorsam, Devlet Bahçeli de pekâlâ Dersim'e gelebilir... Bırakalım bu faşizan tavırları...
...
-Tam "CHP adam olur mu?" diye düşünürken Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'yi İzmir gibi yönetiriz" açıklamasıyla cevabımı aldım: olmazmış...
...
-Pazartesi sendromu yoktur. Pazartesi sendromu karda yürüyen dağ Türkleri'nin ayaklarından çıkan 'send' ve 'rom' seslerinden türemiştir...
...
-Seyit Rıza'yı astıran partiyi oylarıyla besleyen Dersim halkı 'Seyit Rıza teröristtir' diyen adamı da bağrına basacaktır, emin olun...
...
-Laz böreğini ve Kürt böreğini aynı tabakta sunan börekçi "Börek açılımı yaptım" diyor kahkaha atarak, mizah fıtratında var esnafımızın...
...
-Doğa dostu muhalefetin ilgisiz-liğinden şunu anlıyorum; Yalova'da kesilen ağaçlar AK Partili...
...
-Kobani'yi ziyaret eden Hülya Avşar için şunu söyleyebilirim; kadın hepimizden erkek çıktı!..
(...@abdullahnaci)

Bizim pano
Erdem telefonda buluşacağı kişiye tarif veriyor:
"-Yanımda beyaz bir köpek var ben tam onun yanındayım. Gördün mü bak ayağa kalktı..."
...
Bekir lokantada sipariş veriyor:
"-Abi bize üç tantuni, üç de ayran... Ama soğansız olacak ayranlar..."
...
Yemek yerken dilini ısıran Murat, acıyla kıvranırken bağırıyor;
"-Ahh... Dişimi ısırdım!.."
...
Emin yemek yiyecek pidecinin telefonunu soruyor;
"-Kaçtı bizim kıymacının telefonu?..."

Öğrendim ki;
"-Anlatan kişinin 
kulağına dönmeyen sır, saklanmış sayılıyor..."


KRAMPON
HAMZA Hamzaoğlu'nun yardımcılığına Akhisarspor'daki ekibinden Şabanoğlu Şaban getirildi...
...
DEMBA BA konuştu: "Hedefim ilk yarı sonunda gol krallığını garantilemek..."
...
CEZALI Emre; takımdan ayrı olarak küfürlü atasözleri ve deyimler sözlüğüne çalıştı...

TERS?AÇI

"-Şimdi reklamlar!.."
(...Mustafa Bektaş'tan)

Timsah & Fil...
Timsahla filin dillere destan "evliliği"ni duymuşsunuzdur...
İki sevgili evlendikten sonra, birbirlerine kendileri için "En değerli" olanı verme yarışına girerler...
Timsah gölden en güzel balıkları çıkarıp sevgilisi file ikram eder...
Fil de pek sevdiği yeşil yaprakların en tazelerinden koparıp sevgilisinin önüne atar...
Fakat sonuç hüsrandır...
Otçul fil için balıklar, etçil timsah için de tazecik yapraklar hiç de önemli değildir...
Çift sonunda anlar ki, herkesin kendisi için "En değerli" olanı vermesi iyi niyetli ancak teknik olarak yanlış bir davranıştır...
Hem iyi niyetli hem de teknik olarak iyi davranış eşi için "En değerli" olanı vermektir...
Böylece, fil timsaha zaten yemeyeceği balıkları, timsah da zaten sevmediği tazecik yosunları vermeye başlar...
Mutlu olurlar; çünkü birbirlerini anlamaya vakit bulmuşlardır...
Hiçbiri "Ben elimden geleni yapıyorum ya" savunmasına girmemiştir...

Eğitim...
Belki de bugünkü kadar hiç duyumsamadık avuçlarımızda bize özgürlük getiren kızarmış ellerin sıcaklığını...
...
Henüz yitmedi kulaklarımızda daha yıpranmış silahlarının uğultusu.
Sokaktaki insanlarımızın kolları gene açık eskisi gibi kucaklamaya...
...
Yüzünüzde bunca gerçek gözyaşları, kucak açtığında ölülerine toprağımız, hâlâ sıcak ve yakıcı gözyaşlarımız.
Evet, söylüyorum bunu bütün dünyaya!
...
Ve bütün yüreğimle haykırıyorum size:
Yaralamayın n'olur bu sevdayı!... Hayalleri paramparça olan ülkemizde bir o kaldırabilir bunca acıyı...
(...J.Seifert)

Ana Kumanda
(...TRT SPOR / Futbol Arenası)
GÖKTUĞ SEVİNÇLİ: Mustafa'nın uzatmalarda yediği kırmızı kart?...
ERMAN TOROĞLU: Bu Mustafa Pektemek denen arkadaş... Zaten sakatlıklarla boğuşuyorsun, senede 10 maçın 35'inde yoksun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.