Ayaküstü...

A -
A +

“Jest ve mimik çözme” uzmanlarımız araştırdı:
...
Kemal Kılıçdaroğlu (dudak büküp, gözlük düzeltme)
“-Söylediklerime ben de inanmıyorum ama kabul edin güzel söyledim”...
...
Fatih Terim (dudak büyük, boynu yana eğme)
“-Ne sorarsanız sorun, sizi zaten fırçalayacağım”...
...
Ahmet Çakar (kalem kaldırma, gözleri sonuna kadar açıp karşıya bakma) 
“-Bir hafta konuşulacak gündemin konusunu açıklıyorum”...
...
Esra Erol (ön dişleriyle dudağın yanını ısırma)
“-Zuhal’i çıldırtacak bir iki laf geldi aklıma”...
...
Rahim Er (işaret parmakları açık vaziyette ellerin karşıya uzanması)
“-Konuya çalışarak geldim, gidin kumda oynayın”...
...
Van Persie (gol sonrası aşırı gülme tepkisi)
“-Ben kimim, burası neresi, ilk uçak kaçta, bavula koymayı unuttuğum bir şey var mı?...)

Öğrendim ki; “-İlham denen şey, ona ihtiyacımız olmayan zamanlarda kapımızı çalıyor...”

KRAMPON

SON günlerde ne derse tersi olan G.Saray yönetimi, “Lucescu ile ilgilenmediklerini” borsaya bildirdi…
...
BASIN açıklamasında “Süründürülüyoruz” diyen Trabzon yöneticisinin bu kelimeyi nasıl söylediği emniyet birimleri tarafından araştırılıyor…
...
G.SARAY yönetimi: “Sabri gidiyor” haberlerine son vermek için Sabri’yi sattık…
...
ADANA Demirspor’la anlaşan Yılmaz Vural, takımın başına geçer geçmez dayanıklılık testi yaptı…

Ana Kumanda

(...BEYAZ TV / Derin Futbol)
AHMET ÇAKAR: Alex’i yedin, Aykut’u yedin, Caner’i yedin abi...
RASİM OZAN: Bir seni yiyemedim, ona yanıyorum ben...
∞∞∞
(...ATV / Esra Erol’da)
ESRA EROL: Hobilerin arasında ne var?…
EVLENECEK KADIN: Hobi derken; mesela hamam böceklerinden nefret ederim Esra Hanım…
∞∞∞
(...TV 360 – Telegol...)
SERHAT ULUEREN: Bu federasyonun hiç mi düzgün tarafı yok?...
GÖKMEN ÖZDENAK: Var... İçlerinde yakışıklılar var...

Temel bir gün...

Temel’le Dursun yolda karşılaşmışlar...
Dursun sormuş;
“-Aaa ne oldu sana böyle?... Bu koltuk değnekleri de neyin nesi?...”
Temel anlatmış;
“-Sorma araba çarptı...”
-Eee şimdi sen koltuk değneği olmadan yürüyemiyor musun?...
“-Aslında doktoruma göre yürüyorum... Ama avukatım izin vermiyor...”

Bizim pano

Biz bir şey sormadık, kendi anlatıyor Serdar;
“-O hafta bina yönetiminden Fehim’in düğünü vardı...
Geç kaldığım için nefes nefese nikâh salonuna daldım... Hatta takı töreni de bitmek üzere...
Neyse ki; yetiştim ve çeyrek altını, Fehim’in yakasına taktım...
Holdinge gelip arkadaşlarla, “Fehim makyajla acayip yakışıklı olmuş” diye muhabbet ederken durumu anladım...
Meğer onun nikâhı bir hafta önceki cumartesi günüymüş...”

Fırsat...

Bir güçlükle karşılaştığın zaman, gözünü korkutmasına izin vermeyi reddet...
Bunun yerine, olaya başka açıdan bak...
O zorluğun üstüne üstüne gitmenin önemini, sana neler öğretebileceğini ve seni o zorluğu aşacak kadar güçlü yapacağını düşünerek söz konusu güçlüğün gerçek değerini anla...
Sahip olmak için can attığın fırsatlar, önüne çıkan zorlukların içinde saklıdır...
Onları al ve üstesinden gelebilmek için elinden gelenin en iyisini yap...
(...Ralph Ralston)

İtirafım var

(...isim: bülent ersen ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi dört)
Birkaç arkadaşla bilgisayar işine girmiştik...
Hazır döşenmiş bir ofis tutup, işe başladık... İlk hevesimiz olduğu için ofise evimiz gibi bakıyorduk...
Pencerenin önü duvardan duvara çiçeklerle doluydu ve en büyük zevkimiz onları sulamaktı...
Hatta nöbetleşe yapıyorduk bu işi, bir gün ben bir gün diğerleri...
Şirket kuralı bir ay falan olmuştu ve biz yapma çiçekleri suladığımızı ondan sonra anladık...
Bu süre içinde “Çiçekler canlandı değil mi”, “Evet evet serpildiler” muhabbetleri hâlâ güldürür beni...
Zaten kısa bir süre sonra da iflas ettik...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Erkekleri seviyoruz çünkü;

¥ Çünkü hepimiz birer mazoşistiz bize acı çektiren şeyler hoşumuza gidiyor...
¥ Çünkü akşam yemeği için yaptıkları sadece omlet olsa da bu büyük bir ustalıkmış gibi gurur duyuyorlar...
¥ Çünkü evdeki aslanın, annesiyle konuşurken nasıl kuzu olduğunu görmemiz, bize adrenalin salgılıyor...
¥ Çünkü önlerindeki tuzluğu uzatmaya üşenirken, iş kuvvete dayanınca halletmek için koşuyorlar...
¥ Çünkü bize, bizi sevdiklerini söylerken küçük bir çocuk gibi utanıp sıkılıyorlar...
¥ Çünkü alınmasını istediğimiz bir şeyi şiddetle reddetseler de, onun alınması için çalışmalara başlıyorlar...
¥ Çünkü anladığı dili konuşmak çok basit... Buz gibi bir havada üşüdüğünüzü söylemek ceketlerini almak için yeterli...
¥ Çünkü en önemli davete gitmek için bile üç dakika içinde hazır oluyorlar...
¥ Çünkü erkek arkadaşlarıyla çene yarıştırdıkları hâlde, bizi yemeğe çağırırken dilleri tutuluyor...

Ayaküstü...

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.