Krampon

Öğrendim ki;

“-Yalnızlık bedenin değil, ruhun kimsesiz kalmasıyla başlar...”

KRAMPON

“FETÖ’ye karşı ilk kurşunu biz attık” diyen Aziz Yıldırım, kulübün ismini “Gazi Fenerbahçe” olarak değiştirmeyi teklif etti...
...
NEDEN Galatasaray’ın stadına inmedikleri sorulan darbeciler, Sabri’ye gönderme yaptı, “Sizce neden?…”
...
FETÖ’nün 1 numarasının yakalanmasının ardından çok sayıda, “İşte FETÖ’nün 1 numarası” haberi çöpe gitti.

Yıldız Abla Günlüğü

-Hayat, yaşamaya değecek kadar yakından geçmedi...
-Sen sevildiğin için bu kadar güzelsin, ben sevilmediğimden böyle çirkinim...

-İçime attıklarım benden ağır...

-Her şey komik gelmeye başladığından beri daha az gülüyorum...

-Herkes konuşuyor, kimsenin bir şey söylediği yok...

Ayaküstü...

Başbakanlıkta 230 raportör görevden uzaklaştırılmış... 
Bu kadar raportör ne işe yarar bilen var mı?
...
Kılıçdaroğlu hazır Beştepe’ye gitmişken tuvaletlere de bir uğrasın...
...Ve sonra aynaya baksın...
...
Yarbay (!) Hakan Karakuş yakalandığında gözü yine mordu. 
Herifin gözündeki morluk 1.5 yıldır geçmemiş.
...
Düğün bitmiş. Bazıları utanmadan kına yakmaya çalışıyor. 
Sırıtıyorsunuz.

(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)

Ana Kumanda

(...ATV – Evlen Benimle)

ESRA EROL: Evet bir telefonumuz var... Alooo?...
TELEFONDAKİ ADAM: Alo Esra Hanım... 
ESRA EROL: Merhabalar... Sanırım stüdyodaki hanımla tanışmak için aradınız?...
TELEFONDAKİ ADAM: Evet efenim... 
ESRA EROL: Nereden arıyorsunuz bizi?...
TELEFONDAKİ ADAM: Evdeeen...

İtirafım var

(...isim: ali altıntop ...şehir: aladağ ...yaş: on sekiz)

Kardeşim Selim ile beraber yolda yürürken yanımızdan elinde bavuluyla uzun saçlı, sarışın biri geçti...
Yanımızdan geçerken de bavulundan bir eşya düşürdü...
Biz yerden alıp: “Bayan, eşyanızı düşürdünüz” dememizle yüzünü bize dönen kişinin erkek olması, benim de Selim’in de yüzünü kızarttı...

(omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...)

TERS AÇI

"-Tanksavar!.."

Bizim pano

İsmail Abi ve Musa Abi birlikte geziyorlar...
Bir ara işlerini hâlletmek için ayrılıyorlar... İsmail Abi, Musa Abi’yi arıyor...
“Neredesin” sorusuna “Şoktayım” cevabını alıyor...
“Peki sonra konuşuruz” denilip telefon kapanıyor...
Daha sonra Musa Abi arıyor ve “Ben Şok’tan çıktım abi haberin olsun” diyor...
“İyi çabuk çıkmışsın” cevabını alınca olay anlaşılıyor...
Meğer Musa Abi şoktayım derken Şok Market’teyim, demek istiyormuş.

Temel bir gün...

Dursun, yeni taşındığı mahallesinde okula gitmek için otobüs bekliyormuş...
Otobüs karşıdan görününce el sallayıp bağırmaya başlamış, “Toför bey... Toför bey thur...”
Şoför Temel, durağa gelince durmayıp devam etmiş...
Son derece canı sıkılmış Dursun’un...
Ertesi gün aynı saatte otobüs görününce annesinin eline verdiği bir bez parçasını sallayarak, “Toför bey... Toför bey... Thur, thur...” demiş...
Yine durmadan geçmiş şoför Temel... Üçüncü gün artık yolun ortasında durup ellerini kollarını sallayıp, “Toför... Töför... Thur, thur...” demiş.
Hızla yaklaşan otobüs kırılmadık kemiğini bırakmaksızın çarpmış çocuğa...
Olay yerine gelen polis çocukcağızı ambulansa yerleştirmiş ve Temel’e;
-Zavallı çocuğu gördüğün hâlde neden vurdun?...
“-Tünlertir penle talka getiyor... Tayanamatım ettoluetteke...”

Aşk...

Aşk öğrenilemez, aşk geliştirilemez...
Geliştirilmiş aşk, aşk bile olmayacaktır...
O gerçek bir gül olmayacaktır, o plastik bir çiçek olacaktır...
Bir şeyi öğrendiğinde o dışarıdan gelen bir şey demektir, o içsel bir gelişme değildir...
Ve şayet aşk hakiki ve sahici olacaksa o senin içsel gelişiminle olmak zorundadır...
Aşk bir öğrenme değil bir gelişimdir...
Senin tarafından ihtiyaç duyulan şey aşkın yöntemlerini öğrenmek değil, sevgisizliğin yönlerini unutmaktır...
Engeller ortadan kaldırılmak zorundadır, barikatlar yok edilmek zorundadır; o zaman aşk senin doğal, içten gelen varlığındır...
Bir kez engeller kaldırıldığında, taşlar yolundan kaldırıldığında akış başlar...
O zaten oradadır; pek çok taşın arkasında gizlidir...
Fakat aşkın kaynağı hâlihazırda mevcuttur...
O senin varlığının ta kendisidir...
(...Osho)

Erkeklere kabuslar!

-İnanmıyorum... Beni tamamen yanlış anlamışsın...

-Çok hızlı gitmiyor musun?...

-Hadi annemlere gidelim... Hem bize de değişiklik olur...

-Benden daha iyilerine layıksın...

-Benim önemli değilim de, çocuklara giyecek almamız lazım...

-Sence yeşil olanı mı alayım sarı olanı mı?...

-Bu saçma program ne zaman bitecek, birazdan dizim başlıyor...

-Yakışıklı değil ama sempatiksin...