Erkeklerin yuttuğu yalanlar...

A -
A +

-Annen çok şeker iyi niyetli bir kadın...
...
-Kız arkadaşın çok hanım hanımcık bir kızmış evladım...
...
-Hayatımda senin gibi bir adam tanımadım...
...
-Hep aklımdaydı, arayamadım bir türlü...
...
-Ben burada sabahtan beri ağlıyorum biliyor musun?...
...
-Şu aralar duygusal bir ilişkiye hazır değilim...
...
-Senin arkadaşlığın benim için daha önemli...
...
-Uyuyakalmışım, duymadım telefonun sesini...
...
-Bu sene kesin şampiyonuz...

Öğrendim ki;

“-İşler iyi giderken herkes dürüst olabiliyor... Erdem, işler kötüleşince de dürüst kalabilmekmiş...”

Temel bir gün...

Temel, Dursun ve İdris bir gökdelenin inşaatında çalışıyorlarmış... Bir gün talihsiz bir kaza olmuş ve Dursun ellinci kattan düşüp ölmüş...
Temel’le İdris, bu acılı haberi Dursun’un eşine nasıl söyleyeceklerini düşünmüşler...
Sonunda Temel demiş ki,
“-Acı haber verme konusunda deneyimliyim... Bu konuyu üstleniyorum...”
Yaklaşık iki saat sonra inşaata döndüğünde elinde bir tepsi baklava varmış... İdris merak etmiş;
-Bu baklavayı nerden aldın?...
“-Dursun’un karısı verdi...”
-Nasıl olur?... Kocasının öldüğünü söyledin, o da sana bir tepsi baklava verdi...
“-Yok öyle olmadı... Kadın kapıyı açınca ona ‘Siz Dursun’un dul eşi olmalısınız’ dedim... Bunun üzerine o da ‘Hayır ben dul değilim’ dedi...
Ben de ona ‘Bir tepsi baklavasına iddiaya var mısın’ dedim...”

 

Yolculuk...

Hastalık, yaralanma, aşk, gerçek mükemmelliğin kayıp anları ve aptallıklar, hepsi sizin ruhunuzun sınırlarını test etmek için vardır...
Bu küçük testler olmaksızın, her ne olursa olsunlar, hayat hiçbir yere varamayan, pürüzsüzce asfaltlanmış düz, yavan bir yol gibi olurdu...
Güvenli ve rahat; ama aptalca ve tamamen anlamsız...
Tanıştığınız, hayatınızı etkileyen insanlar, tecrübe ettiğiniz başarı ve çöküşler, kim olduğunuzu ve kim olacağınızı bulmanıza yardımcı olurlar...
Kötü tecrübelerden bile bir şeyler öğrenilebilir...
Aslında, bazen onlar en önemlileridir...
O yüzden yaşadığınız her günden hayata dair bir ders alın...    (...Sharon Zeff)

Sabri Reyiz Günlüğü

-Merkez Bankası çok saf. Mesela bir sürü para basıp dünyanın en zengin ülkesi olmamızı akıl edemiyor...
...
-Saçımı 3 numara yaptım ama tüm arkadaşlarım “10 numara olmuş” dedi. Bunlar saç kesiminden hiç anlamıyor.

TERS AÇI

Erkeklerin yuttuğu yalanlar...

"-Kavga sebebi!.." (...Burak Türker'den)

İtirafım var

(...isim: metin ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi dört)
-Metro girişinde koşar adımlarla ters turnikeye girip gürültülü bir şekilde karnınızı demire vurup herkesi güldürdüğünüz;
...
-Evden çıkıp iş yerine geldiğimde güvenlik görevlisinin sessizce, “Abi dükkân açık kalmış” lafıyla selamlaştığınız insanların gözünüzün önüne gelmesi;
...
-Henüz yeni tanışılmış ve sevgili olmasını dilediğiniz kişi ile birlikte yürürken, ayakkabının tekini yolda bırakmanız ve seke seke geri dönüp ayakkabıyı giymeniz;
...
-Bir mont beğenip üzerinize giydikten sonra görevlinin gelip, “Affedersiniz o bayanlar için” demesi;
Rezillik için yeterli maddelerdir...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

KRAMPON

G.SARAY Kulübü Muhasebe Müdürlüğü: “İbrahimoviç yerine Eren Derdiyok’u alarak 95 milyon euro kâr yaptık”...
...
“MEMLEKET elden gidiyor” sözleriyle yıllar önce tehlikeyi haber veren Aziz Yıldırım, F.Bahçe Başkanlığı’ndan İstihbarat Daire Başkanlığı’na atandı...
...
ELEŞTİRİLERE sahada cevap vereceğini söyleyen futbolcunun İnönü Stadı’ndaki basın toplantısını 32 bin kişi izledi...
...
TEKNİK direktörler futboldaki orta saha defans bütünleşmesini kaldırınca, TRT Ömer Üründül’ün işine son verdi.
...
BEŞİKTAŞ yönetimi, transferde yönünü antrenmanın neşe kaynağı olacak bir isme çevirdi...

Ana Kumanda

(...FLASH TV – Yalçın Çakır’la)
YALÇIN ÇAKIR: Emin misiniz plazmadaki kişinin babanız olduğuna?...
TELEFONDAKİ BAYAN: Evet Yalçın bey, şu anda elim ayağı titriyor...
YALÇIN ÇAKIR: Peki size bazı sorularım olacak. Babanız tam olarak ne zaman kayboldu ve nerede oturuyorsunuz?...
TELEFONDAKİ BAYAN: Yaklaşık bir sene önce, İstanbul’da oturuyoruz...
YALÇIN ÇAKIR: Ceset Ankara’da denizden çıkarıldı...

Bizim pano

Yeni bir makine alacak olan Ali, eski makinesini satacak...
Sirkeci’ye giden Raşit’e vermiş makineyi, “Bin liradan aç kapıyı, 700’e kadar düşersin” demiş...
Raşit gitmiş Sirkeci’ye birkaç dükkân gezdikten sonra Ali’yi aramış...
Yalnız dükkân sahibi de konuşmayı duysun diye telefonun sesini dışarı vermiş, Ali’nin bundan haberi yok... İşte konuşma;
-Ali... Kenan Bey’e geldim ben... Makineyi inceledi, en fazla 800 verebilirim diyor...
“-Ooo süper... Tamam... Kilitle gitsin...”

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.