Krampon

ERSUN Yanal iki yasak daha koyarsa, Türkan Şoray’ın “Sultan Kuralları”nı egale edecek...
...
BURSASPOR; acayip isimli oyuncu transferiyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor!...
...
SIKINTILI futbolcu transfer etmekte üstüne olmayan Galatasaray’ın, İbrahimoviç pişmanlığı sürüyor...

Öğrendim ki;

“-Bazı hayaller varmış; gerçekleri onları kirleten..."

Ana Kumanda

(...ATV / Evlen Benimle)
ESRA EROL: Siz onu başkasıyla görünce ne yaptınız?...
EVLENECEK KADIN: Ay görünce, hüngür şakır ağladım Sinem Hanım...
...
ESRA EROL: Affettiniz mi peki, geri dönünce?...
EVLENECEK KADIN: Ağır konuştum, tozu fırtınaya kattım...
...
ESRA EROL: Peki siz onlara giderken haber vermediniz mi?
EVLENECEK KADIN: Aradım Esra Hanım; cep telefonu kapalı çalıyordu...

Başarı...

Başarının garantisi yoktur, ama bir şeyler yapmazsanız başarısızlığın garantisi var...
Başarının garantisi olmamasına rağmen, ilk adımı atar atmaz kendi başarı ihtimalinizi önemli ölçüde artırabilirsiniz...
...
İlk adımı cesurca atın...
Sonra bir adım daha, bir adım daha... Bir bakacaksınız ki hedef, daha yakında görünüyor...
Bir bakacaksınız ki hedefiniz artık ulaşılabilecek bir noktada...
...
Ne gerekiyorsa yapın...
İstekli olun... Gerekli olan şeyleri yapmak yeterlidir... Çaba göstereceksiniz, tam çaba gösterin...
Aksi takdirde değerli vaktinizi ve enerjinizi boşa harcamış olursunuz...
...
Yolunuza çok zor engeller çıkar...
Onlardan biri de siz olmayın... Engellere karşı meydan okuyabilirsiniz, bu engellerin de üstesinden gelebilirsiniz, cesurca öne doğru adım atarak başarıya ulaşabilirsiniz...
Bunu yaptığınız zaman, “Daha önce niye tereddüt etmişim ki” diyeceksiniz...
    (...R. Marston)

TERS AÇI

“-Yolculuk!..”

(...Murat Teytan’dan)

Sinir erkekler!

-Sizin şarjınız bitince, ulaşılamazsanız sorumsuzluk olur;
Onlara gelince insanlık hâli...
...
-Siz eski defterleri açınca kincilik olur;
Onlarda ise değişmediğinizi kanıtlamak çabası...
...
-Sizin sebze meyve reyonundan ekstra aldıklarınız fuzuli masraf olur;
Onların aldığı abur cuburlar ihtiyaç...
...
-Sizin sağda solda (evde) dökülmüş saçlarınız mide bulandırır;
Onların ayna önündeki kesilmiş sakalları temizlik gerektirir...
...
-Ben evdeyken iş yapma derler;
Yanına gidince cep telefonu, televizyon ve bilgisayardan başlarını kaldıramazlar...
...
-Akşam vakti gezmekten gelseniz bu vakitte ne işin var derler;
Film ya da futbol izleyeceği zaman yürüyüşe çıkmanızı teklif ederler.

Saçmalığın bu kadarı!

“-Yolda telefonla uğraşan bir tanıdığınızı gördüyseniz o sizi daha önce görmüş demektir...”
...
“-Yetişkin bir baba, aynı haberi tam 15 farklı kanalda bıkmadan izleyebilme yeteneğine sahiptir...”
...
“-Delinin biri deliler hastanesinde banyo yaparken, diğerleri delikten bakmasın diye kapıyı sökmüş...”
...
“-Biz küçükken saklambaç oynardık, ben herkesi bulurdum... (Müge Anlı...)
...
“-Hiçbir dershane camına ‘Kapatıyoruz zararına dersler’ gibi şeyler yazmıyor...”
...
“-Daha güzel, daha dinç, daha uykusunu almış bir insanlık için; Yatsın bu dünya...”
...
“-Keşke hâlâ güvercinle haberleşiyor olsak, ne güzel espriler havada uçuşacaktı...”
...
“-Bir annenin en yapmacık hâlini, misafirliğe gelen çocuğun halıya döktüğü çayı temizlerken ‘Aman ne olacak’ derken görebilirsiniz...”

Bizim pano

Spor servisindeki açık televizyondan, eski bir parçanın sesi duyuluyor:
SERDAR: Bunu söyleyen kimdi yaa?
BAHA: Uğur muydu neydi?... Var ya üç kişilik bir gruptu...
SERDAR: Haa Tamam... Mazhar – Fuat – Özkan’ın Uğur’u bu?...
Xxx
Hüseyin Abi: Alo Mehmet uyuyor muydun yoksa?...
Mehmet: Evet abi...
Hüseyin Abi: Ya seni de uyandırmış olduk!...
Mehmet: Yok abi; ben de zaten uyanmayı düşünüyordum iyi oldu...

Temel bir gün...

Temel, çok keyfine düşkün, avare ve tembel bir delikanlıymış...
Nişanlısı Fadime’nin ve müstakbel kayınpederinin araya girmesiyle, mezarlıkta bekçi olarak çalışmaya başlamış...
Oldukça basit olan bu işi bir kaç gün sonra bırakmış...
Durumu öğrenen Fadime sormuş;
-Ne oldu?... Neden bıraktın işi?...
“Ya sorma” demiş Temel;
“-Herkes yatıyor, sırf ben çalışıyorum... Kanıma dokundu...”

İtirafım var

(...isim: mezut ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi)
Gittiğiniz markette gezerken; tanımadığınız bir adamı, sizin alışveriş arabanıza asılmış çekiştirirken bulursunuz...
“Deli mi ne” diye bakarken, ailenizin elinde de bir araba görür ve inatlaşmaktan vazgeçersiniz...
Evet adamın arabasını götürmeye çalışmaktasınızdır, hemen sıvışır ve marketten çıkana kadar karşılaşmamak için köşe bucak kaçarsınız...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)